Türkiye teknoloji açısından müthiş bir pazar. Özellikle 2000’li yıllardan sonra tüketici elektroniğinde çılgın bir dönem yaşamaya başladık.
MP3 çalıcılar, ADSL modemler, dijital fotoğraf makinaları, notebook ve hemen ardından netbook… tüm bu ürünler belirli dönemlerde teknoloji pazarına muazzam ivme kazandırıp, yeni markaların doğmasına ve hemen ardından da yok olup gitmelerine neden oldu. Birçok kişinin elinde halen Türkiye’de artık ismi bilinmeyen pek çoğu yerel markalara ait dijital fotoğraf makinaları, notebook ya da netbook’lar vardır. 2010 yılından sonra artık bilgisayar pazarında biraz durgunluk yaşanması beklenirken, akıllı telefonlar, tabletler ve elbette yeni nesil LED TV’ler ile satışlar hızını kaybetmeden artarak devam ediyor.
Son beş ayın rakamlarına baktığımızda Türkiye’de yaklaşık 5 milyon adet akıllı cep telefonu satışı yapılmış durumda. Bu rakama ikinci el piyasası ve kaçak yollarla ülkeye giren ürünler dahil değil. Yıl sonunda resmi rakamın 12 milyona ulaşması bekleniyor. Tüm satış hacmi ise 15 milyonu zorlayacak. Geçtiğimiz yıl 924 TL olan satış ortalaması bu sene 1208 TL’ye çıkmış durumda. Bunda artan fiyatların yanı sıra tüketicilerin artık 5 inç ve üstü Phablet telefonlara daha fazla ilgi göstermesi de etkili olmuş durumda.
Fiyatların giderek artması, taksit sınırlamasının getirilmesi bu güne kadar satışlar üzerindeki bir azalma baskısı meydana getirmedi. Muhtemelen satışlar çok daha hızlı bir şekilde yukarı yönlü olarak gelişecekti, yalnızca bu hız bir nebze kesilmiş oldu. Öte yandan tüketiciler daha büyük ekranlı, daha pahalı ürünlere taleplerini artırdılar. Üstelik ürün değişim hızları da artmış oldu. Bundan 10 yıl önce 2-3 yıl boyunca kullandığınız cep telefonları yerine artık 16 ay içerisinde değiştirdiğiniz bir pazardan söz ediyoruz. Yani fiyat artışları ve vergi politikaları ile cep telefonu ya da diğer tüketici elektroniği ürünleri pazarındaki satışı frenlemek mümkün değil. Bu yalnızca tüketicilerin çok daha fazla zora sokulmasına, senetle ya da daha farklı yollarla satışların yapılmasına ya da kaçak telefon sektörünün giderek yaygınlaşmasına neden oluyor. 14 milyonluk cep telefonu pazarımız azımsanacak bir alan değil. Bu alanda katma değeri yüksek, kaliteli, yenilikçi ve daha uygun fiyatlı yerel ürünlerin önünü açmak gerekiyor. Diğer donanım ürünlerinin aksine birçok ülkedeki yerel girişimci yakın zamanda bunu başardı ve uluslararası oyuncular arasına girdi. Cep telefonu pazarında halen böyle bir fırsat var.