Neden önemli: Büyük dil modelleri, sadece yazılı metinleri değil gündelik sözlü iletişimi de fark edilmeden standartlaştırma potansiyeli taşıyor. Bu eğilim sürerse, toplumsal söylemden yerel ifade biçimlerine kadar geniş bir alanda dil çeşitliliği ve özgünlük üzerinde kalıcı etkiler ortaya çıkabilir.
Yapay zeka ile kurulan yoğun temas, insan dilini gözle görülür şekilde yeniden şekillendirmeye başladı. ChatGPT ve benzeri büyük dil modelleri, sosyal medya paylaşımlarından kurumsal duyurulara ve siyasi konuşmalara kadar pek çok alanda dolaşıma giren bir “yapay üslup” üretiyor. Araştırmacılara göre mesele sadece insanların doğrudan ChatGPT kullanması değil; AI ile yazılmış ya da AI tarafından düzeltilmiş içeriklere sürekli maruz kalmanın da konuşma alışkanlıklarını değiştirmesi.
Konuşma dilinde “ChatGPT kelimeleri” artıyor
Max Planck Enstitüsü araştırmacıları, ChatGPT’nin yaygınlaşmasından sonraki yaklaşık 18 aylık dönemi inceledi. Akademik YouTube kanallarındaki yüz binlerce video ve çok sayıda podcast bölümünün dökümleri analiz edildi. Sonuçlar, ChatGPT’nin sık kullandığı bazı İngilizce kelimelerin insan konuşmalarında belirgin biçimde daha fazla yer almaya başladığını ortaya koydu. “Delve”, “meticulous”, “comprehend” gibi sözcüklerin kullanım sıklığı, botun çıkışından sonra istatistiksel olarak anlamlı bir yükseliş gösterdi.
Araştırmacılar bu artışın tek başına “herkes AI kullanıyor” iddiasını kanıtlamadığını, ancak insanların farkında olmadan ChatGPT’nin tercih ettiği kelime ve tonlara yakınsadığını düşündürdüğünü belirtiyor.
Etki sosyal platformlardan siyasete uzanıyor
Dil kayması sadece araştırma verilerinde değil, platform davranışlarında da hissediliyor. Reddit moderatörleri, kullanıcı gönderilerinde AI benzeri bir anlatımın giderek yaygınlaştığını söylüyor; bazı metinler insan yazımı olsa bile “yapay bir pürüzsüzlük” taşıyabiliyor. Benzer durumun siyasi alanda da görüldüğüne dair örnekler var: Aynı gün içinde farklı konuşmacıların benzer kalıp ifadeleri art arda kullanması, milletvekillerinin konuşma metni hazırlarken ChatGPT’den destek almış olabileceği tartışmalarını doğurdu.
Kurumsal tarafta ise küresel şirketlerin duyuru metinlerinde daha “cilalı”, duygusu kontrollü ve birbirine benzeyen bir dil oluştuğu gözleniyor.
Standartlaşma riski ve kültürel çeşitlilik tartışması
Dilbilimciler, bu görünmez yakınsamanın uzun vadede dilde standartlaşmayı hızlandırabileceği görüşünde. Büyük dil modelleri halen ağırlıklı olarak Batı merkezli veri kümeleriyle eğitildiği için, ürettikleri dil de belirli bir normu küresel ölçekte yayma eğilimi taşıyor. İnsanların bu normu fark etmeden içselleştirmesi, yerel kelime dağarcığı, ağız özellikleri ve kültürel anlatım biçimlerinde aşınmaya yol açabilir.
Araştırmacılar bu yüzden modellerin daha kapsayıcı veriyle eğitilmesi ve farklı dilleri, lehçeleri, ifade tarzlarını koruyacak tasarım ilkelerinin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.
Özetle çalışma, ChatGPT’nin dil üzerindeki etkisinin “yazı otomasyonu” düzeyini aşıp günlük konuşmaya kadar indiğini gösteriyor. Kısacası yapay zeka ile kurulan ilişki, sadece ne söylediğimizi değil, nasıl söylediğimizi de yavaş yavaş yeniden yazıyor.





