Nükleer enerji 2024’te tarihi seviyeye ulaştı

2024’te nükleer enerji üretimi rekor kırdı, ancak yatırımların düşüklüğü gelecekteki tabloyu belirsizleştiriyor.

2024 yılı küresel nükleer enerji üretimi açısından dönüm noktası oldu. World Nuclear Industry Status Report’a göre dünya genelinde üretim 2.677 terawatt-saat seviyesine çıkarak tüm zamanların en yüksek değerini gördü. Ancak rapor aynı zamanda geleceğe dair belirsizliklere işaret ediyor. Yatırımların yetersizliği, yaşlanan reaktörler ve yenilenebilir kaynakların hızlı büyümesi nükleer enerji için önemli riskler oluşturuyor.

Nükleer enerji üretiminde Çin öne çıktı

Nükleer enerji 2024’te iki yıl süren düşüşün ardından güçlü bir toparlanma yaşadı. Özellikle Çin, yeni santrallerin devreye alınmasıyla üretime önemli katkı sağladı. 2006’da kırılan 2.663 TWh’lik rekor, 18 yıl sonra geride bırakıldı. ABD de kapasiteyi artırmak için farklı ülkelerle iş birliklerini hızlandırdı. Buna karşın rapor, 2030’a kadar üretimin aynı seviyede kalabilmesi için 44 yeni reaktörün devreye alınması gerektiğini belirtiyor. Bu da son on yılın ortalamasının iki katından fazla yeni tesis anlamına geliyor.

Yatırımlar enerji dengesinde geride kaldı

Yenilenebilir enerji yatırımları küresel ölçekte hızla ilerledi ve nükleer enerjiyi geride bıraktı. 2024 yılında rüzgâr ve güneş için ayrılan 728 milyar dolarlık yatırım, nükleer yatırımların 21 katına ulaştı. Yeni kapasite eklenmesinde de büyük fark oluştu. Yenilenebilir enerji 568 GW büyürken nükleer enerji yalnızca 5,4 GW kapasite artırabildi. Batarya depolama maliyetleri bir yılda yüzde 40 ucuzladı, buna karşılık nükleer santrallerin inşaat maliyetleri artmaya devam etti. Bu tablo nükleer enerjinin küresel elektrik üretimindeki payını aşağı çekti. 1996’da yüzde 17,5 olan pay 2024’te yüzde 9’a geriledi ve son kırk yılın en düşük seviyesine indi.

Projelerde küresel çapta gecikmeler yaşanıyor

Dünya genelinde 63 reaktör inşa sürecinde bulunuyor ancak bunların büyük kısmı Çin’de yoğunlaştı. Devam eden projelerin neredeyse yarısında ciddi gecikmeler yaşanıyor. 2020’den 2025’e kadar başlatılan 45 reaktörün 44’ü Çin ve Rus şirketlerinin kontrolünde gerçekleşti. Türkiye ve Mısır gibi ülkelerde de projeler sürüyor fakat küresel çapta yeni girişimler sınırlı kaldı. Küçük modüler reaktörler için çalışmalar hız kazansa da Batı ülkelerinde inşaat süreci henüz başlamadı. Çin ise iki farklı SMR tasarımıyla bu alanda öne çıkıyor.

Nükleer enerji 2024’te üretim rekoru kırdı ancak uzun vadeli tablo karışık görünüyor. COP28 iklim zirvesinde 22 ülke 2050 yılına kadar nükleer kapasiteyi üç katına çıkarma sözü verdi. ABD, bu hedef doğrultusunda 2035’e kadar 35 GW yeni kapasite eklemeyi planlıyor. Yenilenebilir yatırımlar kısa vadede hız kazanıyor ve nükleer projelerin önüne ciddi bir engel koyuyor. Rapor, 2030 sonrası dönemde yeni santrallerin devreye alınmasıyla tekrar büyüme yaşanabileceğini öngörüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu