Öncelikle şunu söylemeden geçemeyeceğim, Huawei P serisi akıllı telefon dünyasında özellikle fotoğrafçılıkta temelleri yıkan, yepyeni özellikleri tanıştıran devrimsel ürünler getirdi. Bu yüzden P20’den itibaren çok yakından takip ediyorum. P30’un yurt dışı lansmanında bizzat bulundum. P40 için de oldukça heyecanlıydım. Tek farkla, bu sefer Google Play Store olmayan bir telefonla yaşayacağımız tecrübeye hazır olmaya çalıştım. P40 Pro için ilk izlenimlerimi ve deneyimlerimi bu çerçevede sizlere aktarıyorum. 

Amiral Gemisi Tasarımı

Telefon dünyasında markaların amiral gemisi (flagship) ürünleri bulunur. Bunlar markanın tüm yeteneklerini ortaya döktükleri, genelde fiyat ortalamasında en üst segmentte olan ve birkaç sene trendleri belirleyecek teknolojileri barındıran ürünlerdir. Huawei için bu segmentin adı P ve Mate serisi. Bu yüzden P40’ı incelerken, bir sonraki yıllarda çıkacak olan tüm Huawei ürünlerinin temellerini de oluşturan ve bir önceki P30 serisinin üzerine yeni şeyler koyabilen bir ürün beklentisi ile giriştim. P30 Pro birçok açıdan mükemmel bir telefondu. Özellikle fotoğrafçılıkta 50x zoom ile çığır açmıştı. Ancak eksikleri elbette vardı. Bakalım P40 Pro bunları düzeltebilmiş mi? 

Tasarım olarak her iki cihaz da birbirine benziyor. Teste gelen her iki ürünün rengi de birbirinin aynısı olunca bu benzerlik elbette daha da belirgin oluyor. İlk dikkati çekenler ise arka tarafta kamera alanının dikdörtgen şekilde bir çıkıntıya sahip olması. Yine önde damla şeklinde bulunan ön kamera artık sola alınmış ve çift sensör var. Telefonun yanlarında bulunan kıvrımlı cam ekran artık üstte ve altta da var. Böylece ekrana baktığınızda artık neredeyse hiç çerçeve göremiyorsunuz. Tasarımda muhtemelen en çok dikkatimi çeken husus bu oldu çünkü butonların ve hoparlörün yerleşimine kadar neredeyse her şey birebir P30 ile aynı.  

Huawei P40 Pro’nun arka kamera grubunun tamamı artık dörtgen bir çıkıntının üzerinde bulunuyor. Daha önce yalnızca 3’lü kamera grubu çıkıntılı, diğer sensörler ve flaş gövde ile aynı zemin üzerinde duruyordu. Yeni nesil amiral gemisi telefonların tamamı bu formda ve göze batmıyor. Muhtemelen akıllı telefon üreticileri birkaç model sonra tekrar telefonlarımızı düz yüzeye rahatça koyabileceğimiz yeni bir tasarım geliştireceklerdir. O zamana kadar bu tasarıma alışmaya çalışacağız. Kılıf kullanarak bunu bir nebze düzeltmeniz elbette mümkün. 

Ekran 

Oyuncular ve video izlemek isteyenler için iyi haber var. Daha önce sürekli 60 Hz ekran yenileme hızını tercih eden Huawei, yeni P40 Pro serisini 90 Hz ekranla donatmış. Tabi yalnızca oyuncular için değil, 90Hz sayesinde ekran animasyonları ve ağır çekim videolar da çok daha iyi görünüyor. Karşılaştırma sitelerinde birçok kişi artık amiral gemisi telefonların 120 Hz ekranlarla geldiğini görecektir. 90Hz ve üzerindeki görüntüyü bu küçük ekranlarda ayırt edebilecek kısıtlı bir azınlığın şahin gözleri için fiyatı artıracak ekranlar bence gereksiz. 90 Hz şimdilik iyi. Bir de şöyle bir şey okudum, ekran yenileme frekansının yüksek olması aynı zamanda daha fazla enerji kullanımına sebep oluyor. Daha uzun batarya ömrünü tercih ederim. Ekrandan devam edecek olursak, 6,58 inçlik her taraftan kavisli ekranın 2640 x 1200 piksel çözünürlüğü var. Ekranın kontrastı, ışık gücü ve renk skalası gayet iyi. Ekran üzerinde yine parmak izi sensörü bulunuyor ancak bu sefer biraz daha yükseğe yerleştirilmiş (oh be nihayet) ve telefonu tutarken çok daha rahat bir şekilde parmak izinizi kullanabiliyorsunuz. Yüz tanıma da gayet iyi bir şekilde çalışıyor. Ekranın soluna yerleştirilen kamera ve sensör gayet doğal duruyor.  

Performans

P serisi her zaman Huawei’nin en güçlü modeli oldu. P40 Pro’da bizi şaşırtmıyor. Cihazın kalbinde SoC HiSilicon Kirin 990 5G işlemci var. Evet 5G! Hafıza konusunda ise emin olamadım. 8 GB RAM ve 256 GB’lık depolama birimi bulunuyor. Hafızayı kart ile 256 GB daha artırabiliyorsunuz. Ancak RAM konusunda 12 GB’lık bir sürüm almak istiyorsanız bir sonraki sürümü bekleyeceksiniz. Şu ana kadar oyunlar dahil olmak üzere 8 GB hafızada herhangi bir sorun yaşamadım. 

Kamera

Huawei P40 Pro bir önceki halefi ile benzer kamera yerleşimine ve özelliklerine sahip. Ancak bu sefer tüm kameralar daha iyi fotoğraf çekiyor, daha iyi video kaydediyor. Üçlü kamera seti, ana kamera 50 MP (f/1,9), geniş açı 40 MP (F/1,8) ve telefoto lens 12 MP (f/2,4)’den oluşuyor. Tüm bunlara bir tane de derinlik sensörünü ekleyebilirsiniz. Telefoto lens yine periskop formatında yerleştirilmiş ve an altta bulunuyor. Geniş açı kamera çekimlerinde yan bozulmalar neredeyse yok gibi. Ancak asıl değişimi ana kamerada hissediyorsunuz. Özellikle çektiğiniz fotoğrafları büyük bir ekranda baktığınızda detayları net bir şekilde görebiliyor olmanız çok iyi.  

Huawei’nin yumuşak karnı olan video çekim de oldukça geliştirilmiş. 60 fps’lik 4K videolarda oldukça iyi stabilizasyon yapmak mümkün. Ve tabi tam HD videolarınızı artık 960 kare yavaş çekimde kaydedebiliyorsunuz. Çeşme açın, balon patlatın, kibrit yakın, ya da kedinizin yalanmasını yakalayın, yavaş çekimde çok eğlenceli görüntüler çekmek mümkün. 

Toparlayalım

Huawei P40 Pro, sağlam ve güçlü özelliklere sahip bir amiral gemisi. Android 10 işletim sistemi üzerine yerleşmiş Huawei’nin EMUI 10.1 kabuğunu kullanıyor ki alışık olanlar için çok rahat işlevler sunuyor. Detaylı testlerde daha birçok yeni özelliğini keşfedeceğiz ve sizlere aktaracağız. Huawei artık daha iyi fotoğraf çeken, daha iyi video kaydeden ve teknik özellikler ile kullanıcısını uzun süre memnun edecek cihazlara odaklanıyor. Çünkü kendi mobil uygulama servisini kurarken donanımsal olarak tüketiciye daha cazip gelmek zorunda. Huawei bunun farkında ve P40 Pro bu anlamda en iyi özellikleri sunuyor. Google servislerini kurabileceğiniz birçok yol yöntem ise şimdiden mevcut ve elbette bunu engellemek mümkün değil. Ancak HMS’nin de iyi iş yaptığını söylememiz gerekiyor. 

Küçük notlarım:

Ana hoparlörün yeri değişmemiş. Bence P40 Pro’da artık çift hoparlöre geçebilirdi. Ses kalitesinde biraz değişim var. En azından toplam ses çıkışında bariz bir iyileştirme olduğunu söyleyebilirim. Ancak dediğim gibi telefonu yan yatırıp PubG oynadığımda parmağım hoparlörü halen tam olarak kapatıyor. Ve elbette aynen selefinde olduğu gibi 3.5 mm kulaklık girişi yok. Zaten bu girişi artık unutabiliriz. Kulaklık için Bluetooth ya da USB Type C kullanmalısınız ki zaten içerisinde Type C kulaklık geliyor. 

Akustik Ekran

Telefonda görüşürken ekranın üst kısmı akustik ekran görevi görüyor. Yani ekranın hemen altında bulunan bir hoparlör size sesi ulaştırıyor. Görüşmeler gayet başarılı geçiyor. 

Dinleme Cihazı

Eğer FreeBuds, FreeLace veya FlyPods gibi Huawei’nin kablosuz kulaklıklarına sahipseniz, telefonunuzu bir ses yükseltici işitme cihazı olarak kullanabiliyorsunuz. Çevredeki sesleri toplayıp, kulaklığa yükseltilmiş olarak iletiyor. 

Batarya Gücü

Telefonda 4200 miliamperlik bir batarya var. Ve kutunun içerisinde 40 Watt’a kadar destekli bir SuperCharge adaptör çıkıyor. Bu sayede telefonu çok hızlı bir şekilde şarj edebiliyorsunuz. Huawei telefonlar aynı zamanda kablosuz şarjı da destekliyor ancak tek farkla, bu telefonla başka bir telefonu veya cihazı da şarj edebiliyorsunuz. Ters şarj bazı durumlarda hayatımı kurtardı. Bence güzel bir özellik. 

TEKNİK ÖZELLİKLER

Rüzgâr eken, fırtına biçer!

Huawei yasaklardan sonra kendi mobil uygulama ekosistemini kurmaya başladı. Kendi marketi ile gelen ilk ürün Huawei Mate 30 olmuştu. Şimdi P40 serisinde bu süreç devam ediyor. Kısa zaman içerisinde Türkiye’deki tüm temel uygulamalar markette yerini aldı. Yani bir Türk kullanıcı artık bankacılık, kamu, eğlence ya da perakende uygulamalarının neredeyse hepsini markette buluyor. Küresel uygulamalarda da durum çok iyi. Yasaklar ve kısıtlamalar, Huawei’nin işine yaramış gibi görünüyor. Mobil uygulama geliştiriciler için pazarda yepyeni bir rekabet alanı oluştu ve uzun vadede bu Çin’li diğer üreticilerin işine yarayacak gibi görünüyor.