Ürünlerimiz KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırıyor, tasarruf sağlıyor!

İhtiyaca göre ürün geliştiren bir marka olduklarını vurgulayan Epson Türkiye Genel Müdürü Sevil Kanat, “Ekonominin lokomotif gücü birçok ülkede ve özellikle de ülkemizde KOBİ’ler. Bizim birçok ürünümüz de KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırıyor ve büyük ölçüde tasarruf sağlıyor” dedi.

Derya COŞKUN SAYIN

Teknoloji geliştiren bir kurum olarak Epson, bugün birçok üründe kendi teknolojisini barındırıyor. Epson Türkiye Genel Müdürü Sevil Kanat, hem nihai hem de kurumlara özel çözümlerinin mevcut olduğunu belirtirken, doküman yazıcısından projektöre, tarayıcıdan geniş format tekstil yazıcılarına geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını kaydetti.

Epson özelinde bu yılki süreçten de memnun Sevil Kanat… Zira Kanat, “Ekonomik koşullarda zorlanma olabiliyor ancak buna rağmen büyüme kaydediyoruz” dedi. Mevcut şartlarda büyümeyi koruyabilmenin son derece önemli olduğunu söyleyen Kanat, şöyle devam etti: “Bu başarımızdaki en büyük unsurlardan biri pazarı iyi dinlememiz diyebilirim. Biz ihtiyaca göre ürün geliştiren bir markayız. Her ülkenin farklı ihtiyaçları olabiliyor. Ekonominin lokomotif gücü birçok ülkede ve özellikle de ülkemizde KOBİ’ler. Bizim birçok ürünümüz de KOBİ’lerin hayatını kolaylaştırıyor ve büyük ölçüde tasarruf sağlıyor. Hedefinizi doğru belirlediğinizde büyümeye devam edersiniz.”

“Baskı teknolojisinde kalıcılık son derece önemli”

Epson’ın Ar-Ge’ye günde ortalama olarak 1,3 milyon dolar yatırım yapan bir kurum olduğunu ifade eden Kanat, imza attığı ilkler ve sahip olduğu patentler ile gurur duyduklarını da ekledi. Kanat, ihtiyaçları öngörerek ürün geliştirdiklerini ve Tüm Ar-Ge çalışmalarını da bu yönde yürüttüklerini anlattı.

Baskının her daim vazgeçilmez bir unsur olduğunu dile getiren Kanat, bunun başlı başına bir ihtiyaç olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Baskı teknolojisinde Ar-Ge’nin önemi özellikle iki konuda yoğunlaşıyor. Baskı maliyeti ve kalıcılık… Biz Türkiye ve dünyada bir ilk olarak lanse ettiğimiz tanklı yazıcılarımızla baskı maliyetinde devrim yaptık. Kalıcılık da son derece önemli bu noktada! Örnek vermek gerekirse, geniş format yazıcılarımızda dış mekân baskıda laminasyon olmaksızın güneş ve yağmur gibi doğal etkenlerden etkilenmeden 2 yıl kalıcılık garantisi veriyoruz ki bu da reklam sektörü için son derece önemli ve avantajlı.  Kısacası yüksek kalite ve minimum bütçeyi birleştirmek ana amaç olarak tanımlayabiliriz.”

“Seri çözümler üreten noktaya gelinmediği takdirde piyasaya ürün sunmuyoruz”

Türkiye’de toplam yazıcı pazarına bakıldığında, tüketiciler için öncelikle ilk satın alma maliyetinin önemli bir kriter olduğunu söyleyen Sevil Kanat, “Yani pazarın büyük kısmını nitelikli yazıcıdan ziyade uygun fiyatlı yazıcılar oluşturuyor. Ancak bu durum değişiyor ve değişim hızlanacak. Bunu özellikle son 3 yıldır izleyebiliyoruz. Değişim ‘toplam sahip olma maliyetini’ önemseme yönünde ki doğrusu da budur. Yani; sadece ilk alımdaki maliyet değil, kullanım maliyeti önem arz ediyor. Mesela sayfa başı baskı maliyeti son derece önemli, kullandığınız yazıcının teknolojisine göre toner, kartuş ya da mürekkep kullanımına bağlı olarak sarf gideriniz çok kısa bir sürede ilk alım maliyetinizi bile geçebilir ki bu da hiç ekonomik olmaz elbette. Pazarımız ekonomik olarak gelişmiş pazarlardaki duruma paralel gidişat gösteriyor ve bu da pazarın olgunlaşması adına oldukça sağlıklı. Diğer yandan; 3D baskı teknolojisi son dönemde oldukça popüler bir konu. Ancak biz Epson olarak birçok kişiye dokunacak şekilde seri çözümler üreten noktaya gelinmediği takdirde piyasaya ürün sunmamayı tercih ediyoruz. Teknolojiye AR-GE bazında bu kadar yatırım yapan bir kurum olarak halen piyasaya satış amaçlı ürün sunmamış olmamızın da ana nedeni bu. 3D yazıcı teknolojisinin özellikle sağlık ve sanayi sektörü açısından son derece kıymetli olduğuna inanıyoruz ancak tam manası ile işlevsel olmasına ve fayda sağlamasına daha zaman var” dedi.Epson-WF-8510DWF-mobil-yazdırma-cw

“Zırhlı kara aracında Epson akıllı gözlüğü denedik”

Epson’ın baskı teknolojileri dışında farklı sektörlerde kullanıma sunmaya hazırlandığı bir ürünü daha bulunuyor. Mobil Dünya Kongresi’nde tanıtılan ve BT-200’ün bir üst modeli olan, Moverio BT-300 akıllı gözlüğün tüm sektörlere hitap ettiğini anlatan Kanat, özellikle milli savunma sanayi tarafında verdiği bir örnekle de bu durumu açıklıyor. Kanat, “En son yaptığımız çalışmalardan birinde zırhlı kara aracında Epson akıllı gözlüğü kullanılarak dışarıyı eş zamanlı olarak 360 derece görmek mümkün oldu ki bu çok ciddi stratejik önem taşıyor” diye konuştu. Diğer taraftan endüstride, fabrika bazlı üretimlerde ve makine onarımlarında yüzlerce sayfayı tarayıp tamir yöntemini bulmak yerine Epson akıllı gözlük ile bunu direkt yapmanın mümkün olduğunu kaydeden Sevil Kanat,  gözlüğün takıldığında ne yapılacağını kendisinin söylediğinin de altını çizdi.

Kurumsal baskı dünyasını değiştirdiğimiz yönünde iddialıyız!

Epson Türkiye Genel Müdürü Sevil Kanat yenilikçi ürünlerini şöyle anlattı: “Rakipsiz diyebileceğimiz farklı bir ürünümüzden bahsetmemiz gerekirse; RIPS adını verdiğimiz yazıcı serimiz… Replaceble Ink Tank System açılımından gelen bu yazıcılarımızın ilk alımındaki mürekkep poşetleriyle 75 bin sayfa siyah baskı alabiliyor kurumlar. Bu yazıcılarımız, okul ortamını düşündüğünüzde mesela, baskı kapasitesi ve sayfa başı maliyet bazında inanılmaz bir tasarruf ve iş verimliliği sağlıyor. Biz tanklı yazıcıları tüketiciye sunan ilk kurumuz. Bireyler ve kurumlar ilk satın alma maliyeti yerine toplam sahip olma maliyetine dikkat etmeliler ki bu konuda epey dikkat çektik diyebilirim. Sürekli yeni modeller geliştiriyoruz. Son olarak yazıcı tarafında WorkForce Pro 6000 ve 8000 serilerimizi lanse ettik. Bu serilerdeki modeller lazer teknolojisine göre inkjet’in avantajını çok net bir şekilde gözler önüne seriyor. Biz kurumsal baskı dünyasını değiştirdiğimiz yönünde iddialıyız açıkçası. Rakamlarla konuşmak gerekirse; sadece Batı Avrupa’da işletmelerin lazer yerine Epson inkjet yazıcı kullanması durumunda ortaya çıkan veriler oldukça dikkat çekici. Yüzde 94’e kadar daha az atık ki bu en az 221 bin tonluk atığın olmaması anlamına geliyor. Yüzde 92’ye varan daha az CO2 salımı ki bu da 26 milyon 900 bin ağaç tarafından emilen miktar. İşletmelerle birlikte dünya ve dolayısıyla tüm canlılar kazanıyor kısacası.”

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu