Pandemi iş yaşamındaki süreçleri hızlandırdı: 5 yıllık adımı 1 yılda attık

Logitech Türkiye, Orta ve Batı Asya Ülkeleri Müdürü Mustafa Uyar, 2020’nin son çeyreğinde Vizyon 100 ile birlikte organize ettikleri Dijital CxO Araştırmasının sonuçlarını değerlendirdi.

Ülkemizi ve tüm dünyayı derinden etkileyen Koronavirüs pandemisinin ilk yılını geride bıraktık. Görünen o ki yaşadığımız bu süreç, etkileri çok daha uzun yıllar sürecek bir dönüm noktası oldu. Pandemi iş yaşamındaki hızlı değişimi tetiklemekle kalmadı, sosyal hayatlarımızı da derinden etkiledi. Pek çok ülke bir dizi önlemler aldığını açıklarken, toplum da kendi önlemlerini almak amacıyla sosyal mesafeyi artıran ve teması en aza indiren davranış biçimleri sergiledi. Çalışma yaşamında alınan önlemlerin çeşitlenmesiyle de evde geçirilen süreler artarken, karşılıklı etkileşim ne yazık ki azaldı. Kısa süren bir adaptasyon döneminin ardından pek çok sektör yeni normale hızla uyum sağlamak adına teknolojik yatırımlarına hız verdi, bireysel anlamda pek çok sosyal faaliyet dijital platformlara taşındı. Kısacası teknoloji; çalışmak, alışveriş yapmak, öğrenim görmek, buluşmak, film izlemek ve hatta sağlık hizmetleri almak gibi pek çok düzenli faaliyetin uzaktan gerçekleştirmesine imkân verdi. Yeni normal olarak tanımladığımız pandemi döneminin temelini oluşturan teknoloji, pek çok alanda insanların alışkanlıklarının dijital ortama geçmesini sağlayarak hayatın olağan akışını devam ettirdi.

Hayatımıza hızla giren pandemi iş yaşamında dijital dönüşümün hızlanmasına, teknolojinin kullanımının yaygınlaşmasına sebep olurken, teknolojiye gösterilen ilgi ve yatırımlar da bir anda hızlandı. Pandemi sebebiyle, operasyon yönetiminden İK süreçlerinde dijitalleşmeye, müşteri deneyiminden tedarik zincirine kadar pek çok konuda atılması planlanan 5 yıllık adımların 1 yılda atıldığını gördük. Sektörlerin pandemi sonrası dönemdeki yeni ihtiyaçlarını daha iyi anlamak üzere Vizyon 100 platformu ile birlikte gerçekleştirdiğimiz “Dijital CxO Araştırması 2020” çalışmamızın sonuçları da, bu hızlanmanın hangi alanlarda olacağına dair bize ışık tutuyor. Sağlık, insan kaynakları ve kültürel dönüşüm, müşteri deneyimi, kurumsal strateji, teknoloji, finans, operasyon yönetimi, tedarik zinciri ve lojistik ile girişimcilik alanlarında önümüzdeki dönemlerde ciddi anlamda bir atılım bekleniyor. Araştırmamıza göre bu başlıklar altında tele-tıptan kurum içi girişimciliğe, 5G internet hızından lokalizasyona, havayolu kargoculuğunun artmasından hibrit çalışma hayatına kadar pek çok yeniliğin, yaşamımızın kalbinde yer alacağı öngörülüyor. Bu doğrultuda, üst düzey yöneticilerin şirketleri için bazı önemli konuları gündemlerinin en üstünde tuttuklarını gördük. İçten dışa bir iyileşme anlayışıyla şirketlerin; önce uzaktan çalışma altyapısını güçlendirmek, ofisleri ve çalışanların yaşadıkları ortamları sanal toplantılara uygun hale getirmek ve dijital dönüşüm için İK ve organizasyon yapısını optimize etmek amacıyla bir takım düzenlemeler yapacağı ön görülüyor. E-ticaret altyapılarını iyileştirmek, müşterileriyle doğrudan ilişki kurdukları noktalarda süreçleri dijitalleştirmek, tedarik ve lojistik altyapı larını mümkün olduğunca insansız hale getirecek iyileştirmeler yapmak, siber güvenlik altyapılarını daha da güçlendirmek gibi diğer konular da ayrıca şirketlerin gündemini bir süre meşgul edecek.

Müşteri deneyiminde yapay zekânın yükselişi

Araştırma sonuçlarına göre pandemiyle birlikte edinilen alışkanlıkların aynı şekilde devam etmeyeceği düşünülse bile, tamamen ortadan kalkmayacakları tahmin ediliyor. Bu durumun tüketici davranışlarına dolayısıyla tüm sektörlerde müşteri deneyimlerine önemli etkileri olacak. Bu doğrultuda, yapay zekâ her alanda olduğu gibi müşteri deneyimi konusunda da hızla değişen taleplerin önceden tahmini, yeni alışkanlıkların kalıcı hale gelmesi ve Z kuşağının olası etkilerinin tahmininde önemli bir yer tutuyor.

Fiziksel dünyanın dijital izdüşümü: Dijital İkiz 

Dijital İkiz teknolojisi, 2002 yılından beri hayatımızda ve son 5 yıldır da şirketlerin gündeminde üst sıralarda yer alıyor. Dijital CxO toplantılarına katılan yöneticilerin tamamına yakını “canlı veya cansız fiziksel bir objenin dijital ortamdaki kopyasını yaratmak’’ olarak basit bir şekilde tanımlanan dijital ikiz teknolojisinin geleceğin fark yaratan bir uygulaması olacağını düşünüyor. Çünkü bu teknolojisi sayesinde öngörülemeyen proje gecikmeleri azalacak, yapılacak değişikliğin sonucu hızlı bir şekilde öğrenilebilecek ve zamandan ve paradan tasarruf edilebilecek. Bugün bile dijital ikiz teknolojisi otomotivden akıllı şehirlere, sağlıktan üretim teknolojilerine kadar birçok sektörde kullanılıyor ve gelecekte kullanımı daha da artacak.

Coğrafyasızlık

Pandemi ile birlikte özellikle uzaktan verimli şekilde yapılabilen işlerde (e-ticaret, bilgi teknolojileri, yazılım geliştirme, satış ve pazarlama, finans, insan kaynakları, sahada olmayı gerektirmeyen operasyonlar, danışmanlık, ve arabuluculuk hizmetleri gibi) şirketler, sadece bulundukları coğrafyada değil dünyanın herhangi bir yerindeki uzman ve yetişmiş insan kaynağının kullanılmasına yönelik çalışmalarına hız vermeye başladılar. «Coğrafyasızlık» pandemi sonrası dönemde şirketlerin yetenekli ve yetişmiş insan kaynağına en hızlı ve en düşük maliyetle ulaşmanın önünü açacaktır. Ayrıca önümüzdeki dönemde pandemi gibi global krizlerle başa çıkmak için önemli avantajlar sağlayacaktır.

Dijital şirket olmak

Araştırmamıza katılan yöneticilerin dijitale inancı tam, ilerleyen zamanlarda her problemin mutlak bir dijital çözümü olacağına ön görüyorlar. Hangi sektörde olursa olsun şirketler er ya da geç dijital çözümleri tüm iş süreçlerinde uygulamaya geçireceklerdi ancak pandemi bu dijital dönüşümü çok hızlandırdı. Bu dönemde sağlık, üretim, gıda başta olmak üzere hayatın her alanında dijitalleşmenin önemi her seviyede hissedilmiş; dijital dönüşüme mesafeli yaklaşan kurumlar dahi pandemi süreciyle birlikte konunun çok ciddi olduğunun farkına varmışlardır. Bu çalışmalara öncesinde başlamış ve belirli ilerlemeler kaydeden kurumların pandemi sırasında çok avantajlı hale geldikleri net bir şekilde görülmüştür. Bu doğrultuda kesin olarak denebilir ki önümüzdeki dönem en fazla yatırım alacak alanların başında dijital dönüşüm çalışmaları gelecektir.

Sonuç olarak, 2020’de insanlık tarihinin dönüm noktalarından birine etmekle kalmadık, geleceğimize yön verecek birçok önemli adımı da birlikte attık. Yaşadığımız bu olağanüstü yıldaki gelişmelerin hızını da göz önünde bulundurursak, önümüzdeki 5 yılda inanılmaz gelişmelere tanık olacağımıza inancımız sonsuz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu