Neden önemli: Proje, büyük ölçekli kamusal binaların tamamen yenilenebilir kaynaklarla enerji bağımsız çalışabileceğini gösteren somut bir örnek sunuyor. Viyana’nın bu modeli hem şehirlerin enerji maliyetlerini uzun vadede sabitleme hem de karbon azaltım hedeflerini hızlandırma açısından güçlü bir referans haline getiriyor.
Viyana, sürdürülebilir şehir planlaması hedefleri doğrultusunda Sport Arena Wien projesini tamamlayarak enerji dönüşümünde yeni bir adım attı. Yenilenen spor kompleksi, elektrik ve ısı ihtiyacını tamamen kendi üretip karşılayacak şekilde tasarlandı. Şehir yönetimi, eski tesisin kapasitesini büyütürken yapıyı modern standartlara taşıdı ve enerji bağımsız, düşük emisyonlu bir kamu binası modeli ortaya koydu.
PVT ve jeotermal sistem aynı çatı altında
Sport Arena Wien’in enerji omurgasını, çatıda kurulan fotovoltaik-termal (PVT) hibrit paneller oluşturuyor. Bu paneller aynı anda hem elektrik hem de ısı üreterek çatı alanını maksimum verimle kullanıyor. Tesisin çatısında yaklaşık 1.125–1.130 hibrit panelden oluşan ve 2.237–2.260 metrekarelik alana yayılan kurulum yer alıyor; sistemin yıllık enerji üretimi yaklaşık 2,3 GWh seviyesinde. Bu ölçek, Sport Arena Wien’i Avrupa’daki en büyük PVT uygulamalarından biri haline getiriyor.
PVT üretimini destekleyen ikinci ana kaynak ise jeotermal altyapı. Tesisin altında yer alan termal kuyu ve sondaj sistemi, yer altının doğal sıcaklık farkını kullanarak ısı pompalarını besliyor. İnşaat aşamasından itibaren devreye alınan bu düzen, binanın dört mevsim dengeli sıcaklıkta kalmasını sağlıyor. Beton kütlenin ısı depolama özelliği de gündüz-gece sıcaklık dalgalanmalarına karşı iç ortamı stabilize eden bir tampon görevi görüyor.
Geri dönüşüm ve uzun vadeli maliyet dengesi
Viyana yönetimi, yeni projenin çevresel etkisini azaltmak için eski spor tesisinin enkazını da sürece dahil etti. Yıkımdan çıkan malzemenin büyük kısmı yeniden kullanıldı; bu sayede hem yakıt tüketimi hem de yeni malzeme ihtiyacı düşürüldü. Geri dönüşüm oranının yükseltilmesi, projenin karbon ayak izini azaltırken maliyetlerin de kontrol altında kalmasına katkı sağladı.
Enerji tarafında ise amaç, tesisin yıllar boyunca dışarıdan enerji almadan çalışması. Bu yaklaşım, işletme giderlerinin daha öngörülebilir bir seviyede kalmasını ve binanın enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı dayanıklı olmasını hedefliyor.
Diğer şehirler için ölçeklenebilir bir model
Sport Arena Wien, Viyana’nın yenilenebilir enerji kullanımını tek bir kamusal yapıda birleştiren en görünür örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Şehir planlamacıları, bu projeyle elde edilen teknik ve operasyonel deneyimin yeni kamu binalarında da uygulanacağını belirtiyor. Uzmanlara göre modelin başarısı, özellikle büyük şehirlerde spor, kültür ve kamu tesislerinin enerji bağımsızlığı hedefiyle yeniden tasarlanmasını hızlandırabilir.



