Rezervem Kurucusu Bekir Topuz: “No-show problemini finansal teknolojiler kullanarak çözüyoruz. Ön ödemeli rezervasyon ve provizyon sistemleri sayesinde, misafirlerin rezervasyona gelmemesi durumunda restoranların kayıplarını en aza indiriyoruz.”
Bekir Bey kendinizden biraz bahseder misiniz?
1986 yılında İstanbul’da doğdum. Kariyer yolculuğumda uzun yıllar farklı ajanslarda çeşitli görevlerde çalıştım ve 2011 yılında kendi şirketimi kurarak profesyonel hayata adım attım. Turkcell, Eti, THY, Yapı Kredi, Sabancı Holding, ING Bank ve NTV gibi Türkiye’nin önde gelen markalarıyla projeler yürütme ve danışmanlık hizmeti verme fırsatı buldum.
2018 yılında Rezervem’i kurarak, beş yıldır büyük bir özveri ve emekle bu girişimi büyütmeye odaklandım. Öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye her zaman önem veriyorum. Bu merakım sayesinde drama eğitimi aldım ve küçük bir tiyatro gösterisi sergileme deneyimim oldu. Şu anda ise Arel Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünde 2. sınıf öğrencisi olarak akademik hayatıma devam ediyorum. Girişimci kimliğimle yeni projeler üretmek ve büyümeye katkı sağlamak benim en büyük motivasyonum.
Rezervem’i kurarken nasıl bir ihtiyaçtan yola çıktınız?
Aslında kendimi bildim bileli girişimci ruhuna sahip olduğumu söyleyebilirim. Kendi şirketimi kurmadan önce de birçok farklı proje geliştirdim. Ancak o dönemlerde sahip olduğum iş ve hayat tecrübesi, somut bir ürün çıkarmaya henüz uygun değildi. Rezervem’in iş fikri ise 2018 yılında yaşanan bir durumdan doğdu. Beraber çalıştığımız bir restoran, no-show (rezervasyon yaptırıp gelmeme) sorunuyla ilgili bizden bir çözüm üretmemizi istedi. Bu soruna nasıl yaklaşabileceğimi düşünürken fark ettim ki, o dönemde Türkiye’de bu probleme etkili bir çözüm sunan yerli bir girişim yoktu. Daha önce farklı girişim denemeleri olmuş ama hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Global markalar ise yıllar önce Türkiye pazarından çekilmişti.
O dönemde restoranların tüm operasyonlarını hâlâ klasik yöntemlerle yürüttüklerini ve teknolojiden uzak kaldıklarını gözlemledim. Geliştirdiğimiz çözüm büyük ilgi gördü ve kısa süre içinde başka restoranlardan da benzer talepler almaya başladık. Böylece sektörün gerçekten dijital çözümlere çok büyük bir ihtiyaç duyduğunu fark ettim. Bugün itibarıyla 120’den fazla restorana çözüm sunarak yeme-içme sektöründe bir dönüşüm yaratmanın ve gelişmesine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyorum.
Rezervem’in sunduğu hizmetlerin sektördeki diğer oyunculardan farkı nedir?
Ülkemizde uzun yıllar boyunca yurt dışı kaynaklı firmalar yeme-içme sektörüne çözüm sunmaya çalıştı. Ancak gerek ekonomik şartlar gerekse kültürel farklılıklar nedeniyle bu girişimler kalıcı olamadı ve çoğu global firma Türkiye’den çekildi. Bu süreçte yerli girişimler de denendi, fakat sektördeki asıl sorunlara odaklanmak yerine daha çok müşteri tarafına yöneldiler. Restoranların sorunları hep ikinci planda kaldı. Biz Rezervem olarak farklı bir yaklaşım benimsedik. Amacımız; yeme-içme sektörünün ihtiyaçlarını anlamak ve sektördeki teknolojik dönüşüme destek sunmaktı. Rezervem; içimizden çıkan, kültürümüzü ve yerel değerlerimizi bilen bir çözüm oldu.
Biz, restoranlara ne yapmaları gerektiğini dikte etmektense onların ihtiyaçlarını ve taleplerini anlayarak çözüm üretmeyi tercih ettik. Elbette yazılım geliştirme alanında ciddi bir deneyime sahibiz, ancak yeme-içme sektörünü en iyi bilenler yine restoranların kendisi. Onlardan ve birlikte çalıştığımız şeflerden her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Bu öğrendiklerimizi detaylı analiz edip Rezervem’e entegre ederek çözümlerimizi sürekli geliştirmeye devam ediyoruz.
Bizi diğer sistemlerden ayıran en güçlü yanımız, teknolojiyi yalnızca sunmakla kalmayıp onu sektörün deneyimleriyle birleştirmemiz. Restoranların operasyonlarını ve misafir deneyimini iyileştirmek için teknolojiye dayalı, kullanıcı dostu çözümler geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde çok daha yenilikçi özelliklerle daha güçlü çözümler sunmayı hedefliyoruz.
Hizmet verdiğiniz sektörler için sunduğunuz dijital çözümler, işletmelerin operasyonlarını nasıl daha verimli hale getiriyor? Yapay zeka, otomasyon veya veri analitiği gibi teknolojilerden nasıl yararlanıyorsunuz? Özellikle mobil teknolojiler müşteri deneyimi nasıl şekillendiriyor?
Rezervem olarak sunduğumuz dijital çözümlerle restoranların operasyonel süreçlerini optimize ediyor, yapay zeka ve veri analitiği gibi teknolojilerden maksimum düzeyde yararlanıyoruz. Yazılım altyapımız sayesinde misafirlerin restoran yolculuğunu her adımda takip ediyor ve davranış, tercih ve tüketim alışkanlıklarını analiz ediyoruz. Bu veriler sayesinde restoranlar, müşterilerine daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunarken, iletişim ve pazarlama kampanyalarını da optimize edebiliyor. Böylece doğru hedef kitleyle etkili iletişim kurarak maliyet avantajı sağlıyor ve operasyonel yükleri hafifletiyoruz.
En büyük sorunlardan biri olan no-show problemini de finansal teknolojiler kullanarak çözüyoruz. Ön ödemeli rezervasyon ve provizyon sistemleri sayesinde, misafirlerin rezervasyona gelmemesi durumunda restoranların kayıplarını en aza indiriyoruz. Biz, restoranlara gitmeyi yalnızca bir yemek organizasyonu değil, baştan sona bir deneyim yolculuğu olarak görüyoruz. Restoranların sunduğu hizmetler, imkanlar ve misafirleriyle kurdukları iletişim, bu yolculuğun kalitesini belirliyor. Samimi ve sıcak bir misafirperverliği korurken, teknolojinin tüm imkanlarını da kullanarak benzersiz bir yeme-içme deneyimi sunmayı hedefliyoruz.
Rezervem olarak iletişimden geri bildirimlere, online rezervasyon, raporlama & analitik, SMS ve e-posta bildirimlerine kadar her alanda teknolojiyi odağımıza alıyoruz. Veri ve entegrasyon bizim için en kritik iki unsur. Operasyonel süreçleri iyileştirmek için yapay zeka, otomasyon ve veri analitiği araçlarından etkin bir şekilde yararlanıyoruz.
Örneğin, birçok restoran her gün misafirleri tek tek arayarak rezervasyonlarını teyit etmek için zaman harcıyordu. Küçük işletmelerde bile bu işlem yaklaşık 1 saat sürerken, büyük restoranlarda iki personelin 2-3 saatini alıyordu. Biz, geliştirdiğimiz otomatik SMS ve e-posta bildirim sistemleri ile bu süreci tamamen otomatik hale getirdik. Böylece personelin mesaisinden ciddi bir tasarruf sağlarken, restoranlar müşterileriyle daha stratejik ve verimli bir iletişim kurabiliyor.
Mobil teknolojiler misafir deneyiminde kritik bir rol oynuyor. Misafirler, rezervasyonlarını çok kolay ve basit bir şekilde yapabiliyor, anlık bildirimlerle rezervasyon güncellemeleri alabiliyor ve restoranlara gitmeden önce menü ve özel etkinlikler hakkında bilgi sahibi olabiliyorlar. Teknolojiyi ve otomasyonu; restoranların iş yükünü hafifletmek, misafirlerin deneyimini geliştirmek ve verimliliği artırmak için kullanmaya devam ediyoruz. Yakın gelecekte daha yenilikçi özelliklerle çok daha gelişmiş çözümler sunacağız.
Türkiye’de restoran, kafe vb. işletmelerinin dijital çözümlere uyumu konusunda ne düşünüyorsunuz? Hangi alanlarda gelişime ihtiyaç var?
Türkiye’de restoran, kafe ve benzeri işletmelerin dijital çözümlere uyumu hâlâ gelişim sürecinde ve birçok işletme bu alanda fırsatları tam anlamıyla değerlendiremiyor. Rezervem’i kurduğumuz ilk günden itibaren, birçok işletmenin hâlâ geleneksel yöntemlerle rezervasyon ve operasyon yönetimi yaptığını gözlemledik. Bu durum, verimliliği azaltırken hem operasyonel sorunlara hem de misafir memnuniyeti açısından olumsuz deneyimlere yol açabiliyor. En önemli problemlerden biri de misafirlerin davranışlarına dair verilerin toplanamaması ve bu doğrultuda doğru stratejilerin geliştirilememesi.
Veri, günümüz dünyasında en büyük değerlerden biri ve restoranların sadece günlük işleyişi değil, uzun vadeli büyüme stratejileri için de hayati öneme sahip. İşletmelerin, kendilerini tekrar eden müşteri profilleri, en çok harcama yapan misafirler, en çok tercih edilen ürünler gibi temel verilerden yoksun bırakması büyük bir kayıp. Bu veriler, sadece misafir memnuniyetini artırmakla kalmaz, aynı zamanda kişiselleştirilmiş kampanyalar, sadakat programları ve dinamik menü yönetimi için de zemin hazırlar.
Dijital çözümler, rezervasyon yönetiminden stok takibine, müşteri sadakatinden operasyonel maliyetleri optimize etmeye kadar birçok alanda işletmelere fayda sağlar. Örneğin, ön ödemeli rezervasyon sistemleri sayesinde no-show problemleri en aza indirilebilir ve otomatik hatırlatma bildirimleri ile müşterilere daha iyi bir deneyim sunulabilir.
Girişimcilikte başarıya ulaşmak için izlediğiniz stratejiler nelerdi? Özellikle Türkiye’deki teknoloji tabanlı girişimler için sizce mevcut fırsatlar ve zorluklar neler?
Başarılı bir girişim yaratmak için öncelikle pazardaki ihtiyacı doğru analiz etmek ve bu ihtiyaca yönelik sürdürülebilir çözümler üretmek gerekiyor. Rezervem’i kurarken, restoranların rezervasyon ve operasyon yönetiminde geleneksel yöntemlere bağlı kaldıklarını fark ettim. Özellikle no-show gibi problemler, işletmeler için büyük kayıplar yaratıyordu ve misafirlerin davranışlarına dair veri toplanmaması önemli bir eksiklikti. Ben de bu noktada teknoloji tabanlı çözümler geliştirerek, hem operasyonel verimliliği artırmayı hem de misafir deneyimini iyileştirmeyi amaçladım.
Başarının anahtarlarından biri de veriye dayalı hareket etmek olarak düşünüyorum. Kullanıcı alışkanlıklarını ve geri bildirimlerini dikkatle analiz ederek sistemimizi sürekli olarak geliştirdik. Teknoloji, sadece süreçleri dijitalleştirmek için değil, aynı zamanda restoranların gelirini artırmak, kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak ve misafirlerle güçlü bir bağ kurmak için bir araç oldu. Her adımda kullanıcı deneyimini ön planda tuttuk ve iş ortaklarımızla yakın temas halinde çalışarak çözümlerimizi onların ihtiyaçlarına göre şekillendirdik. Doğru ekibi kurmak ve etkili iş birlikleri geliştirmek de kritik önemdeydi. Güçlü bir ekip olmadan teknoloji tabanlı projelerde başarıya ulaşmak zor.
Türkiye’de teknoloji tabanlı girişimler için büyük fırsatlar var. Genç nüfusun dijital çözümlere hızlı adapte olması ve e-ticaret, fintech gibi alanlardaki büyüme, girişimciler için geniş bir alan yaratıyor. Ancak bazı zorluklar da söz konusu… Özellikle döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar girişimcilerin karşılaştığı önemli engellerden. Ayrıca bazı işletmelerin ve personelin dijitalleşmeye karşı direnç göstermesi de yaygın bir problem.
Bu zorluklara rağmen, veri odaklı çalışarak ve doğru stratejilerle hareket ederek fark yaratmak mümkün. Tavsiyem; kullanıcı deneyimini merkeze koymak ve sürekli inovasyonla süreçleri iyileştirmek. Rekabet fazla olsa da teknoloji tabanlı çözümler sunduğunuzda ve müşterilere gerçek bir değer sağladığınızda başarı kaçınılmaz oluyor.
Rezervem’in gelecek vizyonu nedir? Uluslararası pazarda büyüme hedefleriniz var mı? Türkiye dışındaki restoran ve kafe sektörlerinde fırsatlar görüyor musunuz?
Rezervem, başlangıçta bir rezervasyon yönetim sistemi olarak yola çıktı, ancak sektörde çok daha farklı ihtiyaçların olduğunu fark ettik. Amacımız; restoranların operasyonel verimliliğini artırarak teknolojik dönüşümlerini başlatmak ve teknolojinin tüm imkanlarını onların hizmetine sunmak. Her adımda teknolojiyi geliştirmek için çalışıyoruz ve birçok yeni proje üzerinde yoğunlaştık. Bazıları hayata geçmiş durumda, bazıları ise planlama aşamasında. Ancak tüm bu yenilikleri yaparken; Türk misafirperverliği, sıcak iletişim ve güler yüzlü hizmet anlayışının hiçbir zaman teknolojinin gölgesinde kalmaması gerektiğini daima önceliğimiz olarak belirledik.
Kısa sürede ciddi bir büyüme elde ettik ve 2023 yılını yüzde 200 büyüme ile kapattık. Gelişen yazılım altyapımız sayesinde, misafir deneyimini en üst seviyeye çıkararak sunduğumuz çözümleri küresel ölçekte yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Güçlü teknolojik altyapımız ve yeni yatırımlarımızla, hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarda büyümeye devam ediyoruz. Restoran ve kafe sektörüne yenilikçi bir vizyon getirirken, başarılarımızdan aldığımız güçle globalleşme yolunda önemli adımlar attık. İlk yurt dışı müşterimizi İngiltere’de kazandıktan sonra, Mısır’ın turizm merkezi Sharm El Sheikh’de 7 prestijli otel grubuna hizmet vermeye başladık. Bunlar arasında Swissotel, Rixos Premium Seagate, Rixos Sharm El Sheikh, Rixos Radamis, Rixos Golf Villas & Suites, Rixos Premium Magawish ve Rixos Premium Alamein gibi tanınmış oteller yer alıyor.
Önümüzdeki dönemde, özellikle MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) bölgesinde aktif bir rol almayı ve önemli iş birlikleri geliştirmeyi hedefliyoruz. 2025 yılı bizim için globalleşme yılı olacak. Avrupa pazarında güçlü bir atılım yapmayı planlıyoruz ve Kanada’da kurduğumuz şirketimizle buradaki operasyonlarımıza ağırlık vererek Kuzey Amerika’da da büyüme fırsatlarını değerlendireceğiz.
Rezervem olarak, yalnızca Türkiye’de değil, dünya çapında restoran ve kafe sektörüne yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz. Misafir deneyimini teknolojiyle güçlendiren hizmet anlayışımızla, uluslararası pazarda güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyoruz.