Neden önemli: Metapiksel ekran, insan gözünün ayırt edemeyeceği kadar yüksek çözünürlük sunarak görüntü kalitesinde devrim yaratıyor. Bu gelişme, sanal gerçeklik ve giyilebilir cihazlarda daha gerçekçi görsellerin önünü açıyor. Ayrıca düşük enerji tüketimiyle taşınabilir teknolojilerde verimliliği artırma potansiyeline sahip.
Chalmers Teknoloji Üniversitesi ve İsveç’teki iki üniversitenin ortak araştırması, ekran teknolojisinde çığır açan bir buluş ortaya koydu. Bilim insanları, insan gözünün algılayamayacağı kadar yoğun piksellere sahip yeni nesil bir ekran üretti. Bu teknoloji, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik alanlarında görüntü deneyimini yeniden tanımlayabilir.
Metapiksel teknolojisi ekran tasarımını dönüştürdü
Araştırmacılar, klasik piksel mimarisinin sınırlarını aşmak için “metapiksel” adını verdikleri yeni bir yapı geliştirdi. Tungsten oksitten üretilen metapikseller, elektriksel duruma göre yalıtkan ya da metal özellik gösterebiliyor. Bu yapı, ışığı yansıtma biçimini elektrik akımıyla değiştirerek farklı renk tonları oluşturabiliyor. Üstelik kuş tüylerindeki doğal pigmentlere benzer şekilde çalışan sistem harici bir ışık kaynağına ihtiyaç duymadan renk üretebiliyor. Böylece mikro LED ekranlarda sıkça görülen renk karışması ve netlik kaybı gibi sorunlar ortadan kalkıyor.
Retinal e-kâğıt ekran çözünürlük sınırını yeniden tanımladı
Ekip, geliştirdiği metapiksel tabanlı teknolojiyle insan gözbebeği boyutunda yeni bir ekran üretmeyi başardı. Ayrıca, “retinal e-kâğıt” adı verilen bu ekran, 560 nanometre genişliğindeki piksellerle 25.000 ppi’nin üzerinde piksel yoğunluğu sunuyor. Bu değer, günümüzde kullanılan akıllı telefon ekranlarından yüzlerce kat daha yüksek bir çözünürlük anlamına geliyor. Chalmers Üniversitesi, elde edilen görüntü kalitesinin gerçek dünyadaki nesnelerden ayırt edilemeyeceğini belirtiyor.
Kimya ve Kimya Mühendisliği Bölümü’nden Profesör Andreas Dahlin, “Geliştirdiğimiz sistemde her piksel, insan gözündeki fotoreseptör hücrelerinin hassasiyetine karşılık geliyor. Göz, bundan daha yüksek bir çözünürlüğü ayırt edemez” açıklamasında bulundu.
Araştırmacılar, teknolojinin kapasitesini göstermek için Gustav Klimt’in ünlü tablosu The Kiss’i yeniden oluşturdu. Bunu, yalnızca 1,4 x 1,9 milimetre boyutundaki bir ekran üzerinde yaptılar. Üstelik bu ekran, ortalama bir akıllı telefon ekranının 1/4000’i kadar küçük. Buna rağmen olağanüstü bir detay seviyesi sunmayı başardı.
Yeni ekran teknolojisi sanal gerçeklikte yeni bir dönem başlatacak
Araştırma ekibi, metapiksel teknolojisinin yalnızca görüntü yoğunluğunu değil aynı zamanda enerji verimliliğini de artıracağını belirtiyor. Ekranın kendi ışık kaynağına ihtiyaç duymaması, taşınabilir cihazlarda pil ömrünü uzatabilecek bir gelişme olarak görülüyor. Uzmanlar, bu teknolojinin ilerleyen dönemde sanal gerçeklik başlıklarında kullanılabileceğini belirtiyor. Ayrıca giyilebilir ekranlar ve optik sensörlerde de uygulanabileceğini düşünüyor.
Chalmers Üniversitesi ve ortak laboratuvarlar, ekranın ölçeklenebilir üretim süreçlerine uyarlanması için çalışmalarını sürdürüyor. Araştırmacılar, teknolojinin önümüzdeki yıllarda mikro ekran alanında büyük bir dönüşüm yaratacağına inanıyor.





