“Anadolu Veri Merkezi ile Türkiye’de ilklere imza attık”

Bu özel röportajda, kurumun teknolojiye yaklaşımını ve finans dünyasında nasıl bir dönüşüm yarattığını konuştuk.

“Anadolu Veri Merkezi, dünyada kabul görmüş ama Türkiye’de henüz kullanımı yaygınlaşmayan pek çok ilkin kullanıldığı ve başarılı sonuçlar verdiği ilk veri merkezlerinden biri.”

Finans sektörü, hızla değişen dijital dünyaya ayak uydurmak için veriyle şekilleniyor. Güven, hız ve doğruluk, bu ekosistemin en kritik unsurları arasında yer alıyor. İşte tam da bu noktada Kredi Kayıt Bürosu (KKB), teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, finansal güvenliğin ve şeffaflığın temel taşı olarak konumlandırıyor. KKB Bilgi Teknolojileri ve Ar-Ge Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Bilgin ve KKB Dijital Servisler Genel Müdür Yardımcısı Kerim Özgür Yalçın ile gerçekleştirdiğimiz bu özel röportajda, kurumun teknolojiye yaklaşımını ve finans dünyasında nasıl bir dönüşüm yarattığını konuştuk. KKB, güçlü altyapısı ve yenilikçi çözümleriyle sektörde nasıl fark yaratıyor? Yapay zeka, siber güvenlik ve veri analitiği gibi alanlarda attığı adımlarla geleceği nasıl şekillendiriyor? Tüm bu soruların yanıtlarını, finans teknolojilerinin nabzını tutan KKB’nin liderlerinden dinledik…

.

Abdullah Bey sizleri tanıyabilir miyiz?

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. Mühendislik dalının ardından İstanbul Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler dalında Yüksek Lisans yaptım. Kariyerime Garanti Ticaret A.Ş.’de başladıktan sonra Yapı Kredi Bankası’na teknoloji hizmeti sunan Bilpa A.Ş. firmasında devam ettim. Ardından 6 yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde John Deere firmasında sistem ve altyapıları yönettim. Türkiye’ye döndüğümde Bilpa A.Ş.’de Sistem ve Altyapılardan Sorumlu Direktör olarak görevime devam ettim. Bilpa’nın Yapı Kredi Bankası’na, Bilgi Teknolojileri bölümü olarak dahil olmasının ardından uzun yıllar Yapı Kredi Bankası Bilgi Teknolojileri bölümünde sistem, network ve altyapıların direktörlüğünü üstlendim. 3 yıl kadar Yapı Kredi Bankası’nda, Alternatif Dağıtım Kanalları bölümünde de ATM network’ünü yönettim. 2012 yılından bu yana Kredi Kayıt Bürosu’nda Bilgi Teknolojileri ve Ar-Ge Bölümünde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyorum. 

Biraz KKB’yi ve geldiği seviyeyi değerlendirebilir misiniz?

Kredi Kayıt Bürosu (KKB), 1995 yılında kurulmuş olup, bugün 30. yaşını kutluyor. Kuruluşu ve faaliyete geçişi dünyada benzersiz. Dünyanın hiçbir yerinde, birbirleriyle kıyasıya rekabet eden bankaların, risklerini ortaklaşa yönetebilecekleri bir platform kurmak için bir araya gelerek ellerindeki müşteri, kredi bilgisi ve benzer verileri paylaşabildikleri görülmemiş bir durum. 

Sektöre sunduğu 90 civarında ürün ile finans kurumları, KKB’nin oluşturduğu ve birçoğunun günlük olarak toplanıp işlenmesi sonucu oluşan, güncel verilerden hesaplanmış skorlarla müşterilerinin risklerini değerlendiremiyor ve risk yönetimi faaliyetlerini gerçekleştirmiyor. Bu amaçlarla KKB’den yapılan sorgu adetleri 8 milyara ulaşarak Avrupa’nın en fazla sorgu sayısına sahip bürolarından bir tanesi oldu. KKB, ulaştığı başarılarla yalnızca Türkiye kurum ve bireylerine hizmet etmekle kalmayıp, birçok yabancı bürolarla iş birliği yapmak ve faaliyetlerini genişletmek için iletişim içinde. Özellikle Türk Cumhuriyeti’nden iş birliği faaliyetleri için temaslar her geçen gün artıyor. 

KKB, Türkiye finans sektörüne birçok ilkleri kazandıran, sektörde kurumların risklerini yönetmesine yardımcı olan birçok ürünü devreye alarak sektöre önemli katkılarda bulundu. Ek olarak, bireylerin finansal okuryazarlıklarını artırabilmeyi ilke edinerek, bireylerin finansal risklerini yönetebilmeleri için Findeks ürünüyle hem bireylerin hem de kurumların ve küçük işletmelerin finansal risklerini yönetmelerine imkan sağlıyor. 

KKB’nin sektörde yarattı değeri nasıl tanımlayabiliriz?

KKB’nin sektöre sunacağı hizmetler konusunda yaklaşımı üç temel hedefe dayanıyor: Kurumlar ticari faaliyetleri için birbirleriyle sonuna kadar rekabet etmeli, yaratıcı ürünler geliştirmeli ve değer yaratmalı. Yalnız şu üç alanda kurumların iş birliği yapması kaçınılmaz:

  • Her kurumun yaptığı, kuruma stratejik avantaj yaratmayan, hijyen olarak tabir edilebilecek, alanlarda altyapıların, uygulamaların ve operasyonel faaliyetlerin ortaklaşa kullanılarak maliyetlerin paylaşımı
  • Bilgi güvenliği ve siber güvenlik alanında ortak hareket etme
  • Risklerin ortak yönetimi

KKB’nin hedefi, bu üç ortak alanda sektörün en büyük kazanımı için gerekli her türlü faaliyet konusunda liderlik etmek, ürünler sunarak değer yaratmak olmuştur. Bu kapsamda sunduğu ürünlerde ve faaliyetlerinde bilgi güvenliğini, yüksek hizmet kalitesini, yaygın kullanımı ve yeni teknolojilerle verimliliği ön plana çıkararak oluşturacağı paylaşım ekonomisi ile kurumların maliyet tasarrufu ve risk yönetimi yeterliklerini arttırmayı hedeflemiştir.

Bu faaliyetlere verilebilecek en önemli örneklerden bir tanesi, 2017 yılında faaliyete geçirdiğimiz KKB Anadolu Veri Merkezi. Her kurumun kendi ihtiyacı olan veri merkezi yatırımı için milyonlarca dolar yatırım yapması yerine yatırımın tek bir noktada, KKB çatısı altında yapılarak ihtiyacı olan kurumların bu maliyetleri paylaşıp düşük maliyetlerle hizmet alabileceği bir teknoloji altyapısı sunmak, kurumlara yıllardır önemli bir değer sağlarken, ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağladı. Veri merkezinden sunulmaya başlayan, regülasyonlara uyumlu bulut hizmetleri ile sektörü teknolojiye erişimi konusunda önemli bir adım da atılmış oldu. KKB içinde ayrı bir yapılanma olarak konumlanan bu iki faaliyet alanı ile sektöre daha da katkı sunmayı hedefliyoruz. 

Bu bakış açısıyla oluşturulan paylaşım ekonomisi yaklaşımı ile gerek finans sektörünün gerekse diğer sektörlerin ihtiyacı olabilecek diğer çözümleri de uygulamaya almak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özellikle finans kurumlarının ortak sorunu olan siber sahtekarlıklar, dolandırıcılıklar, siber saldırılar gibi ancak ortak hareket edilerek mücadele edilebilecek alanlarda KKB sektöre liderlik ederek, sektörün ihtiyacı olan çözümler üzerinde ilgili kurumlarla iş birliği içinde çalışıyor. Yine benzer şekilde, paylaşım ekonomisinin uygulanabileceği önemli verimlilik alanlarından biri olan kağıt dokümanların (başvuru formu, başvurularda istenen belgeler, defterler, benzeri diğer evraklar) her kurum için ayrı ayrı toplanması yerine, merkezi olarak KKB platformunda toplanarak KKB üzerinden sorgulanması, doğrulanması gibi kullanımlar hem çevresel olarak sürdürülebilirlik hem de operasyonel verimlilik açısından da önemli bir katkı sağlıyor. Bu dokümanlara bağlı olarak yapılacak işlemlerin güvenli, hızlı ve daha düşük maliyetli olması da ayrı bir avantaj.

Bu yıl 10. yaşını kutlayan Findeks ürününün sektörde gerek bireyler gerekse de kurumlar olarak yaygın kullanmasına rağmen, çok daha yüksek potansiyeller içerdiğini inanıyoruz. Gerek ticari işletmelerin gerekse bireylerin her türlü finansal konuda ilk aklına gelen çözüm kapısı olarak değerlendirilecek, yalnızca finansal risklerini yönetmekte kalmayıp farklı analizlerle geleceğe yönelik kendi finansal yönünü çizebilecek rehber niteliğinde kullanımını hayal ediyoruz. Kişi ve kurumların kendilerine ait findeks risk notunun daha yaygın kullanılarak hem ticari faaliyetler hem de kişiler arası ticari ilişkilerde güveni test edecek önemli bir araç olabileceğine inanıyoruz.

KKB’nin yeni dönem için stratejik yaklaşımları nelerdir?

Yapay zeka alanında geliştireceğimiz projeler, KKB’nin mevcut veya yeni ürünlerinde yapay zeka kullanılarak ortaya çıkacak ürünler olacak. Özellikle veri analitiği, skor hesaplamaları konularında yapay zeka kullanmayı planlıyoruz.

KKB’nin iç iletişiminde, iş süreçlerinde, yazılım geliştirme ortamlarında, müşteri deneyiminde kullandığı birçok sürecin yapay zeka kullanılarak verimliliğin artırılması da planlanıyor. Bu alanlarda kullanılan otomasyonların, chatbot gibi uygulamaların, copilot gibi araçların kullanılması gündemimizde.

Greendeks

KKB olarak biz de sürdürülebilirliğe olan inancımız doğrultusunda Türkiye’de ESG skoru ve raporunu üreten lider kurum olmak için çalışmalarımıza başladık. Greendeks adını verdiğimiz bu skoru ve detaylı raporunu bugün herhangi bir kurum KKB üzerinden alıp istediği kuruma paylaşabilir veya kullanabilir. Sürdürülebilirlik konusunda yalnızca ESG skoru ve raporu üretmeyip çevreci bakış açımızı ürün ve hizmetlerimize de yansıtmaya devam ediyoruz. 2017 yılında hizmete sunduğumuz KKB Anadolu Veri Merkezimiz dünyada 5. veri merkezi olarak LEED Platinum sertifikasına uygun görüldü. Bugün tüm elektrik enerjisini tamamen yeşil enerji kaynaklarından sağlayan veri merkezimiz, tükettiği enerjinin %7’lik kısmını veri merkezimizde kurulu olan güneş enerji santralinden alıyor. KKB Anadolu veri merkezimiz dünyada karbon ayak izi ölçülüp makale ile yayımlanarak literatüre de geçti.

Kuantum Bilgisayarlar

İşlediğimiz verilerin büyüklüğü ve uymak zorunda olduğumuz regülasyonlara uyumlu olarak bu verileri işleme zorunluluğu, birçok yeni teknolojiyi yakından takip ederek kurumumuza kazandırmak konusunda bize önemli bir motivasyon sağlıyor. Bu kapsamda ilgilendiğimiz önemli teknolojilerden bir tanesi de kuantum bilgisayarlar. Bugün ticari anlamda kullanımları çok sınırlı olan ancak bazı özel hesaplamalara yatkın olan kuantum bilgisayarların kullanılabileceği alanlardan bir tanesi de skor hesaplamaları. Biz de bu kapsamda bir tedarikçimizle skor hesaplamalarınızı kuantum bilgisayarlarla yapıp yapamayacağımızı değerlendiriyoruz. 

Özgür Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

İstanbul Üniversitesi Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 1998 yılında mezun olduktan sonra yüksek lisansımı Elektronik Haberleşme dalında tamamladım. 1998-2000 yılları arasında Albaraka Türk’te AS/400 sistemlerinde Uygulama Programcısı olarak görev aldım. Ardından BİLPA A.Ş’de (Yapı Kredi Teknoloji) önce IBM OS/390 Mainframe sistemlerinde Sistem Programcısı, sonrasında ise BT Altyapı Geliştirme Direktörlüğü’nde çeşitli yönetsel sorumluluklar üstlendim. 2013 yılında Kredi Kayıt Bürosu’nda (KKB) BT Altyapı ve Operasyon Birimi Direktörü olarak göreve başladım. Şu anda da KKB’de Dijital Servisler Bölümü’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevini sürdürüyorum. 

KKB’nin yeni oluşumu Dijital Servisler hakkında bilgi verebilir misiniz?

KKB olarak, 2016 yılının aralık ayında Anadolu Veri Merkezi’ni (AVM) hizmete açmıştık. Bundan bir süre sonra da finansal bulut için oluşturduğumuz bir ortam kurgusu gerçekleştirdik. Buradaki amacımız da regülasyonlar gereği, finans sektörünün yurt dışından kullanamadığı bulut teknolojisini yurt içinde sunmaktı. Bu kurguyu da 2021 yılında tamamladık. Fakat bu teknolojiye çok fazla konsantre olamadık ve 2024 yılına kadar bulut ortamını sadece kendi iç projelerimizde kullandık. 2024 yılında AVM’nin kapasitesini artırmak üzere ikinci faz yatırımı yapma kararına paralel olarak, veri merkezi ve bulut faaliyetlerini tek çatı altında toplama ve her iki alanda da ticari faaliyetimizi sürdürme kararı aldık. Böylece, bu zamana kadar bilgi teknolojileri ve Ar-Ge bölümü altında gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri farklı bir iş birimi olarak bilgi teknolojilerinden bağımsız bir şekilde devam ettirecek bir kurguya geçtik ve bu yeni bölüme KKB Dijital Servisler adını verdik. 

Anadolu Veri Merkezi’nin genel özelliklerinden bahseder misiniz?

Anadolu Veri Merkezi, dünyada kabul görmüş ama Türkiye’de henüz kullanımı yaygınlaşmayan pek çok ilkin kullanıldığı ve başarılı sonuçlar verdiği ilk veri merkezlerinden biridir. En ayırt edici özelliği ise Uptime Tier IV desing ve facility sertifikalarına sahip olması. Sadece Türkiye’nin değil, dünyadaki sayılı Leed Platinum sertifikasına sahip bir veri merkezi olması en dikkat çekici özelliklerinden biri. Bunun yanı sıra ISO27001, ISO22301, ISO14000, ISO20000, ISAE3402 gibi dünya çapında kabul görmüş International Organization for Standardization kuruluşunun pek çok sertifikasyonunu tamamlamış bir veri merkezi. Ayrıca Anadolu Veri Merkezi’nde Türkiye’de bazı ilklere imza attık. Örneğin, kabin barındırma hizmeti veren ve DRUPS teknolojisini kullanan Türkiye’deki ilk veri merkeziyiz. Havadan havaya serbest soğutma kullanılmış ilk veri merkezleri arasındayız. Veri merkezlerinde sıkça kullanılan yükseltilmiş döşeme kullanılmayan ilk veri merkezlerindeniz. 

Anadolu Veri Merkezi tarafında kapasitenizin dolduğunu biliyoruz. Buradaki yeni yatırımlarınız hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Anadolu Veri Merkezi’nin ilk fazı Aralık 2016’da tamamlandı. Tahminimizin ötesinde gelen talep nedeniyle tesis kapasitesi hızla doldu. Bu nedenle, ihtiyacı karşılayabilmek için mevcut bina içerisinde ilaveler yaptık. Ancak üyelerimizin dışında veri merkezi ihtiyacı olan kurum sayısının ve talebin artması ve yapay zeka çalışmalarının hız kazanması ile veri merkezi ihtiyacının da artması bu kararı almamızda etkili oldu. 

Mevcut durumda Anadolu Veri Merkezi’nde şu an 1.000 adet kabinet var. Anadolu Veri Merkezi’nin ikinci fazında ise 2.000 kabinet olacak. Böylece Anadolu Veri Merkezi’nin kapasitesi toplamda 3.000 kabinete ve 25 MW kapasiteye ulaşacak. 

AVM ikinci faz yatırımımızın tamamlanmasıyla birlikte başta bankacılık sistemi olmak üzere ülkemizde BT hizmeti sunan kurumlarımıza yeni altyapı yatırımlarını yapabilecekleri bir alan sağlayarak verilerin güvenle saklanabilecekleri alanlar sunacağız. Kapasite artışıyla birlikte bankalar başta olmak üzere tüm teknoloji şirketleri, yüksek kapasitede verilerini saklarken yapay zeka ile yeni ürünler geliştirebilme, yatırımlarını artırabilme ve hizmet alanlarını genişletme imkanına sahip olacaklar. 

Dijital Servisler olarak bulut ve son zamanların popüler konusu yapay zeka tarafındaki çalışmalarınız neler?

Bulut tarafında yeni bir dönem başlıyor diyebiliriz. KKB’de tecrübe ettiklerimizle piyasaya yönelik ürünler sunacağız. Gelecek dönemde ara ara yeni ürünlerle ilgili bilgilendirmeler de yapacağız. Sanal veri merkezi tarafında bütün bulut hizmetlerini verebilir durumdayız. KKB olarak kurduğumuz bir ‘GPU Farm’ımız var. Yapay zeka tarafındaki platformumuz ile GPU hizmeti (GPU as a service) verebiliriz. Ayrıca yapay zeka ve kubernetes ortamlarının yönetimi için KKB markasıyla sunacağımız bir de yönetim platformumuz bulunuyor. Bulut dünyasında da PaaS, SaaS (yazılım ve platform) ürünlerini sunabilir durumdayız. KKB’nin bulutunda, yazılım geliştiren teknoloji şirketlerinin iş birlikleri yapıp kendi ürünlerini sektöre satabilecekleri bir pazaryeri kurduk. Yazılım firmaları KKB ile iletişime geçerek kendi ürünlerini ve hizmetlerini belli kurallar çerçevesinde KKB Bulut pazaryerinden sunabilecekler. Hatta henüz yolun başında olan firmalarımızı desteklemek amacıyla dizayn ettiğimiz bir de kuluçka programımız var. Bulut platformumuz ile başta ödeme şirketleri, sigorta şirketleri, dijital bankalar vb. regülasyonlara tabi olanlar, finans piyasasının ihtiyacına yönelik regülasyonlara uyumlu, esnek, yüksek güvenlik kalitesinde hızlı ve kesintisiz hizmet alabilecek. Sonuçta, kurumlara sıfırdan bir yatırım yapmadan veri merkezi kaynaklarını paylaşımlı ya da dedike olarak uzaktan erişebileceği, kaynakları daha verimli kullanabileceği yeni nesil bir teknoloji modeli sunarak ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

KKB Dijital Servisler’in gelecek planlarından bahsedebilir misiniz?

KKB’nin 30 yıldır sektöre sunduğu katma değerli hizmetler gibi bulut ve veri merkezimiz ile sektörümüzü ve bireyleri bir adım öteye götürecek çözümler sunmak en büyük hedefimiz. KKB olarak finansal alanda sunduğumuz çözümler ile finans sektörüne ciddi bir katma değer yarattık. 30 yıla dayanan güven ve itibarımız ve titiz yaklaşımımızla bundan sonra finansın yanı sıra, teknoloji alanında da aynı yaklaşımla paydaşlarımıza hizmet sunmak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu