Oracle EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Alfonso Di Ianni’ye göre bugün IT yöneticilerinin kafasında bulut teknolojilerinde olup olmamayla ilgili bir soru işareti yok. Onun yerine şöyle bir soru var: “Bulutta ne şekilde olmalıyım?”
IT PRO’nun bir önceki sayısında yayınladığımız “Büyük veri çözümü seçerken nelere dikkat etmelisiniz?” başlıklı yazımızda, Oracle EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Alfonso Di Ianni ile görüşmemiz sonucunda Oracle’ın büyük veri vizyonunu ve şirketlere bu konuda sunduğu yol haritasını paylaşmıştık. Bu sayımızda da Ianni ile görüşmemizin kalan kısmına yer veriyoruz. Bu bölüm de Oracle’ın bulut bilişime bakış açısını ve bu alana yaptığı yatırımları içeriyor. Ianni bu konudaki açıklamasına “Birçok kişi Oracle’ın, bulut bilişim alanındaki yatırımlarına, uygulamalarını bu alana hazır hale getirmeye çalıştığı dönemde, yani on yıl önce başladığını biliyor” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Bu alana ilk yatırımlarımız, daha bulut teknoloji bir yenilik olarak anılmadığı dönemde başladı. Bugün CRM, HCM gibi yazılımlarımızı başarılı bir şekilde genel buluta adapte etmiş durumdayız. Bugün Oracle Database’in önde gelen SaaS sağlayıcılarından biri olması ve PaaS şeklinde de sunulabilmesi, teknolojilerimizi de aslında buluta taşıyabilmiş olduğumuzu aynı şekilde gösteriyor. Oracle’ın geniş ürün gamı, bulut çağına uygun bir şekilde hazırlanmamıza yardım etti ve bulut ortamlarında platforma (PaaS), altyapı (IaaS) ve uygulamalar (SaaS) olmak üzere tüm kilit katmanlar için kapsamlı servis modelleri sunmamızı sağladı” diyerek devam ediyor.
Platform katmanında Oracle’ın, Oracle 12c Database ve Java programlama dilini bu alana odakladığını söyleyen Ianni, bulut altyapısı için çeşitli büyüklüklerde geniş bir yelpazede hizmet paketleri yarattıkları iddiasında. Ianni, özellikle SaaS alanında kendilerine güvendiklerini ifade ediyor. “Diğer bulut sağlayıcıları ile karşılaştırdığınızda SaaS olarak sunulabilir çok daha fazla iş uygulamasına sahibiz” diyen Ianni, özellikle Fusion adı altında topladıkları uygulamalara dikkat çekiyor. Bu uygulamalar arasında HCM, CRM, CX ve ERP gibi kurumsal uygulamalar arasında önde gelenler yer alıyor. “Bu uygulamaların hepsi kullanıcılar için kolaylaştırılmış arayüzlere ve kullanımı kolay sosyal ağa sahip. Bu kurum çalışanları, iş ortakları ve müşteriler arasında daha iyi bir işbirliğini ve takım çalışmasını sağlıyor” diyor Ianni.
Bulut mimarisinin detaylarındaki güvenlik
Ianni’ye güvenlik noktasında şirketlerin bulut bilişimle ilgili çekincelerini soruyoruz. Bulut mimarisindeki detaylarda güvenlik konusunun kritik bir rol oynadığını kabul ediyor. “Avrupa Birliği Veri Direktifi’ne uyum konusunda birçok müşterilerimizle birlikte çalıştık” diyen Ianni, direktife uyum için iki güvenlik uygulamasını adapte ettiklerini anlatıyor. Bunlardan birisi ‘Defense-in-depth’, yani derinlikli güvenlik. Ianni’nin anlattığına göre bu bilgi mimarisinin tüm katmanlarındaki güvenliği ele alan bir uygulama. Diğeri ise ‘Least privilege principle’, yani asgari ayrıcalık prensibi. Bu da uygulamanın normal düzeyde çalışmasını engellemeden uygulamaya erişime sınırlamalar getiriyor.
Oracle’ın özel bulut ortamı için de sunduğu bir takım çözümler bulunuyor. Bu çözümler arasında yetkili olmayan erişimden uygulamanın ve taslak verinin korunmasını sağlayan Database Vaults, PCI gibi veri güvenliği ve şifreleme gereklilikleri konusunda kullanılabilecek Transparent Data Encryption ve test veya geliştirme ortamları için veri tabanının kullanılmasına izin verirken verinin ‘anonimleştirilmesini’ sağlayan Oracle Data Masking yer alıyor.
Bulut teknolojileri nereye gidiyor?
Ianni, “Bize göre bulut kesinlikle geleceğin bilgisayar teknolojisi. Nasıl bugün internet yaygın bir şekilde kullanılıyor, bulut da gelecekte bunun gibi kullanılıyor olacak” diyor. Kendisine göre bugün artık IT yöneticilerinin kafasında bulutta olup olmamayla ilgili bir soru işareti yok. Onun yerine şöyle bir soru var: “Bulutta ne şekilde olmalıyım?” Ianni, Oracle’ın buluta bakış açısını şu şekilde anlatmaya devam ediyor: “IT yöneticileri arasında birçok araştırma yaptık. Tüm bu araştırmalarda bulut yöneticilerin ilk üç önceliği arasında yer aldı. Bulutun sunduğu çevikliği artırma, maliyetleri ve riski düşürme gibi faydalar göz ardı edilemez. Bugün CIO’lar buluta adaptasyonun ne şekilde olacağı konusunda daha çok düşünüyor. Buluta yolculuklarını planlıyorlar.”
Genel bulut ve özel bulut ortamlarının aynı anda etkin bir şekilde kullanılmasını içeren hibrid bulut modelinin giderek artan bir trend haline geldiğini ifade eden Ianni bu konuda a “Müşterilerimiz arasında hibrid modellerini adapte etme konusunda güçlü bir eğilim görüyoruz. Bu modelde SaaS gibi standardize bazı uygulamaları ya da test ve geliştirme gibi ortamları genel bulut içinde konumlandırırken, kor bankacılık veya faturalama uygulamaları gibi görev kritik uygulamaları ve üretim sistemleri gibi önemli sistemleri özel bulut içinde barındırma yoluna gidiyorlar” diyor.