Neden önemli: Türkiye’de elektrikli araç sayısının bir yılda %120 artması, ulaşımda elektrikliye geçişin hızlandığını ve ülkenin enerji, çevre ve sanayi politikaları açısından kritik bir dönüşüm eşiğine gelindiğini gösteriyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) son yayımladığı Temmuz raporu, ülkemizde elektrikli araç sektörünün ne denli hızlı büyüdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre Türkiye’deki elektrikli araç sayısı son bir yıl içerisinde %120 artış göstererek 291 bin 775’e ulaştı. Şarj altyapısı da aynı dönemde 32 bin 682 sokete yükseldi. Bu veriler, elektrikli mobiliteye geçişin artık geri dönülmez bir noktada olduğunu kanıtlıyor.
Elektrikli araç pazarı güçlü bir ivme yakaladı
Türkiye otomotiv pazarı, elektrikli araç segmentinde dikkat çekici bir performans sergiliyor. 2024 Temmuz ayında 136 bin 600 seviyesinde olan elektrikli araç sayısı, tam olarak bir yıl sonra 291 bin 775’e yükseldi. Sadece 2025’in ilk yedi ayında trafiğe kaydı yapılan yeni elektrikli araç sayısı 106 bine yaklaştı. 2024 sonunda 185 bin 513 olan toplam araç sayısındaki bu sıçrama, pazarın olgunlaşma hızını ortaya koydu.
Üretici firmaların çeşitlenen model portföyleri, batarya teknolojisindeki gelişmeler ve şarj altyapısının yaygınlaşması bu büyümede kritik rol oynadı. Hükümetin elektrikli araç alımlarını teşvik eden politikaları da tüketicilerin bu yöndeki tercihlerini destekledi.
Şarj soketi sayısı 32 bini geçti
Elektrikli araç sayısındaki artış, şarj altyapısı yatırımlarını da beraberinde getirdi. Temmuz 2025 itibarıyla Türkiye genelindeki şarj soketi sayısı 32 bin 682’ye ulaştı. Bu rakam, bir önceki yıla kıyasla %55’lik bir büyümeyi ifade ediyor. Mevcut durumda her dokuz elektrikli araca bir şarj soketi düşüyor. Bu oran, birçok Avrupa ülkesinin üzerinde seyrediyor.
Toplam şarj soketlerinin 13 bin 794’ü DC hızlı şarj ünitelerinden oluşuyor. 18 bin 88 adet ise AC standart şarj soketi olarak hizmet veriyor. DC soketlerin toplam içindeki payı %42 seviyesinde bulunuyor. Yüksek güçlü 50 kW ve üzeri soket sayısı 12 bin 680’e ulaşmış durumda. Bu gelişme, özellikle şehirlerarası yolculuk yapan sürücülerin bekleme sürelerini önemli ölçüde kısaltıyor.
Şarj istasyonu pazarında rekabet kızışıyor
Türkiye’de şarj hizmeti sağlayan şirketler arasındaki rekabet her geçen gün daha da derinleşiyor. Zes, 5 bin 630 soket ile en geniş şarj ağını elinde bulunduruyor. Zes’in ağında 1.626 DC ve 3.004 AC soket yer alıyor. Hızlı şarj teknolojisi özelinde ise liderlik Trugo’ya geçmiş durumda. Trugo, 1.875 DC soket ile birinci sırada yer alırken, Eşarj 1.850 DC soketle ikinci pozisyonda bulunuyor. Bu tablo, şirketlerin yatırımlarını özellikle hızlı şarj teknolojisine kaydırdığını gösteriyor.
Kullanıcıların tercihi DC şarj oldu
Yılın ilk yedi ayına ait şarj verileri, tüketici davranışlarındaki eğilimleri net şekilde yansıtıyor. Ocak 2025’te 1 milyon 34 bin olan toplam şarj sayısı, temmuz ayında 2 milyon 242 bine yükseldi. Aynı dönemde şarj istasyonlarından sağlanan elektrik tüketimi 19,2 milyon kWh’den 45,6 milyon kWh’e çıktı.
Temmuz ayında şarj istasyonlarında tüketilen enerjinin %87’si DC soketlerden karşılandı. Tek bir DC şarj seansında ortalama 26 kWh elektrik tüketilirken, ortalama şarj süresi 36 dakika olarak kaydedildi. AC şarjda ise seans başına ortalama 8 kWh elektrik harcanırken, şarj süresi 80 dakikayı buldu. Bu istatistikler, kullanıcıların zaman açısından verimli olan DC şarjına yöneldiğini açıkça ortaya koyuyor. AC şarj, daha çok alışveriş merkezleri veya iş yerleri gibi uzun süreli park alanlarında tamamlama şarjı olarak tercih ediliyor.
İstanbul elektrikli araç tüketiminde zirvede yer aldı
Elektrikli araç şarjındaki bölgesel dağılım, metropollerin ne denli baskın olduğunu gösteriyor. İstanbul, toplam tüketimde %23,8 pay ile ilk sırada yer alıyor. Kentteki elektrikli araçlar sadece temmuz ayında 10,8 MWh enerji tüketti. İstanbul’u %10,1 ile Ankara, %6,8 ile İzmir takip ediyor. Büyükşehirlerdeki yoğun kullanım, şarj altyapısının daha da genişlemesini ve yatırımların artmasını zorunlu kılıyor.
Altyapı büyüse de araç sayısına yetişmekte zorlandı
Türkiye’nin şarj altyapısındaki toplam kurulu güç temmuz itibarıyla 2.374 MW seviyesine ulaştı. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre %81’lik kayda değer bir büyümeyi işaret ediyor. Fakat elektrikli araç satışlarındaki olağanüstü hız, altyapı yatırımlarının bu temponun gerisinde kalmasına neden oluyor. Her bir araca düşen ortalama şarj gücü temmuz ayında 8,14 kW’a kadar geriledi.
Türkiye bu göstergelere rağmen küresel ortalamaların oldukça üzerinde bir konumda bulunuyor. Dünya genelinde araç başına düşen şarj kapasitesi 2,8 kW, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 2,6 kW seviyesinde seyrediyor. Türkiye’nin bu tabloda üst sıralarda olması, şarj yatırımlarının ne kadar hızlı ilerlediğini ortaya koyuyor.





