Neden önemli: Türkiye’nin rekor tüketim seviyeleri, hızla artan enerji talebinin boyutlarını gözler önüne seriyor. Yenilenebilir, doğal gaz ve nükleer yatırımlarla çeşitlenen enerji politikası, ülkenin hem arz güvenliğini hem de uzun vadeli sürdürülebilirliğini garanti altına almayı hedefliyor.
Türkiye enerji alanında son yılların en hareketli dönemini yaşıyor. Temmuz ayında elektrik tüketiminde ulaşılan rekorlar, artan talebin boyutunu gözler önüne serdi. Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki yükseliş hız kesmezken enerji arzını çeşitlendirecek yeni projeler de gündeme geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, önümüzdeki on yılda enerji ihtiyacının katlanarak artacağını belirtti. Bu talebi karşılamak amacıyla yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelmenin önemini vurgulayan Bayraktar, alternatif üretim modellerine de ağırlık verilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye elektrik tüketiminde tarihi seviyelere ulaştı
Türkiye’de Temmuz ayında gerçekleşen elektrik üretimi, 36,7 milyar kilovatsaat ile tüm zamanların en yüksek aylık üretim rekorunu kırdı. 29 Temmuz’da ise günlük bazda 1 milyon 250 bin 178 kilovatsaat elektrik üretilerek tarihi bir zirve daha kaydedildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yaz aylarında artan klima kullanımının enerji tüketim profilini önemli ölçüde değiştirdiğine dikkat çekti. Geleneksel olarak kış aylarında görülen enerji talebi zirvelerinin artık yaz döneminde de belirgin şekilde yaşandığını ifade etti.
Küresel ölçekte 2024 yılında 30 bin teravatsaatin üzerinde elektrik üretimi gerçekleşirken, Türkiye 349 teravatsaatlik üretimi ile dünya toplam elektrik üretiminin %1,1’ini tek başına karşıladı. Bu performans, Türkiye’nin enerji üretim kapasitesi ve tüketim dinamiklerindeki dönüşümü açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesini büyütmeye devam ediyor
Türkiye’nin toplam kurulu güç kapasitesi, Temmuz ayı sonu itibarıyla 120 bin megavat sınırını geride bıraktı. Bu kapasitenin 73 bin 477 megavatlık önemli bir bölümü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Rüzgâr ve güneş enerjisi özelinde ise çarpıcı bir büyüme gözlemleniyor; 2002’de neredeyse ihmal edilebilir düzeyde olan bu kaynaklar, günümüzde 37 bin 118 megavat kapasiteye ulaşarak ülkenin toplam kurulu gücünün %31’ini tek başına karşılıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu yılın mayıs ayında tüm illerde faaliyete geçen 6 bin 182 santralin bu büyümeye kritik katkı sağladığını vurguladı. Söz konusu yatırımlar, yılda 12,5 milyon ton karbondioksit salınımının engellenmesine ve doğal gaz ithalatında 1,3 milyar dolar seviyesinde bir tasarruf elde edilmesine olanak sağlıyor.
Türkiye enerji arzını çeşitlendirme adımlarını hızlandırdı
Milano’da düzenlenen Gastech 2025 Enerji Forumu’nda açıklama yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin enerji vizyonuna dair önemli açıklamalarda bulundu. Bayraktar, ülkenin enerji talebinin önümüzdeki 30 yılda mevcut seviyenin üç katına çıkmasının beklendiğini ifade etti. Günümüzde 350 TWh düzeyinde olan yıllık enerji tüketiminin, 2055 yılına doğru 1000 TWh seviyesine ulaşacağı öngörülüyor.
Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kapasitesinin dört kat artırılması ana hedefler arasında yer alıyor. Aynı zamanda doğal gaz altyapı yatırımları ve nükleer enerji projeleri de stratejik önceliğini koruyor. Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz sahasında üretim faaliyetleri sürüyor ve mevcut kapasiteyle 4 milyon hanenin enerji ihtiyacı karşılanıyor.
Önümüzdeki dönemde, küçük modüler reaktörler yoluyla 5 GW’lık ilave nükleer kapasite oluşturulması planlanıyor. 2030 yılına kadar yıllık doğal gaz ihtiyacının %20’sine denk gelen 12 milyar metreküplük depolama kapasitesi hedeflenirken, yeniden gazlaştırma kapasitesinin de beş katına çıkarılması öngörülüyor.
Türkiye’nin enerji yatırımları hem artan tüketimi karşılamayı hem de arz güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Yenilenebilir kaynakların büyüyen rolü, doğal gaz projeleri ve nükleer enerji adımlarıyla birlikte ülkenin enerji geleceği çok yönlü bir yapıya kavuşuyor.
