Neden önemli: Kornea nakli bekleyen milyonlarca kişi için en büyük sorun, bağış dokusunun yetersizliği. Tek bir donörden yüzlerce implant üretilebilmesi, bekleme sürelerini kısaltabilecek ölçeklenebilir bir çözüm anlamına geliyor.
Tıp dünyasında uzun süredir üzerinde çalışılan 3D biyobaskı kornea teknolojisi, ilk kez bir insan hastada başarıyla uygulandı. İsrail’in Hayfa kentindeki Rambam Göz Enstitüsü’nde yapılan operasyonla, Precise Bio tarafından canlı insan hücrelerinden biyobaskı yöntemiyle üretilen kornea bir hastaya nakledildi. Müdahale sonrası hastanın görme yetisinin geri kazanıldığı bildirildi. Gelişme, kornea körlüğüne karşı rejeneratif tıbbın klinik sahaya indiğini gösteren kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Tek donörden yüzlerce kornea üretilebiliyor
Geleneksel kornea nakilleri tamamen insan bağışına bağlı ilerliyor ve bu da küresel ölçekte ciddi bir doku kıtlığı yaratıyor. Yeni yöntemde ise sağlıklı bir donörden alınan kornea hücreleri laboratuvarda çoğaltılıyor, ardından biyobaskı sistemiyle katman katman birleştirilerek saydam ve işlevsel bir kornea oluşturuluyor. Ekip, bu süreçle tek bir bağış korneasından yaklaşık 300 nakle uygun implant üretilebildiğini belirtiyor. Bu ölçek, göz bankası altyapısının sınırlı olduğu bölgelerdeki hastalar için özellikle kritik görülüyor.
Biyobaskı platformu daha geniş doku hedeflerine açılıyor
Mathodun temelini oluşturan biyobaskı teknolojisi, yaklaşık on yıllık bir araştırma sürecinin ürünü. Daha önce laboratuvar ortamında kornea üretimi gösterilmiş olsa da bu çalışma, ilk kez canlı bir hastada başarıyla sonuçlandı. Precise Bio ve klinik ekipler, aynı teknolojik yaklaşımın ilerleyen yıllarda kalp kapakçığı, karaciğer ve böbrek gibi daha karmaşık dokuların üretimine de uyarlanabileceğini öngörüyor. Elbette bu alanlar için kapsamlı klinik denemeler ve düzenleyici onay süreçleri gerekiyor, ancak korneada elde edilen sonuç, biyobaskı temelli doku mühendisliğinin klinik geleceği için güçlü bir kanıt sunuyor.
Bu ilk başarılı nakil, kişiselleştirilmiş tıp tarafında da yeni bir pencere açıyor. Hastanın biyolojik özelliklerine göre üretilebilecek kornealar, uyum sorunlarını ve doku reddi riskini azaltma potansiyeline sahip. Teknoloji olgunlaştıkça maliyetlerin düşmesi ve tedaviye erişimin küresel ölçekte artması bekleniyor.





