FLO GROUP Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Sinan Anıl Gül: “Daha önce dijitalleşme, veriyle karar alma ve kanal entegrasyonu odaklı planlarımız varken; bugün üretken yapay zeka bu başlıklara yeni bir derinlik, hız ve ölçek kazandırıyor.”
2025 yılı teknoloji ajandanızın en tepesindeki üç öncelik nedir? Bu öncelikleri belirlerken hangi iş hedeflerini temel aldınız?
FLO GROUP olarak çok kanallı, çok markalı ve çok coğrafyalı iş modelimizi güçlü bir teknolojik altyapıyla yönetiyoruz. 2023 yılının sonunda Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta konumlandırdığımız FLO Teknoloji şirketimiz ile önemli bir açılım yaptık. Çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve müşterilerimiz için kendi teknolojilerimizi ürettiğimiz bu yapıda öncü olacak projelere imza atmak için teknoloji alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Şirketimiz adına bir dönüşümden, dijitalleşmeden söz ederken uçtan uca bir dijitalleşmeden bahsediyoruz. Tedarik zincirinden başlayarak planlama, lojistik ve stok yönetimi, şirket içi süreçlerin yürütülmesi, raporlama ve analiz yetkinlikleri, veri toplama ve büyük verinin yönetimi, müşteri deneyim tasarımı ve hatta satış sonrası hizmetler gibi A’dan Z’ye tüm süreçlerin dijitalleşmesine odaklanıyoruz. Bu kompleks zincirin tamamı için dijital dönüşüm ofisimizle dijital olgunluk endeksimizi çıkararak stratejimizi belirliyor ve yol haritamızı, önceliklerimizi buna göre belirliyoruz.
2025 yılı teknoloji ajandamızda en öncelikli konuların başında “verimlilik” geliyor. İşlerimizi daha hızlı, hatasız ve daha düşük maliyetle yapabilmeye odaklanıyoruz. Bunun için süreçlerimizi gözden geçiriyor, dijital çözümlerle sadeleştiriyor ve iş yapış şeklimizi daha çevik hale getiriyoruz.
“Altyapı ve uygulama modernizasyonu” ise diğer önemli başlığımız. Artık sadece sistemlerin çalışması yetmiyor; ölçeklenebilir, güvenli ve yapay zeka ile entegre olabilecek bir teknoloji mimarisine ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden hem bulut altyapımızı optimize ediyor hem de veri yapılarımızı geleceğin ihtiyaçlarına, özellikle yeni nesil yapa zeka uygulamalarına göre yeniden tasarlıyoruz.
Son olarak, yapay zekayı artık belli projelerle sınırlı bir yenilik olmaktan çıkarıp, işimizin doğal bir parçası haline getirmeyi hedefliyoruz. Müşteri deneyiminden, tahmine dayalı kararlara kadar pek çok alanda teknolojinin bu katkısını bir fırsat alanı olarak ele alıyoruz. Karlılığımızı artırmak, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlamak amacıyla ajandamızdaki bu maddeleri en üst düzeyde önceliklendiriyoruz.
GenAI’ın yükselişi, daha önce oluşturduğunuz 3-5 yıllık stratejik yol haritanızı ne ölçüde ve nasıl değiştirdi?
Üretken yapay zekanın hızlı yükselişi, perakende sektöründe oluşturduğumuz 3-5 yıllık stratejik yol haritalarımızı önemli ölçüde dönüştürdü. Daha önce dijitalleşme, veriyle karar alma ve kanal entegrasyonu odaklı planlarımız varken; bugün üretken yapay zeka bu başlıklara yeni bir derinlik, hız ve ölçek kazandırıyor.
Üretken yapay zekayı verimliliğin yanı sıra, müşteri deneyimi yeniden tanımlamak, iş süreçlerimizi daha güçlü, dinamik ve çevik hale getirerek çalışanlarımızı da desteklemek için kullanıyoruz. Üretken yapay zekayı değerlendirdiğimiz alanların başında; sezon ve mağaza trafiği tahminleme geliyor. Geçmiş verileri analiz ederek bölge, gün ve saat bazında trafiği öngörebiliyor; bu sayede sezon öncesi planlamasını daha isabetli yapıyoruz.
Diğer bir alanımız ise trafik tahminleriyle entegre çalışan yapay zeka modellerimiz sayesinde mağaza ekiplerimizin vardiyalarını veriye dayalı ve dengeli bir şekilde planlayabiliyoruz.
İç iletişimde üretken yapay zeka tabanlı asistanlar sayesinde çalışanlarımızın insan kaynakları, bilişim teknolojileri ve operasyonel süreçlere dair ihtiyaç duyduğu bilgilere hızlı erişimini sağlıyoruz. Müşterilere özel ürün önerileri, kişiselleştirilmiş kampanya metinleri ve doğal dilde etkileşim sağlayan sanal asistanlar aracılığıyla alışveriş sürecini daha akıllı ve kullanıcı dostu hale getiriyor, böylelikle yeni nesil bir alışveriş deneyimi sunuyoruz.
Tüm bu yenilikçi dönüşüm, stratejik yol haritalarımızı daha dinamik, çevik, teknoloji odaklı ve inovasyona açık bir yapıya dönüştürüyor. Üretken yapay zekayı artık yalnızca bir araç değil, işimizin geleceğini şekillendiren stratejik bir ortak olarak konumlandırıyoruz.
Talep tahmini ve stok optimizasyonunda yapay zekadan ne ölçüde faydalanıyorsunuz? Bu konudaki en somut başarınız nedir?
FLO GROUP olarak tasarımdan üretime, lojistikten mağazacılığa kadar tüm süreci uçtan uca yönetme yetkinliğimizle sektörde farklılaşıyoruz. Bu bütünsel yaklaşım içinde talep tahmini ve stok optimizasyonu, işimizin en kritik yapı taşlarından biri konumunda bulunuyor. Bu alandaki tüm sezon planlama ve tahminleme uygulamalarımızı, FLO Teknoloji ekibimizle birlikte tamamen iç kaynaklarımızla geliştiriyoruz. Yapay zeka burada çok yönlü bir rol üstleniyor; geçmiş satış verileri, promosyon etkileri, bölgesel farklılıklar, mevsimsellik ve mağaza trafiği gibi onlarca faktörü aynı anda değerlendirerek, ürün bazında oldukça isabetli talep tahminleri üretiyoruz.
Yapay zeka destekli bu sistem sayesinde doğru ürünün doğru yerde ve doğru zamanda bulunmasını sağlayarak satış kayıplarını azaltıyoruz. Aşırı stok riskini minimize ediyor, stok devir hızımızı artırıyoruz. Reaktif değil, proaktif bir planlama yapısıyla değişen piyasa koşullarına daha hızlı adapte olabiliyoruz.
Yeni nesil yapay zeka modellerini — özellikle üretken yapay zeka ve hibrit tahmin sistemlerini — yakından takip ediyor, hızlıca test ederek iş süreçlerimize uyarlıyoruz. Bu alanda yürüttüğümüz çalışmalar ile sadece verimlilik değil, aynı zamanda veri odaklı ve müşteri talebine duyarlı bir tedarik zinciri yapısı kurmak istiyoruz.

