Ünlü Japon modacı Kansai Yamamoto koleksiyonunun ortalama 800 metrekarelik büyük bir bölümü Epson tekstil yazıcılarıyla basıldı. Epson Türkiye ProGrafik Kanal Müdürü Özgür Özata ile Epson’ın bu farklı etkinliğini ve baskı çözümlerini konuştuk.
Aralarında David Bowie, Lady Gaga gibi isimlerin de olduğu ünlülerin modacısı Japon Kansai Yamamoto, Türkiye ve Japonya’nın diplomatik işbirliğinin 90. yılı kutlamaları sebebiyle İstanbul’daydı. Kutlamaların kapanış şovu olarak Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen, “HELLO İSTANBUL!” (Merhaba İstanbul) adlı defilede, parlak renk kullanımı ve desenleriyle tanınan Yamamoto’nun podyumda sergilediği koleksiyonunun ortalama 800 metrekarelik büyük bir bölümü Epson tekstil yazıcılarıyla basıldı. Epson Türkiye ProGrafik Kanal Müdürü Özgür Özata, “Kansai Yamamoto ile işbirliği kaçınılmazdı” diyor.
Epson’ın Japon Modacı Kansai Yamamoto defilesine sponsor olması nasıl gerçekleşti?
Aslında bu işbirliği Londra’daki Victoria and Albert Müzesi’nde düzenlenen ‘Harekette Moda’ (Fashion in Motion) şovuyla başladı. Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen defile ise Türkiye-Japonya diplomatik işbirliği sürecinin 90. yıl kutlamaları kapsamındaydı. Yamamoto, 1971’de Londra’da defile düzenleyen ilk Japon moda tasarımcısı. Bu defileden sonra avangart tasarımları, heykelimsi dikim tarzı, parlak renk kullanımı ve desenleriyle tanındı. Biz de Epson olarak teknolojiye sürekli yatırım yapan ve tekstil baskılarında da iddialı bir Japon firmasıyız. Yamamoto; “Geleneksek tekstil baskı teknolojilerine alternatifler türedi elbette ancak Epson’un tekstil baskı çözümlerini bu alanda bir numaraya koyarım. Epson baskı aşamasında tam kontrol sağlıyor ve desenlerin tam üretimiyle muhteşem sonuçlar sunuyor” diyor. Yani işbirliğimiz kaçınılmazdı.
Bu sponsorluk Epson açısından ne ifade ediyor?
Bizim tekstil yazıcılarımızı kullanarak nihai kullanıcı için mamul yaratan birçok kurum var, ancak siz bir ürünü aldığınızda bu hangi marka tarafından nasıl basılmıştır diye düşünmezsiniz. Kansai Yamamoto’nun koleksiyonunun birçok parçasının Epson ile podyumda hayat bulması ve tüm izleyicilerin bunu bilmesi teknolojimizi hayatın daha içinde konumlandırmamızı sağladı.
Kansai Yamamoto’nun seçilmesinin özel bir nedeni var mı? Varsa, açıklar mısınız?
Kansai Yamamoto Japonya’nın en ünlü modacılarından ve tasarımları baskıda ciddi titizlik isteyen yoğun desenler ve parlak renkler üzerine kurulu. Epson tekstil yazıcıları tüm bu yoğun detaylar üzerinde hakimiyet kuracak ve kusursuz sonuçlar ortaya koyacak donanımda. Ayrıca biz de bir Japon firmasıyız.
Etkinliğin Türkiye ayağında neler yer alıyor?
Diplomatik işbirliği kutlamaları çerçevesinde toplantılar, boğazda çeşitli şovlar gibi birçok çalışmanın yer aldığı, bir haftalık süreyi kapsayan işler yapıldı. Ancak bizce ve muhtemelen birçok takipçi için de öyledir, en vurucu ve renkli etkinlik Epson olarak bizim de sponsoru olduğumuz “Hello İstanbul” defilesiydi.
Epson’ın bu sponsorluğunu başka farklı alanlardaki çalışmaları izleyecek mi? Önümüzdeki dönem için planladığınız farklı çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Japon bir firma olmanın getirdiği mütevazılık ve hatta muhafazakarlık bizim tüm işlerimize yansır. Yeni bir teknoloji geliştirirken ya da pazara yeni bir ürün sunarken de bu durum böyledir. Pazarı çok iyi diler, talepleri iyi analiz eder ve emin adımlarla ilerleriz. Bu sponsorluk bizler için oldukça özel bir çalışmaydı. Sonrası için net bir şey söylemek henüz mümkün değil. Dönüşleri bekleyip göreceğiz.
Epson önümüzdeki yıl özellikle hangi ürünleriyle ön plana çıkacak ve bu ürünler Türkiye pazarında nasıl konumlandırılacak?
Bizim doküman yazıcısından tarayıcıya, fotoğraf yazıcılarından video projektörlere ve başka farklı ürünlere uzanan geniş bir ürün gamımız var malum. Her segmentte yenilikler olacak elbette ancak tekstil yazıcıları bazında düşünürsek, yıl içerisinde merdane sonrası ısıtıcılı ve 2,5 mm hassasiyetli sarıcılı SC-F7100 modelini çıkardık. Ayrıca tamamen kendi geliştirdiğimiz DS transfer kağıdını da Türkiye pazarına sunduk. Yakın gelecekte kumaşa direk baskı yapan SC-F30160 modelini Türkiye’de satışa sunabiliriz.
Epson inovasyon odaklı, teknoloji geliştiren bir kurum. Günde ortalama 1.75 milyon dolarlık Ar-Ge yatırımı yapıyoruz ve her gün 13 yeni patent alıyoruz, ki bunlar çok ciddi rakamlar. Bu bazda da, sektörün hızla değişen dinamiklerine uyumlu olarak Epson’dan çok yakın bir gelecekte yeni ve etkileyici ürünler bekleyebilirsiniz.
Epson’un tekstil pazarına yönelik çözümleri nelerdir, nasıl avantajlar sağlar ve yakın gelecekte bu ürün segmentinde nasıl yenilikler bekleniyor?
Epson’nun tekstil pazarındaki çözümlerini Transfer Süblime Baskı ve Kumaşa Direk Baskı olarak ikiye ayırabiliriz. Transfer baskıda genişlik, uygulama ve malzemeye bağlı olarak SC-F7100, SC-F7000 ve SC-F6000 modelleri ile çözüm sunuyoruz. Cihazlar 720×1440 dpi baskı kalitesine ve saatte 64 metrekare baskı hızına ulaşabiliyor.
Kumaşa Direk Baskı çözümlerindeki modeller ise; endüstriyel baskıda Monna Lisa, kısa tiraj ve prova baskıda SC-F30160 ve t-shirt baskısında SC-F2000’den oluşuyor. Epson SC-F serilerini sektörde rakiplerinden farklı kılan özellik, mürekkep ve baskı kafasından, yazıcı şasisine, transfer kağıdından opsiyonel aksesuarlara kadar tüm bileşenlerin tek bir çatı altında geliştirilmiş olması. Bu bileşenlerin birbiriyle en yüksek uyumlulukta çalışması, verimlilik ve güvenilirliği arttırarak, sorunsuz bir üretim ortamı sağlıyor. Epson ultrachrome DS tekstil mürekkepleri ise çok önemli bir özelliğe sahip. Mürekkebimiz; yetişkinler, çocuklar ve 36 aya kadar olan bebekler için zararlı madde içermediğine dair “Oeko-Tex Standart 100 Confidence in Textiles” sertifikasina sahip.
Bu röportaj IT PRO’nun 178. sayısında yayınlanmıştır.