Bağlı araçlara hazır mıyız?

Nesnelerin internetinin getirdiği yeniliklerden biri de ‘connected cars’, yani bağlı araçlar. Bulunduğunuz şehirdeki otopark ve benzin istasyonlarını fiyatlarıyla birlikte listelemekten otomatik sürüşe kadar onlarca konforu yanında getirecek bağlı araçların kötü sürprizi ise siber saldırılar olabilir.


Araştırma şirketi Gartner’in son raporuna göre araçlarda hem fabrika çıkışında hem de satış sonrası hizmetler için Wi-Fi iletişimleri 2020’de 61 milyona çıkacak. 2015’te 6.9 milyon olan Wi-Fi iletişimli araçlardaki bu artışla birlikte müşteri hizmetleri ve uygulamalarında da yeni bir dönem açılacak.

Önümüzdeki dört yıl boyunca ise bağlı araba ve kamyonların sayısı toplam 220 milyona ulaşacak. Bu rakam, internet ortamında müzik ve video, navigasyon ve lokasyon temelli hizmeler gibi dijital içeriklerde de büyük bir artışı beraberinde getirecek.
Bağlı cihazların öne çıkan özelliklerinden biri sürücüleri yönlendirebilmesi; park yeri, benzin ve diğer hizmetlerin konumunu sürücüye bildiren cihaz onun yerine ödeme de yapacak. Gartner raporuna göre bu gelişmelerle birlikte eninde sonunda otomatik sürüş mümkün hale gelecek.
Bu konuda otomotiv üreticilerinden de adımlar gelmeye başladı bile. Örneğin, üç yıl önce Audi markası arabaları ve otopark hizmetlerini bağlayan wireless park ve ödeme programı Audi Connect’i tanıttı. Bu teknoloji sadece otopark konumlarını listelemiyor aynı zamanda park girişinde bariyerlerin kalkmasını ve park yeri için otomatik ödeme yapılmasını da sağlıyor. Audi Connect hizmetinin diğer bir özelliği de benzin istasyonlarının konumlarını gerçek zamanlı ödeme bilgileriyle birlikte sürücüler için listelemesi.

Sigorta, kiralama, araç şarjı otomatik

Otomotiv sektörü temsilcilerine göre internete bağlı cihaz ve aracılar sadece sürüş anındaki konforu arttırmakla kalmayacak. Bağlı cihazlar gelecekte sigorta, kiralama, elektrikli araç şarjı gibi otomotivi ilgilendiren farklı işlerde de yeniliklere kapı aralayacak.

Bütün bu öngörüler ışığında bağlı araçların bugünkü birçok işi kolaylaştırması bekleniyor. Örneğin, araba kiralamada müşteriye aracı ofise gelmeden alıp bırakabilecek imkan sağladığı için uzaktan araç tedarik etmek mümkün olacak. Özerk sürüş yeteneği ile kombine edildiğinde bağlı araç teknolojisi müşteriye sürüş talebi imkanı verecek ve araç otomatik olarak müşterinin bulunduğu yere sevk edilecek. Aynı zamanda bağlı arabalar uygun istasyonları bulup şarj servislerine ödeme yaparak EV (elektronik araç) şarjına erişilebilirliği de geliştirecek.

Şimdiye kadar sayılan bu fonksiyonların birçoğu akıllı telefonlarla yapılabiliyor aslında. Ancak bağlı araç teknolojisi bu fonksiyonların yüksek otomasyonuna izin veren araç içi sistemlerle daha sıkı bir entegrasyon sağlayacak. Bağlı araçlara otomotiv endüstrisi ve diğer birçok ilgili endüstrideki fırsat ve aksamalardan doğan bir alan denilebilir. Bu araçlarda internet bağlantısı aynı zamanda uyarlanabilir seyir kontrolü, çarpışmayı önleyici sistem ve şerit değiştirme uyarı sistemleri gibi yeni otomatik sürüş fonksiyonlarını desteklemesi için de kritik görev üstlenecek. Bütün bunlar ise gerçek zamanlı kamera ve sensör bilgi işlemleri gerektiriyor.

Gartner, 2016’dan 2020’ye kadar bağlı otomobil uygulamalarının görüntü tespiti ve konum belirleme gibi bilgi taleplerine bağlı olarak yüzde 150 artış göstereceğini öngörüyor.

bagli-arabalar-cw-02

Araçlar algılama teknolojileriyle donatılacak

Gartner teknoloji araştırmacıları, arabaların daha çok otomatik oldukça kamera ve radar sistemlerini içeren algılama teknolojileri ile daha fazla donatılacağı görüşünde. Buna göre birçok otomobil görüntü tespit sistemini araç güzergahındaki nesneleri tanımlamak için temel araç olarak kullanacak. Bu yüzden araçların daha özerk kontrole sahip olması da düşünülebilir. Yakıt verimliliğini arttırmak ve emisyonların azaltılması çalışmaları ise düşük seviyedeki fonksiyonların mikrokontrol birimlere uyumunu sağlayacak sofistike motor ve şanzıman kontrol sistemleri gerektirecektir.

Bağlı araçların diğer bir özelliği de dokunma, jest kontrolü ve göz kontrolü gibi insan-makine etkileşimli teknolojilerin artması. Bu tür teknolojilerin artması ise daha sofistike aracı yazılımlara da ihtiyacı arttıracak. Söz konusu aracı yazılımlar aynı zamanda sürücü ya da müşteriye sürekli bilgi akışı sağlayacak telematik hizmetlerini de destekler nitelikte. Tabii bütün bu gelişmelerin ve fonksiyonların daha güçlü donanımları da beraberinde getirmesi kaçınılmaz. Adeta bir tsunami hızıyla büyüyen yeni verilerle birlikte bağlı araçlardaki aracı yazılımlar arttıkça araba ve kamyonlar 8 bit mikro denetleyicilerden 32 bit işlemcilere geçişi tetikleyen çok daha güçlü donanım sürecini gerektirebilir.

Hacker’lar da boş durmuyor!

Bağlanabilirliğin bütün konforlarıyla birlikte kullanıcıya getirdiği diğer yenilik ise güvenlik sorunu. Bağlanabilirlik arttıkça, potansiyel siber güvenlik delikleri de aynı aranda büyüyor. Bu konuda Amerika’da federal hükumet ve araba üreticileri araçlara yönelik siber saldırı konusundaki endişelerini çoktan dile getirmeye başladı bile. Bu konuda atılan adımlardan biri ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın (DOT) sürüş ve yüksek otomasyonlu araçlar için yayımladığı güvenlik önlemleri içeren ‘Otomotiv Endüstri Rehberi’. Rehberi yayımlayan bakanlık, ‘Anlamlı veri gizliliği ve güvenlik uyarıları.’, ‘Veri toplama, kullanma, paylaşma, muhafaza, bilgilerin dekonstrüksiyonu, coğrafi konum, biyometrik ve sürücü davranışı bilgileri…’ gibi noktalara dikkat çekiyor.

tehditler-arabalar-cw

DOT’un uyarılarına ek olarak otomotiv üreticisi Volkswagen de yakın zamanda siber güvenlik şirketini kuracağını açıkladı. Güvenliğin tüketiciler için önemli meselelerden biri olduğunu savunan araştırma şirket KPMG’de bu konuda 449 araba sahibi ile bir anket çalışması yaptı. Ankete katılanların yüzde 70’i önümüzdeki beş yıl içinde arabalarının hacklanme ihtimalinden dolayı endişeli. Arabalarının hacklenmesi durumunda ise katılımcıların yüzde 79’u üretici firmayı suçlayarak markadan vazgeçeceklerini söylüyor. Kısacası olası siber ataklar bütün araç şirketlerini etkiliyor. Öte yandan KPMG’nin siber güvenlik uzmanı, şirketlerin güvenlikle ilgili yatırımlarına bakıldığında bu konuda yeterli tedbir alınmadığı görüşünde. Piyasadaki araştırmalarına göre şirketler bağlı araçlara yönelik siber saldırı tehdidine karşı henüz pasif durumda.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu