SanDisk Extreme PRO Taşınabilir 2 TB SSD (V2) İnceleme

“Hot-swap SCSI günlerinden, 4K montajı cebimizde taşımaya…”

Depolama işi benim için hiçbir zaman “al bir disk, yedekle, çekmeceye at” basitliğinde olmadı. 500 Mbit internetim var, bulut servislerini hakkını vererek kullanıyorum; ama yine de kişisel arşivimi “elimin altında” tutma refleksinden vazgeçemiyorum. Biraz meslek hastalığı, biraz da yılların getirdiği temkin diyelim. Özellikle dosyalarımın önemli kısmı 4K çözünürlükte çekilmiş yüksek kaliteli videolar olunca, tek bir klibin 5 ila 50 GB arasında gezindiği bir dünyada yaşıyoruz. Üstüne bir de 64 GB’lık SD kartların tamamını dolduran yüzlerce fotoğraf/video yedeği eklenince, “buluta atarım sonra bir gün indiririm” romantizmi hızlıca bitiyor.

Asıl mesele şu: Bu içerikleri hem yedeklemek, hem taşımak, hem de gerektiğinde üzerinde çalışmak istiyorum. Sabit diske kopyala, bilgisayara indir, projeye import et, işin bitince geri taşı… Bunu her hafta tekrar edince insan kendini veri giriş elemanı gibi hissetmeye başlıyor. O yüzden artık “tak-çalıştır, işim bitince çıkarıp çantaya koy” düzenine uygun, hızlı ve güvenilir taşınabilir SSD’ler arıyorum. Eski BYTE ofisinde hot-swap SCSI disklerle aynı refleksi yaşardık: disk tak, proje aç, iş bitince çıkar. O zamanlar dosyalar 1 MB’den hallice, diskler 500 MB’ydi; şimdi tek videonun boyu o diskin tamamını utandıracak seviyede. Zaman değişti, ihtiyaç aynı kaldı.

SanDisk Extreme PRO Taşınabilir SSD V2 tam olarak bu ihtiyacın üzerine oturan ürünlerden biri olmuş.

Nedir bu Extreme PRO V2?

SanDisk’in Extreme PRO Portable SSD V2 modeli, NVMe tabanlı bir taşınabilir SSD. USB-C üzerinden USB 3.2 Gen 2×2 arayüzünü kullanıyor ve kağıt üzerinde 2000 MB/s okuma, 2000 MB/s yazma hızlarına kadar çıkabiliyor. Buradaki kritik kelime “Gen 2×2”. Çünkü 20 Gb/sn teorik bant genişliği bunu destekleyen bilgisayarlarda mümkün. Eski nesil USB-C veya USB-A portlarda çalışıyor ama hızınız portun kapasitesiyle sınırlı kalıyor.

Modelin 1 TB, 2 TB ve 4 TB seçenekleri var. Bendeki 2 TB sürüm bu serinin “ben arşiv taşırım, montajı da yolda yaparım” hedef kitlesi için en tatlı noktası.

Tasarım ve taşınabilirlik

Extreme PRO V2’nin ilk hissi “çalışkan bir alet” hissi veriyor. SanDisk burada alüminyum gövdeyi silikon dış yüzeyle birleştirmiş; hem elde kaymıyor, hem de “çantada oraya buraya çarpsa da dert değil” güveni veriyor. Dayanıklılık tarafında toz-su koruması ve ciddi bir düşme toleransı bulunuyor. Çantaya/kemere asmak için karabina halkası da küçük ama hayat kurtaran detay.

Boyut tarafında ise dürüst olmak lazım: Benzer NVMe taşınabilir SSD’lere kıyasla bir tık iri. Yani cebinize sığıyor ama “USB bellek gibi unutayım orada dursun” minimalizmi yok. Biraz daha küçük olabilirmiş. Bu, özellikle “çanta ceplerinde yer savaşı” yapanlar için eksi.

Ağırlık ve taşınabilirlik genel olarak iyi. Notebook çantasının küçük cebinde kaybolmadan duruyor; seyahatlerde yanında taşıyıp unutabileceğin, ama ihtiyaç anında da “hah burada” diye bulabileceğin türden.

Gerçek kullanım: Benim senaryomda nasıl çalıştı?

Benim kullanım senaryosu belli:

  1. SD karttan hızlı yedek,
  2. 4K video arşivlerini yanında taşıma,
  3. ve en önemlisi: disk üzerinden doğrudan kurguya girme.

Extreme PRO V2’nin en büyük farkını burada gördüm. Hızlı bağlantı sayesinde büyük video dosyalarını bilgisayara indir-yeniden kopyala döngüsüne girmeden, doğrudan disk üstünden edit yapabiliyorum. Bu, pratikte iş akışını dramatik biçimde sadeleştiriyor. Bir projeyi açıp, medyayı “transfer kuyruğuna” almadan timeline’a atmak… İnsanı gençleştiriyor.

Günlük hayatta aktardığım dosya boyutları devasa olduğu için SSD’nin “suni benchmark” başarısından çok sürdürülebilir hız ve ısı kontrolü önemli. Burada da cihaz güçlü bir yerde duruyor.

Performans: Kağıt üstü vs gerçek hayat

Şimdi biraz teknik konuşalım; ama dozunu kaçırmadan.

SanDisk bu ürün için 2000 MB/s okuma-yazma iddiası koyuyor. Bağlantınız gerçekten USB 3.2 Gen 2×2 ise, testlerde de buna çok yakın değerler görülebiliyor. Sıralı okuma/yazmada 2 GB/s bandını görmek şaşırtıcı değil.

Gerçek hayatta benim gözlemim de buna paralel:

  • Büyük tekil dosyalarda hız akıcı şekilde yüksek.
  • Çok sayıda küçük dosyada doğası gereği hız dalgalanıyor ama yine de taşınabilir SSD sınıfı için çok iyi bir aralıkta kalıyor.
  • Gen 2×2 desteklemeyen cihazlarda performans düşüyor ama “hadi geçmiş olsun” seviyesinde değil; yaklaşık 1 GB/s civarında kalarak hâlâ fazlasıyla hızlı hissettiriyor.

Önemli bir not: Bazı taşınabilir NVMe SSD’lerde uzun yazma işlerinde cache dolunca hızın belirgin biçimde düşmesi sorunu olur. Extreme PRO V2’de teorik olarak böyle bir düşüş görülebilse de günlük iş akışında moral bozacak bir seviyeye inmiyor; pratikte “işi bitirip yola devam” ettiriyor.

Isınma meselesi (ya da olmaması)

Taşınabilir SSD pazarında “ısınma ve throttling” kronik bir dert. Kâğıt üstü 2 GB/s yazan cihaz, siz iki SD kart yedekleyince kendini sauna moduna alıp çok daha düşük hızlara gerileyebiliyor.

Extreme PRO V2’de ben bu tarz bir sıkıntıyı yaşamadım. Alüminyum gövde soğutucu gibi çalışıyor. Uzun yedekleme seanslarında bile “elle tutulmaz” bir ısıya çıkmadan, istikrarlı ilerledi. Bu, özellikle benim gibi “bir oturuşta büyük dosya basanlar” için önemli avantaj. Sanırım ebatlarının biraz büyük olmasının avantajını kullanıyor. Bu konuda tatmin edici bir yorum veya teknik detay bulamadığım için emin de değilim. Ama daha önce – özellikle USB belleklerde – aşırı ısınma sorunları yaşamış olduğum için bu konuya ayrıca dikkat ettim. Velhasıl sonuç, ısınma sorunu yok.  

iOS ve mobil kullanım

Bu modelin hoşuma giden taraflarından biri de iPhone/iPad ve genel mobil USB-C ekosistemiyle uyumu. Kutu içeriği zengin; hem USB-C–USB-C hem USB-C–USB-A kablolar geliyor. Yani yeni-eski cihaz ayrımı yapmadan takıp kullanabiliyorsunuz. iOS tarafında özellikle büyük ProRes videolar çekenler için harici SSD artık lüks değil ihtiyaç. Extreme PRO V2 bu tarafta sorunsuz çalışıyor.

Benim 1 TB’lık notebook ve tabletim için de güzel bir tamamlayıcı oldu. Seyahatlerde arşivi yanında taşımak, gerektiğinde tabletten bile erişmek ciddi rahatlık.

3 ay sonra gelen inceleme notu

Ufak bir editör notu düşeyim: Eskisi kadar inceleme ürünü ofise yağmıyor. Bu disk normalde yaz aylarında elime geçti ama yaklaşık 3 aylık kullanım sonrası ancak detaylı yazabiliyorum. Aslında bu gecikmenin bir faydası var: “ilk izlenim” değil, gerçek yaşam testi de olmuş oldu. Ve bu üç ayın sonunda cihazın iş akışımda kendine kalıcı yer açtığını rahatça söyleyebilirim.

Artılar / Eksiler

Artılar

  • Gen 2×2 destekli cihazlarda sınıfının en hızlılarından; 2 GB/s bandı gerçekçi.
  • Gen 2×2 olmayan cihazlarda bile yaklaşık 1 GB/s performansla “yavaşlamıyor”.
  • Dayanıklı gövde ve güven veren dış kaplama.
  • Isınma/throttling derdi günlük işte karşıma çıkmadı.
  • Mobil ve iOS ekosistemiyle uyumuluk.

Eksiler

  • Benzer NVMe taşınabilir SSD’lere göre biraz büyük; daha kompakt olabilirmiş.
  • 20 Gb/sn hız için Gen 2×2 port şart; yoksa potansiyelin yarısı cebinizde kalıyor.

Sonuç: Kim için doğru SSD?

SanDisk Extreme PRO Portable SSD V2, taşınabilir SSD dünyasında “ben hızı iş akışına çeviririm” diyen profesyonellere oynuyor. Videographer’lar, fotoğrafçılar, içerik üreticileri, ajans ekipleri, sahada çalışanlar… Yani dosyayı kopyalamakla uğraşmak istemeyen, diski bir “çalışma alanı” gibi kullanmak isteyen herkes için doğru bir ürün. Uzun garanti desteği de profesyonel tarafa göz kırpan bir güvence.

Benim açımdan hikâye basit:
Arşiv büyüdükçe disk de sadece “yedekleme kutusu” olmaktan çıkıp işin aktif parçası haline geliyor. Extreme PRO V2 bu rolü başarıyla oynuyor. Üç ay sonunda çantamın değişmeyen elemanlarından biri oldu. Eskiden SCSI hot-swap’le yaptığımız “tak-çalış-çıkar” hayatını, bugünün dosya boyutlarıyla ve bugünün hızlarıyla yeniden yaşatıyor. Sadece artık 500 MB disk değil, cebinde 2 TB NVMe taşıyorsun. Ve buna hâlâ çocuk gibi sevinebiliyorum; teknoloji böyle bir şey.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu