Dell depolamada şimdi çok daha iddialı

Dell’in şirketler için yeni kurumsal çözümlerini müşterilerine tanıttığı Dell Forum EMEA 2014’te Dell yöneticileri ile hem sektördeki trendleri hem de markanın bu alandaki stratejilerini konuştuk.

Gelişen teknolojinin bütün dünyadaki en büyük yansımalarından biri de veri depolama tekniklerindeki yenilikler. Sanal verinin hızla büyüdüğü bir ortamda dahili sunucu diskleri artık yetersiz kalıyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda hızla gelişen depolama hizmetleri ise şirketler için lüksten öte bir zorunluluk halini çoktan almış durumda.  Özellikle çok büyük verilerle çalışan şirketler hızlı ulaşabileceği, güvenlik endişesi taşımadığı, silinme riski olmayan depolama teknolojileriyle yakından ilgileniyor. Dolayısıyla bugün orta ölçekten başlayıp büyük şirketlere kadar birçok kurumun vazgeçilmez ortaklarından biri de bu alandaki üreticiler.

İş dünyasının söz konusu talepleri ise sektördeki dinamiklerin en büyük etkenlerinden. Yakın zamana kadar sadece cihaz üreten birçok firma sanal veri depolama teknolojileri kulvarında yarışmak için kolları sıvadı. Yarışın en iddialı oyuncularından biri ise Dell. Türkiye’de daha çok bilgisayar üreticisi olarak bilinen marka aslında veri depolama alanında geliştirdiği çözümlerle liderliğe oynuyor.

Marka geçtiğimiz haftalarda Frankfurt’ta düzenlenen Dell Forum EMEA 2014’te uygulama yanıt sürelerini hızlandırmak, veri merkezi teknolojileri arasında bağları güçlendirmek ve IT operasyonlarını basitleştirmek için tasarlanan yeni depolama ve sistem yönetimi çözümlerini tanıttı. Oldukça yoğun katılım olduğu gözlenen fuarda firmanın veri depolamadan sorumlu yöneticisi Travis Vigil ile hem sektördeki trendleri hem de markanın bu alandaki stratejilerini konuştuk. Vigil depolama endüstrisinde bu yılın bütün trendlerinde iddialı olduklarını söylüyor. Ona göre depolamada bu yılın trendini belirleyen üç unsur var. Bunlardan ilki uçtan uça yakınsanmış çözümler. (end to end solutions). Veri depolama kapasitesini büyütmek için pahalı yükseltmelere gerek kalmadan çözüm üretmeyi hedeflediklerini söyleyen Vigil bu alanda her şey dahil lisans modelleri geliştirdiklerini söylüyor. Uçtan uca yakınsanmış çözümler şirketlerin bilgi teknoloji birimlerini karmaşık sistemlerden kurtarırken performanslarını arttırmalarına yardımcı oluyor. Bunu şirketlerin en büyük beklentilerinden biri olarak tanımlayan Vigil, ‘ Veri depolama hizmetleri gittikçe karmaşık bir hal almaya başladı. Öte yandan kullanıcılar bu alanda bir basitleştirme bekliyor.’ diyor. Travis Vigil’e göre basitleştirmeyle birlikte depolama trendlerini belirleyecek diğer unsur hızlandırmada yapılacak yenilikler. Müşterilerinin uygulamaları hızlandıracak hizmetler aradıklarının altını çizen Vigil, talep doğrultusunda flash teknolojisinin de yükseldiğinin bilgisini veriyor.

Depolama teknolojisinde geliştirilen onlarca yenilikten ilk üçte tanımlananlardan diğeri de tabi ki güvenlik. Şirketler için hayati öneme sahip bilgilerin depolanması kadar güvenliklerinin sağlanması da önemli. Zira en kritik dataların bir anda kaybolması ya da istenmeyen kişilerin eline geçmesi bir şirketin sonu anlamına da gelebilir. Bu alanda Dell veri koruma portföyü ürettiklerini kaydeden Travis Vigil, herkese uygun tek çözüm yaklaşımarının bugün kullanımdaki veri çeşitliliğini koruyamayacağına dikkat çekiyor.

Bu yılın önemli trendlerinden biri de dinamik verilerin yönetimindeki yazılım tabanlı yaklaşım. Vigil, tümü yüksek kullanılabilirlik sağlamak için tasarladıkları ürünler  sayesinde kapasiteyle performansın otomatik olarak uyumlu hale getirdiklerini söylüyor.  Bu şekilde veri depolama teknolojisinde 2014 trendlerini kısa bir özetle sıralayan Travis Vigil ekliyor; ‘ Bu saydığımız gelişmelere bakacak olursak. Her üçünde de Dell’in oldukça iddialı olduğunu görebilirsiniz’ diyor. Markanın depolama dünyasında yeni teknolojileri maliyeti uygun, erişilebilir ve güvenilir hizmetler üreterek pazara sunduklarını anlatıyor.

dell_forum_emea

“Pazardaki mevcut çözümler yetersiz”

Bilgi teknolojileri dünyasının ciddi ve çok hızlı bir dönüşümden geçtiği bu dönemde geleneksel depolama altyapıları bir kenara bırakılıyor. Sektördeki varlıklarını korumak isteyenlerin yapması gereken ise yeniliklere ayak uydurmak. Bu durum IT birimlerini yenileyen şirketler için olduğu kadar onlara hizmet sunan teknoloji üreticileri için de geçerli. Bilgisayar üretiminde dünya liderleri arasındaki Dell de bu alandaki atağını 2007’de yaptığı stratejik bir yatırımla gerçekleştirmişti. Depolama dünyasına yeni teknolojiler kazandırmak için atılan ilk adımdan bu yana marka, birçok alanda etkin rol oynuyor. Dell, her boyutta işletmenin IT altyapılarındaki mevcut karmaşıklık, verimsizlik ve kısıtlılık sorunlarını çözümlemek amacıyla, bütünleşik altyapı çözümleri portföyünü genişletiyor. Bütünleşik teknolojiyi, başta şube yapısına sahip kurumlar, küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere çok geniş bir müşteri kitlesine sunuyor. “IT liderleri işlerinde müşteri kaybetme riski, gelir ya da verimlik sağlamak için en yeni IT hizmetlerini temin etmek ihtiyacı için maliyetlerini dengeleme zorluğu ile karşı karşıya.  İşin aslı şu ki elinizde tuttuğunuz her türlü artan trafik, veri merkezinizin üzerine bir yük koyar. – ve pazardaki mevcut çözümler yalnızca problemin kısımları üzerine eğilebilir.” diyor Dell kurumsal çözümler ticari daire başkanı Marius Haas. “Organik ve inorganik fikri mülkiyetten yararlanarak, Dell kurumsal vizyon teminini hızlandırıyor ve iş çözümleri ile müşterilerine daha duyarlı olmak ve çevikliği arttırmak için yardımcı oluyor” diye ekliyor Haas.

Türkiye’ye yatırımlar artacak

Teknoloji markasının bütün dünyada sürdürdüğü yatırım stratejisi Türkiye için de geçerli. Türkiye’nin kendileri için özel bir pazar olduğunu söyleyen Dell’in EMEA Gelişen Pazarlar Sorumlusu Micheal Collins de buradaki operasyonlarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Diğer gelişen pazarlardaki gibi yerel ortaklarla çalışmak yerine Dell Türkiye’yi kurduklarını hatırlatan Collins, “Ülkede operasyonel varlığınız tüzel şirket olarak faaliyet gösterebiliyorsa bu avantajları da beraberinde getiriyor.” diyor.  Bunun için de Dell Türkiye için ciddi yatırımlara imza atıldığını söylüyor. Böylece kendi arz zincirini oluşturan marka Türkiye’de genelde bilgisayar üreticisi olarak bilinse de server teknolojisinin önemli bir kısmını karşıladıklarını söylüyor Collins. Her ülkede pazara özel stratejiler belirlediklerini anlatan Collins, “ Burada kendi arz zincirimizi kurduk. Diğer birçok gelişen pazarda bu yok.” bilgisini verdi. Türkiye pazarıyla ilgili dikkatini çeken şeylerden biri ise ne yoğun siyasi gündemin oluşturduğu stres ne de tüketicinin teknoloji merakı. Collins, burada iş ilişkilerinin büyük oranda karşılıklı güvene dayandığını gözlemlemiş. Bu açıdan Türkiye’nin onlara uzun dönemli müşteri ilişkilerini tesis etmeyi öğrettiğini kaydeden şöyle devam ediyor; “ Bu tamamen Türkiye’ye özel bir şey değil tabi ki. Ama bazı pazarlarda hizmet ve teknolojik destek daha ön plandayken Türkiye’de iş ortaklında kişisel ilişkilerin kurulması çok önemli. Geçen son 3 yılda Dell Türkiye’nin gerçekleştirdiği satış rakamları Türkiye’yi EMEA bölgesinde en hızlı büyüyen ülke haline getirdi. Türkiye’ye yaptığımız yatırımları da artırmayı planlıyoruz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu