OpenAI Microsoft ortaklığı, AGI hedefinde yeni dönemi başlatıyor

Yeniden yapılanma sonrasında OpenAI, Microsoft ile ilişkilerini yeni çerçevede tanımlayarak AGI geliştirme sürecine netlik kazandırdı.

OpenAI, yeniden yapılanma sürecini tamamlayarak organizasyonel modelinde önemli bir dönüşüm gerçekleştirdi. Şirket artık kamu yararını ön planda tutan bir yapıya geçiş yaptı. Microsoft ile varılan yeni anlaşma, yapay genel zekâ (AGI) teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanım haklarına ilişkin çerçeveyi netleştirdi.

OpenAI Microsoft anlaşması, yapay zeka yönetiminde yeni denetim modelini tanımlıyor

OpenAI, kurumsal yapısında gerçekleştirdiği köklü değişiklikle “OpenAI Group PBC” adı altında kamu yararı odaklı bir şirket statüsüne geçiş yaptı. Kâr amacı gütmeyen kolu ise “OpenAI Foundation” adını alarak yeniden yapılandırıldı.

Ticari operasyonlarını sürdüren yapının değeri yaklaşık 130 milyar dolar olarak belirlendi. Ayrıca yeni kurulan vakıf, ilk etapta 25 milyar dolarlık fon kaynağıyla sağlık araştırmaları, hastalık mücadelesi ve yapay zeka güvenliği alanlarında çalışmalar yürütecek. Bu düzenleme ise şirketin sosyal sorumluluk hedefleriyle ticari faaliyetleri arasında denge kurmayı amaçlıyor.

Yapı, şirketin piyasa değeri belirli bir seviyeyi geçtiğinde vakfın ilave hisse sahibi olmasını da sağlayacak. Böylece OpenAI Foundation, ilerleyen yıllarda şirket üzerindeki denetim gücünü koruyacak. Bu dönüşüm, Kaliforniya ve Delaware başsavcılıklarıyla yürütülen uzun görüşmelerin ardından resmileşti. Elon Musk’ın açtığı davalar nedeniyle sürecin zaman zaman sekteye uğradığı biliniyor.

Kamu yararını önceleyen yeni kurumsal model yürürlüğe girdi

Yeniden yapılanma kapsamında OpenAI, Microsoft ile 2019 yılında başlattığı iş birliğini yeni koşullarla güncelledi. Ayrıca Microsoft’un kâr amaçlı yapıdaki %32,5 oranındaki hissesi yaklaşık %27’ye düşürüldü. Bu payın 135 milyar dolar değerinde olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte, Microsoft’un 2019’da yaptığı 13,8 milyar dolarlık yatırım, OpenAI’ın büyüme sürecinde önemli bir rol oynamıştı.

Microsoft ile OpenAI arasındaki yeni anlaşma, AGI tanımına ilişkin uzun süredir devam eden belirsizliği giderdi. Artık AGI iddialarının geçerliliği yalnızca OpenAI tarafından doğrulanmayacak. Böylece sürece, bağımsız uzmanlardan oluşan bir komisyon da dahil edilecek.

Microsoft’un OpenAI teknolojileri üzerindeki fikri mülkiyet hakları 2032 yılına kadar uzatılırken, araştırma erişiminin 2030’a kadar sınırlı kalması kararlaştırıldı. Ayrıca bu haklar AGI sonrası modelleri de kapsayacak şekilde genişletildi.

Anlaşmayla birlikte Microsoft’un OpenAI’ın tüketici donanım projeleri üzerindeki hakları tamamen devredildi. Bu düzenleme, Apple’ın eski tasarımcısı Jony Ive ile geliştirilmekte olan yeni cihazın tüm fikri mülkiyet kontrolünün OpenAI’a geçmesini sağladı.

Şirket, yeni dönemde daha esnek ve açık stratejiler izlemeyi hedefliyor

OpenAI’ın yeni yapılanması, şirketin operasyonel esnekliğini önemli ölçüde artırıyor. Kurum artık üçüncü taraflarla doğrudan ortaklık kurabilecek ve seçili modellerini açık ağırlık formatında yayımlayabilecek. Microsoft’un öncelikli bulut sağlayıcısı statüsü sona erdi. Ancak şirket, Azure hizmetlerinden 250 milyar dolarlık ek alım taahhüdünde bulundu.

Microsoft, OpenAI teknolojisini kullanarak kendi AGI projelerini geliştirme hakkını elde etti. Bu geliştirme süreçlerinde işlem gücü kotalarına uyum zorunluluğu bulunuyor. Ayrıca taraflar arasındaki gelir paylaşım oranı %20 seviyesinde korunurken, ödeme planının vadesi uzatıldı.

OpenAI’ın bu köklü dönüşümü, stratejik bir zorunluluk olarak şekillendi. Ayrıca şirketin küresel altyapı anlaşmalarıyla üstlendiği finansal yükümlülükler dikkat çekici boyutlara ulaştı. Bununla birlikte, OpenAI’ın önümüzdeki dönemde 30 gigawatt kapasiteli veri merkezi altyapısı için 1,4 trilyon dolar yatırım planladığı bildiriliyor. Her bir gigawatt kurulum maliyetinin ise 50 milyar dolar seviyesinde olduğu ifade ediliyor.

Yeni kurumsal model, OpenAI’ın AGI hedefinde daha uzun vadeli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasını amaçlıyor. Şirket, kamu yararına çalışan bir yapı olarak etik denetimi güçlendirmeyi hedefliyor. Ayrıca yapay zekanın geleceğine dair sorumluluğu daha dengeli paylaşmayı planlıyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu