Doktorlar da Google ’a sorar, ancak…

Hastayla ilgili yapılan Google aramaları hastalık risklerinin ortaya çıkarılmasına yardımcı olabilir. Ancak aynı zamanda doktora olan güveni zedeleyebilir.

Lucas Mearian

Tıp çevrelerinin, hastaları hakkında daha fazla bilgi alabilmek için Google’dan arama yapan doktorlar için etik kurallar oluşturması gerekiyor. Çünkü bu tarz aramalar hastaların, doktorlara olan inancı ve güvenini yok edebilir. Penn State Tıp Koleji profesörlerinin yakın bir zamanda yayınladıkları araştırma, bu konuda tavsiyelerde bulunuyor. Araştırma, doktorların, internet araması sularında nasıl kendi başlarına kaldıklarını ve bu durumda olan doktorların etik anlamda bir belirsizlik içinde bulunduğunu gösteriyor.
Penn State’te yardımcı tıp profesörlerinden ve aynı zamanda yapılan araştırmanın yazarlarından olan Maria Baker, “Sağlık hizmeti sunan bir kurumun, hastalar hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için online profillerine ulaşması bazı hastalar tarafından garip karşılanabilir. Hakkında Google’da arama yapılması hastanın güvenini baltalayabilir. Ancak bu, bazı durumlarda da etik kabul edilebilir” diyor.
Araştırmanın bir bölümünde eğitim sürecindeki genç doktorların işleriyle ilgili giderek daha çok online arama yaptıklarını gösteriyor. Buna ek olarak Google Glass gibi giyilebilir cihazlar, sağlık sektöründe daha sık kullanılıyor. Örneğin Stanford Üniversitesi tıp okulu Google’ın göze takılabilen bu görüntüleme teknolojisini kullanmaya başlamayı planlıyor. Boston’da Israel Deaconess Tıp Merkezi’ndeki acil servis doktorları da hastalarını tedavi ederken yardım alabilmek için Google Glass kullanıyor.
Pen State’in araştırma raporu, hastalar hakkında yapılan internet aramaları için, intihar riskinden madde bağımlılığı şüphesine kadar hasta güvenliğini temel alan bir takım yönergeler sunuyor.

Hastanızı kızdırabilirsiniz

Baker, genetik danışmanı ve genetisyen olarak, kendi rolüyle ilgili bu soruyu ilk elden çözdü. Baker’ın 27 yaşında göğüs kanseri tanısı konulmuş bir kadın hastası, kansere yatkınlığı konusunda testler yürütüyordu. Hastaya yapılan ilk test bir genin mutasyon geçirdiğini söylüyordu. Ancak bunun tam olarak ne anlama geldiği, klinik açıdan ortaya konulmamıştı. Yıllar sonra bu genin, nadir rastlanan bir anemi türüne neden olduğu ve aynı zamanda kanser riski taşıdığı ortaya çıktı. Üstelik bu risk sadece hastanın kendisi için değil, aynı zamanda hem anne hem de baba tarafından akrabaları için riski vardı.
Hastaya ulaşmakta güçlük yaşayan Baker, iletişim bilgilerini öğrenebilmek için internet araması yaptı. Bu Baker’ın, araştırma raporuna, “Google’ın bilinmez sularında dolaşmak” başlığını yazmasına neden olan ikinci vakaydı. Diğer vakada bir hasta, Baker’a, kansere karşı önlem olarak göğüslerinin alınması konusunda başvurmuştu. Öncelikle hastanın ailesinin kanser geçmişinin onaylanmaması ve sonra da patoloji raporu, hasta için sıralanan melanomun aslında kanser olmadığını, yapıyı değiştiren bir mol olduğunu ortaya koydu.
Baker’ın hasta hakkında yaptığı Google araması, bu kişinin kanser hastası olduğunu söyleyerek maddi gelir elde ettiğine yönelik bir kanıt sundu. Ancak bu noktada Baker için soru, hangi durumlarda bir doktorun hastası hakkında online arama yapıp yapamayacağıydı.

1 2Sonraki sayfa

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu