Fujitsu, siber güvenlik firması InPhySec’i satın aldı

Stratejik satın alma, Fujitsu'nun Yeni Zelanda'daki müşterilerine uzman güvenlik danışmanlığı ve yönetilen hizmetlere erişim sağlayacak

Fujitsu, Yeni Zelanda’daki siber güvenlik şirketi InPhySec’i satın alarak güvenlik hizmetlerini güçlendirmek için harekete geçti. Bu hamle, Fujitsu’nun küresel M&A stratejisindeki en son dönüm noktasını işaret ediyor ve müşterileri dijital dönüşüm yolculuklarında güçlendirmek için yakın zamanda satın alınan Versor, oobe ve Enable Professional Services firmalarının sunduğu hizmetlere dayanıyor.

2015 yılında kurulan InPhySec, Yeni Zelanda’nın en büyük güvenlik danışmanlığı ve yönetilen güvenlik hizmetleri sağlayıcılarından biri olarak hizmet veriyor. Kapsamlı yönetilen güvenlik hizmetleri yelpazesi, SIEM’in (güvenlik bilgileri ve olay yönetimi) yanı sıra bulut; ağ; ve 7/24 küresel Güvenlik Operasyon Merkezleri aracılığıyla sağlanan uç nokta algılama ve yanıt hizmetleri sunuyor. Benzer şekilde, InPhySec’in Fujitsu ANZ’nin Savunma, Kamu Sektörü, Sağlık, Perakende, Finansal Hizmetler ve Ulaştırma gibi temel sektörleri de dahil olmak üzere geniş bir sektör yelpazesini kapsayan müşteri tabanı, artık Fujitsu’nun geniş dijital dönüşüm hizmetleri ve ürünleri yelpazesine erişebilecek.

Fujitsu Asya-Pasifik Başkan Yardımcısı ve CEO’su Graeme Beardsell, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:

“Bu yatırım; işletmeleri, devlet kurumlarını ve genel halkı korumanın hiç bu kadar önemli olmadığı bir zamanda geldi. InPhySec alımı, Yeni Zelanda’da ve bölge genelinde yönetilen güvenlik ayak izimizi genişletiyor. InPhySec’in siber güvenlik uzmanlarından oluşan ekibinin organizasyonumuza katılmasından çok memnunuz.”

InPhySec İcra Kurulu Başkanı Marc Barlow ise, Fujitsu’ya katılmanın müşterilerine dünyanın önde gelen teknoloji çözümlerinden bazılarını tanıtmak ve uzmanlıklarını Fujitsu müşterilerine sunmak için olanak tanıyacağını söyledi. Aynı zamanda bu güçlü ortaklığın, küresel tehditlerin artan ölçeğine ve karmaşıklığına uyum sağlamak için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Son olarak, Yeni Zelanda’nın kendi geliştirdiği bilgi birikimini ve kabiliyetini küresel bir izleyici kitlesine tanıtmaya yardımcı olacağını ekledi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu