Neden önemli: Wi-Fi kalp atış hızı ölçümü, sağlık teknolojilerinde temassız bir dönemi başlatıyor. Bu yöntem, evde bakım hizmetlerini kolaylaştırıyor, hastanelerde yoğunluğu azaltıyor ve sporculardan kronik hastalara kadar geniş bir kitle için erişilebilir çözümler sunuyor.
Santa Clara Üniversitesi’nde yürütülen yeni bir araştırma, sağlık teknolojilerinde çığır açabilecek bir gelişmeyi ortaya koydu. Araştırmacılar, yalnızca Wi-Fi sinyallerini kullanarak insan kalp atış hızını uzaktan takip edebilen bir sistem geliştirdi. “Pulse-Fi” adı verilen bu sistem, düşük maliyetli donanımlar ve özel algoritmalar sayesinde temas gerektirmeden doğru ölçüm yapabiliyor.
Pulse-fi sistemi kalp atışlarını temassız takip ediyor
Projede görev alan Katia Obraczka, Nayan Bhatia ve Pranay Kocheta, sistemi geliştirirken ESP32 mikrodenetleyicisi ve Raspberry Pi cihazından yararlandı. Ayrıca Pulse-Fi, insan kalbinin atışı sırasında ortaya çıkan küçük hareketlerin Wi-Fi sinyallerinde yarattığı değişimleri yakalıyor. Bu değişiklikler işlenerek kalp ritmi veriye dönüştürülüyor. Araştırma ekibi, üç metre uzaklıktan yapılan ölçümlerde başarılı sonuçlar elde ettiğini duyurdu. Böylece kullanıcıların vücutlarına herhangi bir cihaz takmasına gerek kalmadan kalp atış hızları düzenli şekilde ölçülebiliyor.
Bu yöntem, yalnızca kalp ritmini belirlemekle kalmıyor. Geliştirilen sistemin aynı zamanda solunum hızını takip edebilmesi için çalışmalar da sürüyor. Pulse-Fi, yaşlı bireylerin evde sürekli takip edilmesine olanak tanıyor. Yoğun bakımda temassız ölçümler ve kronik hastaların düzenli izlenmesi için de yenilikçi bir çözüm sunuyor.
Yeni Wi-Fi teknolojisi ile sağlık teknolojilerinde yeni bir dönem başlıyor
Uzmanlara göre Wi-Fi sinyallerinin bu şekilde kullanılması, sağlık teknolojilerinde dönüştürücü bir etki yaratabilir. Çünkü mevcut tıbbi cihazların çoğu, ciltle temas eden sensörlere ihtiyaç duyuyor. Pulse-Fi ise bu zorunluluğu ortadan kaldırarak daha konforlu ve pratik bir kullanım sağlıyor. Bu yenilik, evde bakım hizmetlerini kolaylaştırıyor. Hastanelerde yoğunluk yönetimi ve kişisel sağlık takibi de daha pratik hale geliyor.
Araştırma ekibi, sistemin farklı alanlarda da kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Örneğin uyku apnesi gibi solunum rahatsızlıklarının teşhisinde veya sporcuların performans takiplerinde temassız ölçüm yöntemi önemli bir avantaj sunabilir. Bu teknolojinin yaygınlaşması halinde düşük maliyetli donanımlar ile herkesin erişebileceği sağlık çözümleri geliştirmek mümkün olabilir.
Apple Powerbeats Pro 2 sağlık takibini destekliyor
Temassız ölçüm alanındaki bu gelişmeler yalnızca üniversitelerle sınırlı kalmadı. Apple yılın başında, kalp atış hızını ölçebilen Powerbeats Pro 2 kablosuz kulaklığını tanıttı. Ayrıca LED optik sensörlerle donatılan kulaklık, kullanıcıların nabız verilerini doğrudan kulaktan ölçüyor ve elde edilen bilgileri iPhone’daki “Sağlık” uygulamasıyla eş zamanlıyor.
Powerbeats Pro 2, sadece günlük kullanım için değil aynı zamanda spor sırasında da aktif şekilde kullanılabiliyor. Koşu bandı veya kondisyon bisikleti gibi ekipmanlarla uyumlu çalışarak anlık kalp atış verilerini aktarabiliyor. Cihaz, 45 saate varan pil ömrü ve H2 çipiyle öne çıkıyor. Qi kablosuz şarj desteği ve dört renk seçeneği de kullanıcıların ilgisini çekiyor.
Wi-Fi sinyalleriyle çalışan Pulse-Fi sistemi, sağlık teknolojilerinde temassız ölçüm dönemini başlatıyor. Ayrıca Apple’ın Powerbeats Pro 2 gibi giyilebilir teknolojileri ise günlük yaşamda sağlık verilerine erişimi kolaylaştırıyor. Her iki gelişme de gelecekte daha güvenli, pratik ve erişilebilir sağlık çözümlerinin hayatımıza gireceğini gösteriyor.



