Tavuk Dünyası CIO’su Hülya Çavuş: “Kadınların iş dünyasına katılımı gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi”

Tavuk Dünyası CIO’su Hülya Çavuş: “Teknoloji dünyasında cam tavanların tamamen kırıldığını söylemek için henüz erken olsa da olumlu yönde birçok radikal ilerleme kaydedildiğini görmek sevindirici.”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunu olan Hülya Çavuş, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansımı tamamladı. Kariyeri süresince teknoloji, bankacılık, otomotiv, perakende, enerji, gıda gibi sektörlerde, bilgi teknolojileri alanında farklı rollerde yer alan Çavuş, 2005-2015 yıllarında Oyak Teknoloji, İş Yatırım Menkul Değerler ve Garanti Teknoloji’de sistem analiz ve proje yönetim alanındaki görevler yürüttü. 2016-2019 yıllarında Otokoç Otomotiv’de Dijital Dönüşüm Yöneticisi olarak, kurumun dijital dönüşüm programının oluşturulması ve yürütülmesine liderlik etti. 2019-2021 yılları arasında ise Yıldız Holding’te Global BT Ofisinde Dijital İş Geliştirme Müdürü, Kazancı Holding’te BT Uygulama Geliştirme, İş Zekası ve Proje Ofisi Grup Müdürü olarak görev aldı. 2021 yılı itibarıyla Tavuk Dünyası Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı görevini yürüten Hülya Çavuş, aynı zamanda İTÜ Çekirdek bünyesinde mentor olarak, girişimcilik ekosistemindeki gönüllülük çalışmalarına da destek veriyor. 

Teknoloji dünyasının başarılı kadın liderlerinden Hülya Çavuş ile Tavuk Dünyası’nın teknoloji vizyonundan CIO rolünün dönüşümüne ve sektördeki cam tavanlara kadar çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik…

Tavuk Dünyası’nın IT yapılanması nasıl? Hangi birimleriniz var ve neler yapıyorsunuz?
IT organizasyonumuz içinde temelde Uygulama Geliştirme ve Teknoloji Operasyonları olarak, 2 ana birim yer almaktadır. Uygulama Geliştirme tarafında sistem analiz, raporlama, talep ve proje yönetimi çalışmalarını yürütmekteyiz. Bu alanda kullanmakta olduğumuz ve projelendirdiğimiz sistem ve uygulamalara paralel olarak, ciddi bir tedarikçi yönetimi de yürütmekteyiz. Yazılım geliştirme faaliyetlerinin tamamına yakınını dış kaynak kullanımı ile sağlamaktayız. Teknoloji Operasyonları birimimiz tarafında, sistem ve network altyapı ve siber güvenlik alanında çalışan ekip arkadaşlarımız yer alıyor. Yine bu alanda da danışmanlık ve destek aldığımız sektörden birçok paydaşımız mevcuttur. 

Merkezi IT organizasyonumuz; Türkiye’deki Tavuk Dünyası Genel Müdürlük, Ankara Üretim ve Lojistik Merkezimiz ve Türkiye ile K.K.T.C’deki toplamda 300’ü aşkın restoranımızda, mevcut sistem ve operasyonların kesintisiz şekilde devamlılığından ve yeni proje ihtiyaçlarının belirlenmesi, fırsatların oluşturulması ve yürütülmesinden sorumludur. Restoranlarımızdaki dijital müşteri deneyimi ve POS altyapısı, ERP uygulamaları ve farklı bankacılık finansal uygulamaları, üretim tesisimizdeki çeşitli depo ve lojistik uygulamaları, “Şeften İste” kendi online kanalımız, pazaryerleri ve restoranlarımızla paket servis entegrasyonlarımız, tüm iş birimlerindeki veri görselleştirme&raporlama gibi ihtiyaçların karşılanması, temel çalışma konularımız diyebilirim. 

Ekibimiz aynı zamanda Tavuk Dünyası’nın yurt dışındaki yapılanması olan ve şu anda İspanya’da 10 restoranla faaliyet gösteren Gagawa’nın tüm teknolojik operasyonlarından sorumludur. 

2023 yılında, IT birimi olarak projeleriniz birçok ödülle taçlandırıldı. Bu başarıların kilit unsurları sizce nelerdi?
Öncelikle Tavuk Dünyası sürekli gelişime ve inovasyona teşvik eden bir kurum kültürüne sahip. Her zaman daha iyiye yönelmeye açık ve işini tutkuyla yapan çalışanlarız. Bu kültür, hem üst yönetim bakış açısında hem de çalışma arkadaşlarımızla yürüttüğümüz projelerde bizim en büyük destekçimiz ve motivasyonumuz oldu. IT projelerinde, şirketin ilerlemek istediği yönü doğru değerlendirmek, iş stratejileri ve iş birimlerinin hedeflerini doğru anlamak ve hizalanmak, değerli proje çıktıları sunmamıza olanak sağlıyor. Bir diğer başarı unsuru, projelerde net ve ölçülebilir kapsam ve hedefler belirlemek diyebilirim. Herkes için net bir kapsamla ilerlemek, hedefi ve ilerlemeyi izlenebilir kılmak ve resmileştirmek iletişim ve paydaş yönetiminde her zaman fayda sağlıyor. 

2024 yılı için odaklandığınız konu başlıkları ve en büyük teknoloji öncelikleriniz neler? Bu öncelikleri belirlerken hangi faktörleri dikkate alıyorsunuz?
2023 yılının 2. yarısından itibaren mevcut ERP sistemimizde büyük bir teknolojik değişim kararı alarak “SAP S4 Hana Rise” projemizi yürütmeye başladık. 2024 yılında hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Proje ile merkezi operasyonların tamamı, üretim ve lojistik merkezimiz ve restoranlarımız için, toplamda 14 farklı modül ve çeşitli üçüncü parti uygulama entegrasyonları ile tüm operasyonel ve finansal süreçleri kapsayan ve dolayısı ile kurumumuzdaki neredeyse tüm iş birimlerine dokunan ciddi bir teknolojik ve kültürel dönüşüm içindeyiz. En büyük önceliğimiz, iş süreçlerimizi SAP standartları ve iyi uygulamaları ile uyumlu şekilde, verimli ve faydalı şekilde kurgulayabilmek ve başarılı şekilde devreye alabilmek. Böylesine kapsamlı bir projede tüm proje paydaşlarımız ile etkin bir iletişim içinde olmayı, doğru proje yönetim metodolojileri ile ilerlemeyi çok önemsiyoruz. Projeler tamamlandığında kurumlara bu anlamda iyi bir deneyim ve alışkanlık sunmak, bunu kurum kültürüne yerleştirmek de oldukça değerli oluyor. 

Rise aynı zamanda tamamen bulut altyapılardaki ERP deneyimi ile, IT ekibi olarak bizler için heyecan verici bir deneyim. Proje kapsamında SAP’in yeni nesil geliştirme platformu BTP (Business Technology Platform) ile kurumumuza özel B2B uygulaması da geliştiriyoruz. Bu da bir diğer heyecan noktamız diyebilirim. Paralelde IT ekip içi organizasyonumuzu, yetkinliklerimizi SAP dikeyinde geliştirmeye odaklandık. Kapsamlı bir proje yürütmek, yepyeni bir kurgunun mimarlarından olmak ekip içi motivasyonumuza büyük fayda sağladı. 

2024 yılının başında, Tavuk Dünyası’nın kendisine ait e-ticaret platformu olan Şeften İste’yi yeni versiyonu ile daha iyi bir müşteri deneyimi sağlar şekilde bulut bir altyapıda devreye aldık. Projenin 2024 yılı içinde yürütülecek 2. Fazı için, öneri sistemi, yapay zeka destekli kişisel asistanlar ve mobil uygulama ile desteklenecek bir sadakat uygulaması gibi proje hedefleri için önceliklerimizi belirliyoruz. 

Bunun dışında 2024 yılında özellikle restoran deneyimimizi artırmak üzere, görüntü işleme ve yapay zeka teknolojileri destekli proje fırsatları için denemeler yürütüyoruz. Operasyon saha çalışanlarımızın dijital çalışan deneyimini artırmayı hedefliyoruz.

Pandemiyle artan teknolojik ihtiyaçlar, CIO’ların yataydaki birimlerle daha yakından çalışmaya başlamasını sağladı. Bu noktada CIO’ların iş stratejilerine olan katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
CIO’ların iş stratejilerine katkısı, günümüzün dijital dünyasında şirketlerin başarısı için kritik öneme sahip. CIO’lar artık tamamen şirketin genel iş stratejileriyle uyumlu bir şekilde teknoloji stratejilerini belirlemekten sorumlu. Bu stratejiler de şirketin hedeflerine ulaşmasına ve rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olacak şekilde tasarlanıyor. Sürekli değindiğimiz ve vurgu yaptığımız bir “veri” gerçeğimiz var. Veri artık iş dünyasında stratejik bir varlık haline geldi. Veri yönetimi ve analitiğin geliştirilmesi şirketlerde genellikle CIO’ların sorumluluğunda. IT ekipleri de şirketlerin veri yönetimi stratejilerini oluşturuyor ve geliştiriyor. Bu anlamda diğer iş birimlerine karar destek noktalarında fayda sağlamak, verileri anlamlı içgörülere dönüştürmek oldukça kıymetli. Bu noktalarda bizler, tüm ekiplerle yoğun iş birlikleri ve dirsek teması içindeyiz. CIO’ların, diğer iş birimi liderleriyle iş birliği yaparak, teknolojinin şirket stratejilerine nasıl entegre edilebileceğini belirlemek gibi çok kritik bir rolü var. Bu noktada paydaşlar arasında etkili iletişimi sağlayarak, teknoloji projelerinin “teknoloji aşkının” ötesinde iş gereksinimlerini karşılamasını sağlamak son dönemde CIO’ların yine ciddi bir sorumluluğu. 

Özellikle pandemi döneminde gündem olan uzaktan çalışma düzenlemeleri, dijital dönüşümün ivme kazanması, dijitale kayan müşteri deneyimi ve beraberindeki veri gizliliği konularındaki çalışmalar, bir anlamda CIO’ların son dönemde sağladığı katkıyı daha etkin bir şekilde ortaya koymasına ve diğer birimlerle daha yakın çalışmalarına olanak sağladı, iş birliğini artırdı. Bu iş birliği kalıcı olarak bundan sonraki tüm dönemlerde şirketlerin daha esnek, verimli ve rekabetçi olmalarına yardımcı olacaktır. 


Biraz da kadın ve teknoloji konuşalım… Özellikle teknoloji dünyasında sizce cam tavanlar kırıldı mı?
Teknoloji dünyasında cinsiyet, ırk, etnik köken veya diğer farklılıklar temelinde birçok kişi için hala cam tavanlar mevcut olabilir. Fakat son yıllarda gözlemlediğim, özellikle teknoloji alanında cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık arttı ve birçok şirket bu konuda çeşitli adımlar da attı. Kadınların teknoloji alanında daha fazla temsil edilmesi, liderlik pozisyonlarında daha görünür hale gelmesi ve eşit fırsatlara erişimleri için daha fazla “hakiki çaba” ve başarı hikayeleri izler olduk. Kadınları destekleyen mentorluk ve liderlik geliştirme programları, dernek faaliyetleri artış gösterdi. Kadınları artık STEM alanlarına çekmek ve bu alanda kariyer yapmalarını teşvik etmek için çeşitli eğitim ve fırsatlar da sunuluyor. Bunlar çok sevindirici ve geleceği daha da güzel kılacak adımlar. Teknoloji dünyasında cam tavanların tamamen kırıldığını söylemek için belki henüz erken olsa da olumlu yönde birçok radikal ilerleme kaydedildiğini söyleyebilirim. Hiçbir zaman unutulmamalı ki; eğitimli bir kadın nüfusu, bir ülkenin üretkenliğini artıran ve ekonomik büyümeyi hızlandıran çok temel bir girdi. Bunun da ötesinde, kadınların iş dünyasına aktif katılımı kesinlikle o ülkenin gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi. Tüm kurumların, konuya bu bilinç düzeyinde yaklaşması çok değerli. 

Teknoloji alanına yönelen kadın sayısının her geçen gün arttığını görüyoruz. Deneyimli bir lider olarak, sizce kadınlar için bu konudaki itici güçler neler? Kadınlara hem mesleki hem de iş hayatı hakkında ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Kadınlar teknoloji alanında özellikle analitik düşünme, farklı perspektiflerle değerlendirme, riskleri ve fırsatları doğru okuyabilme, güçlü ilişki yönetimi gibi özellikleri ile öne çıkıyor. Aynı zamanda, teknolojik derinlik ve bilgi birikimi ile öne çıkan pek çok kadın meslektaşımı görmek de çok sevindirici. Ben tüm kadın meslektaşlarıma, yeteneklerinin karşılık bulabildiği, sürekli gelişime imkân sağlayan, nitelikli projeler üretebilecekleri bir çalışma ortamında, deneyimlerini arttırmaya ve başarılı çıktılar üretmeye odaklanmalarını tavsiye ediyorum. Teknolojiler hızla değişiyor ve güncel kalmak her zaman çok önemli. Konfor alanı ve mevcut iş tanımı dışında da bir gelişim hedeflemek, cesaretle sorumluluk almak kariyer yolculuğunda anlamlı katkılar sağlıyor.


Teknolojiye dönecek olursak, özellikle GenAI ile gelen avantajlar/riskler neler? Tavuk Dünyası’nda bu teknolojiden nasıl yararlanmayı planlıyorsunuz?
Generative AI son dönemde, özellikle OpenAI’ın ChatGPT anonsu ile büyük bir hızla, sadece teknoloji çalışanlarının değil aslında herkesin gündeminde, fazlasıyla konuşuluyor, deneyimleniyor. Günlük hayatında bu teknoloji üzerinde bireysel kullanımlar deneyen, içerik üreten ve teknolojinin yetkinlikleri hakkında düşünen tüm bu kişiler, aynı zamanda şirketlerde bizim çalışma arkadaşlarımız ve durum böyle olunca IT ekiplerinden bu teknolojiyi işimize adapte etme beklentisi de artıyor. Şirketler için doğru kullanım senaryosu yakalandığı noktada, büyük veri setlerini işleyebilme ve karmaşık problemleri ele alabilme yeteneği ile birlikte, özellikle geniş ölçekli veri analizi ve karar destek sistemlerinde teknoloji oldukça elverişli katkılar sağlıyor. Kısa sürede içerik üretme, kişisel asistanlar, karmaşık ve çok değişkenli problemleri ele alabilme ve optimize etme gibi avantajlar teknolojiyi büyük oranda cazip kılıyor. Etik endişeler, veri güvenliği, mahremiyet gibi genel geçer riskli konular yanında şirketler için en büyük riski teknolojiyi doğru bir kullanım senaryosu ile değerlendirememek ve buna bağlı oluşabilecek başarısızlık/doğruluk riski olarak görüyorum. Biz de tüm bu gelişmelere, “AI Everywhere” mottosuyla yaklaşarak hem yapay zeka hem de üretken yapay zeka teknolojileri ile kendi işimizde fayda sağlayabilecek alanları, kullanım senaryolarını incelemeye devam ediyoruz. Özellikle odaklandığımız alanlar dijital yardımcı servisler, asistan senaryoları, müşteri deneyimi ve optimizasyon konularıdır. 

Bir CIO olarak, bu rolün gelecekte nasıl evrileceğini düşünüyorsunuz? Teknolojideki hızlı gelişmeler birçok avantajla beraber aslında daha komplike hale mi geliyor? IT yönetimi ilerleyen zamanlarda sizce nasıl dönüşecek?
CIO rolü, teknolojideki hızlı gelişmeler ve iş dünyasındaki değişimlerle birlikte sürekli evrim geçiriyor. Son yıllarda en fazla öne çıkan kavram “Stratejik Liderlik ve İş Ortağı Olma” gelecekte CIO’ların daha fazla stratejik liderlik rolü üstlenmeleri şeklinde derinleşecek diye düşünüyorum. CIO’lar kurumun stratejilerini belirleme, hedeflere teknolojiyi entegre etme konularında daha aktif bir şekilde rol alacaklar. CIO’lar, şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerinde önemli bir rol oynamaya devam edecekler ve dijitalleşme, iş modellerinin yeniden şekillendirilmesi, müşteri deneyiminin iyileştirilmesi ve operasyonel verimliliğin artırılması gibi alanlarda CIO’ların liderliğine daha da fazla ihtiyaç duyulacaktır. Veri odağı, veri analitiği ve büyük veri yönetimi, yapay zeka teknolojileri ve siber güvenlik, CIO’ların iş dünyasındaki rolünü ve sorumluluklarını gün geçtikçe artıracak görüşündeyim. 

Teknolojideki tüm bu hızlı gelişim birçok avantaj sunarken, aynı zamanda işleri daha da karmaşık hale getirecek kaçınılmaz olarak. Dönüşüme adaptasyon, yeni teknolojilerin benimsenmesi, esnek ve ölçeklenebilir altyapılar, siber güvenlik stratejilerinin doğru belirlenmesi ve hibrit ekip yapılarının doğru yetkinliklerle desteklenmesi ilerleyen dönemde daha da önem kazanacak. 


Hobileriniz…
Çiçek tasarımı ve özellikle minimalist temsili sebebiyle, İkebana çiçek düzenleme sanatı ile ilgileniyorum. Görsel sanatların tamamını takip etmeyi, amatör seviyede resim yapmayı ve seyahat etmeyi seviyorum. 

Kullanmayı sevdiğiniz teknoloji cihazları…
Apple teknolojilerinin kullanıcı deneyimini seviyorum. Akıllı telefonum ve kablosuz kulaklıklar, tüm iş takibim ve toplantı katılımlarım için vazgeçilmezim. Yoğun bir müzik dinleyicisi olarak iyi bir ses kalitesi sağlayan müzik sistemim, ev yaşamında deneyimini sevdiğim teknolojiler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, son dönemde özellikle akıllı ev konsepti üzerine araştırmalar ve kullanımlar yapıyorum.

Tavsiye edebileceğiniz kitap, bir film ya da podcast…
En son İngiliz yazar Matt Haig’in “Gece Yarısı Kütüphanesi” ve “İnsanlar” kitaplarını üst üste okudum. Her ikisi de oldukça akıcı ve keyifliydi. Özellikle sürükleyici kurguları seven okuyuculara tavsiye edebilirim. 

Mesleğinize katkı sağlamış olan olay…
Garanti Teknoloji’de çalıştığım dönemde 7/24 yürütülen ve kesintiye tahammülü olmayan bir operasyonun bir parçası olmak, entegre çalışan ekiplerle günlük hayatta herkes için karşılık bulan bankacılık uygulamaları üretmek, harika bir deneyimdi. Bankacılık sektörü olmasından dolayı kritik olan tutarlılık ve doğruluk hassasiyeti, derin bir analiz perspektifi ve yoğun proje temposu ise meslek hayatıma kalıcı bir iş disiplini sağladı. 


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu