Güncel teknolojilere hakim bir mesleki profil yetiştireceğiz!

Yüksek lisans programlarıyla, işletmelerin yazılım alanında ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü sağlayacaklarını söyleyen Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU Direktörü Cüneyt Evirgen, “Bu alandaki gelişmeleri yakından takip eden bir müfredatla güncel teknolojilere hakim bir mesleki profil yetiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi, sektör ihtiyacını karşılamak üzere endüstriye yazılım uzmanları kazandırmaya devam ediyor. Bu kapsamda Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU Direktörü Cüneyt Evirgen ile 2002 yılında faaliyete geçen EDU’nun istikrarlı yükselişi, CIO’lara önemli fırsatlar sunan tezsiz profesyonel yüksek lisans programları portföyü ve IT’deki gelişim alanları hakkında konuştuk…

Yönetici Geliştirme Birimi ve faaliyetlerinden kısaca bahseder misiniz? 

İlgili Makaleler

Sabancı Üniversitesi, yönetici eğitiminde pratik ve teorik bilginin, dünyadaki en son gelişmeleri gözeterek, yerel değerlerle birleştirilip uygulanması konusundaki açığı kapatmak üzere 2002 yılında Yönetici Geliştirme Birimi EDU’yu faaliyete geçirdi. EDU, kurumların ve bireylerin farklı yönetsel yetkinliklerini geliştirmeye yönelik olarak tasarladığı programlarını ulusal ve uluslararası düzeyde çalışan akademisyenler, yöneticiler, danışmanlar, uzmanlar, yönetici geliştirme kuruluşları ve üniversitelerden oluşan iş birlikleri içinde hayata geçirmekte, aktarılan birikimin yönetim ve iş dünyasına uyarlanmasını esas alıyor. EDU, kurumlara özel tasarlayıp hayata geçirdiği eğitimlerin yanı sıra bireysel katılıma açık eğitimler de düzenliyor.

Financial Times tarafından her yıl açıklanan sıralamalarda kuruma özel profesyonel programlar alanındaki listede EDU, istikrarlı yükselişini sürdürüyor. Listelere ilk olarak 2018 yılında 78’inci sıradan giriş yapan EDU, geçtiğimiz yıl listede 58’inci sırada yer almıştı. Bu yıl ise 3 basamak yükselerek 55’inci sıraya yerleşti. Üç yıldır, dünya listelerine Türkiye’den giren ilk ve tek kurum olan EDU, sıralamada geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl yine bir kez daha İtalya ve Hindistan arasındaki tüm coğrafi bölgede sıralamaya giren tek kurum konumunda. EDU bu yıl, sıralamalarda University of Texas at Austin, Warwick Business School, McGill University ve University of Toronto gibi dünyadaki bazı önemli okulların da önünde yer aldı.

Birim bünyesinde kaç adet program açıldı ve amaçları nedir? 

2002 yılından itibaren faaliyet gösteren EDU, farklı kategorilerde kurumlara eğitimler veriyor. Birlikte yaratmak, gelişmek ve geliştirmek misyonunu sahiplenen EDU; kurumsal gelişim ve değişime ihtiyaç duyan, çalışanlarının mesleki performanslarını ve kurumlarının rekabet gücünü artırmayı amaçlayan özel sektör ve kamu şirketleri ile iş ortaklığı yapıyor. Kuruma özel ihtiyaç analizi yapılarak tasarlanan eğitimleri yaklaşık dört kategoride sınıflandırılabiliriz:

  • “Gelişim” programları kategorisinde; Liderlik, Strateji, Fonksiyon odaklı eğitimler vb.,
  • “Değişim Kültür” programları kategorisinde Kurum Kültürü, Değişim Yönetimi, İnovasyon gibi eğitimler,
  • “Kurumsal Akademiler” kategorisinde Liderlik, Satış, Inovasyon Akademileri,
  • “Genel Katılıma Açık” programlar kategorisinde ise bireysel eğitimler, çalıştaylar, vizyoner eğitimler sıralanabilir.

Genel Katılıma Açık kategorisinde 2018 yılından itibaren Açık Eğitimler adı altında mesleki yetkinliklerini geliştirmek isteyen bireylere yönelik eğitimler gerçekleştiriliyor. 20 yıla yaklaşan faaliyet yaşamımızda 11 bin günün üzerinde eğitim verdik ve yaklaşık 55 bin kişi eğitimlerimize katıldı.

EDU’nun yukarıda bahsi geçen kuruma özel veya bireysel katılıma açık programlarının yanı sıra Sabancı Üniversitesi, çalışanlara yönelik tezsiz profesyonel yüksek lisans programları portföyü ile de gelişimine yatırım yapmak isteyenlere önemli imkan ve fırsatlar sunuyor. Bu portföyde yer alan ve çok yüksek taleple karşılaşan Bilgi Teknolojileri, Veri Analitiği ve Siber Güvenlik tezsiz yüksek lisans programları da CIO’lar tarafından son derece ilgi çekiyor. Bu programların her birisi kendi alanında olmak üzere, mezunlarına mesleki derinlik kazandıran ve kariyer gelişiminde itici güç haline gelen kazanımlar sunuyor.

Açılan yüksek lisans programlarıyla özellikle Bilgi Teknolojileri tarafında insan kaynağı açısından neler hedefliyorsunuz?

Bilişim teknolojileri 80’li yıllardan bu yana dünyada çok hızlı bir büyüme içinde. Hem Türkiye hem de dünyada bu alandaki işgücü sayısı hızla artarken istihdam alanları da çok hızlı bir şekilde çeşitleniyor. TÜBİSAD’ın geçtiğimiz yıl yayınladığı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektör Raporu’na göre, sektörün bugün Türkiye’de 140 binden fazla kişiye istihdam yarattığını söyleyebiliriz. Diğer yandan sektörün önemli sorunlarından biri yetkin iş gücü açığı. Teknolojinin hızlı gelişmesinin bir yanda sektörde böyle bir sıkışıklık yarattığını da göz ardı edemeyiz.

Üniversitelerin ilgili alanlarında yetişen mezunlar endüstrideki istihdam ihtiyacını karşılamakta yetersiz kalıyor. Hem bilişim teknolojilerine yakın alanlarda öğrenim gören öğrencilerin pratik uygulamalardaki eksiklikleri, hem de başka alanlarda eğitim görmüş üniversite mezunlarının bilgi teknolojileri alanında çalışmak üzere kariyer dönüşümü planları bu konudaki eğitim programlarına olan talebi de artırıyor. Akademik Direktörlüğü’nü Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Sait Ölmez hocamızın yaptığı Sabancı Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Tezsiz Yüksek Lisans Programı, 2002 yılından bu yana sektör ihtiyacını karşılamak üzere yazılım uzmanları kazandırmaya devam ediyor. Programın temel hedefinde ise işletmelerin yazılım alanında ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü sağlayacak ve bu alandaki gelişmeleri yakından takip eden bir müfredatla güncel teknolojilere hakim bir mesleki profil yetiştir yer alıyor.

Türkiye’de veri analitik temelli uzman ihtiyacını dünya ile kıyaslandığında hangi noktadayız?

Türkiye’de veri analitiği alanında son 5 yılda gözlemlediğimiz gelişmelerin ve sektörel ilginin memnuniyet verici düzeyde olduğunu belirtmek gerekiyor. Verinin ekonomik katma değer yaratan bir varlık olduğunun anlaşılması ve kabul edilmesiyle ülkemizde de tüm endüstri alanlarında veri bilimine yatırım yapılmaya başlandı. Bu kapsamda Türkiye’deki “veri bilimci” ihtiyacının tüm dünyadakine benzer olduğunu, kurumsal eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizden biliyoruz. Akademik Direktörlüğü’nü Sait Ölmez hocamızın yaptığı Veri Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı, Türkiye’de bu alanda açılan ilk yüksek lisans programlarından biri olarak 2014 yılından bu yana sektördeki istihdam ihtiyacına cevap vermeye çalışıyor.

Peki, Siber Güvenlik tezsiz yüksek lisans programı Türkiye’deki söz konusu açığa faydası ne oranda olacaktır, bir tahminde bulunabilir misiniz?

Siber güvenlik alanında istihdam açığının dünyada birkaç milyon, Türkiye’de ise 10 binler seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu alandaki uzman ihtiyacına cevap vermek üzere açtığımız ve Akademik Direktörlüğü’nü Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Erdinç Öztürk hocamızın yaptığı Siber Güvenlik Tezsiz Yüksek Lisans programı, bilimsel, sistematik ve bütüncül yaklaşımıyla bu konudaki ihtiyacın ve açığın kapatılmasında büyük rol oynayacaktır. Bu arada siber güvenlik profesyonel yüksek lisans programımızın yanı sıra, ayrıca tezli yüksek lisans ve doktora programlarımız da var.

Bu üç programı birlikte düşünürsek, programlarımız hem uygulayıcı hem de araştırmacı yetiştirerek ihtiyacın giderilmesine katkıda bulunacaktır. Doğal olarak, bu ihtiyacı bizim programlarımızın tek başına karşılaması mümkün değil. Benzer programların başka üniversitelerde de artması gerekiyor. Sabancı Üniversitesi olarak bizim hedefimiz bu alanda her zaman öncü ve belirleyici rol oynamak olacak.

Yeni dönem, dijital süreçler ve aynı zamanda içinde bulunduğumuz pandemi sürecini de dikkate aldığımızda, IT’deki gelişim alanları sizce hangi yönlere evrilecek?

Yeni dönem, sayısal ve sanal dünyanın hayatımızın her alanına etki edeceği ve varlığını daha kuvvetli bir şekilde hissettireceği daha başka bir dönemin kapısını araladı ve bizim ne gibi sorunlarla baş etmemiz gerektiği konusunda sadece bir ipucu verdi. Bu sorunların en başında gelen güvenlik, güvence, kişisel verilerin mahremiyeti gibi konular genel olarak siber güvenliğin konusudur. Özellikle çevrimiçi toplantılarda ve sanallaştırma araçlarından toplanan verilerin boyutu, hızı, çeşitliliği ivmelenerek artıyor. Bu verilerin toplanması, saklanması, erişilmesi ve kıymetlendirilmesi alt başlıklarını da içinde barındıran veri yönetişiminin en önemli ayağı siber güvenliktir. Kısaca söylemek gerekirse, sadece kapısını araladığımız bu yeni dönemin anahtarı siber güvenlik olacaktır. Bir taraftan da geleceğin dünyasının veri etrafında şekilleneceğini öngörerek veri analitiği araçlarının ve veri tabanı yönetiminin kritikliği artacaktır. Bu bağlamda veriden anlam çıkartma, içgörü ve uzgörüler elde etme konusunda hızla gelişen ve artan ihtiyaçlar kuvvetlenerek devam edecektir. Halen veri bilimci, siber güvenlik uzmanı, veri mühendisi alanlarında tüm dünyada ihtiyacın çok altında uzman olması, bu alandaki gelişim fırsatlarını zaten açıkça ortaya koyuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu