Nesnelerin İnterneti trilyon dolarlık pazar olma yolunda

PwC’nin 1500 şirket arasında yaptığı araştırmaya göre şirketlerin yüzde 20’si Nesnelerin İnterneti alanını besleyen sensör teknolojilerine yatırım yapıyor. Bu sensör teknolojileri evlerimizin de akıllanmasını sağlıyor.
İşletmeler adım adım, ama yoğun bir biçimde “Nesnelerin İnterneti” (IoT) teknolojisini benimsedi. PwC anketine göre şirketler daha ileri seviye analiz ya da uyarılar elde edebilmek için kablosuz olarak iletilen verileri toplamak üzere sensörlere yatırım yapıyor.
Nesnelerin İnterneti, minik cihazlar ve kablosuz ağ donanımları kadar yazılım çözümlerini de içeriyor.  Ancak PwC anketi, verilerin nesnelerden ve ortamlardan açığa çıkartılması için anahtar konumda olan unsurun sensörler olduğunu belirtiyor.
“Buzdolaplarından otopark alanlarına, evlere, IoT milyarlarca nesneyi dijital ortama taşıyor. PwC’nin açıklamalarına göre IoT, 2020 itibariyle trilyon dolarlık bir endüstri haline gelebilir.
PwC, yaptığı araştırmada IoT konusunda bin 500 şirkete sorular yöneltti. Buna göre araştırmaya katılan şirketlerden yüzde 20’si IoT sensörlerine yatırım yapıyor. Bu oran geçtiğimiz yıla göre yüzde 17 fazla. Katılımcıların yüzde 14’ü önümüzdeki üç ila beş yıl zarfında sensörlerin firmaları için önde gelen stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.
IoT konsepti geniş bir kapsama sahip. Bu kapsamda oldukça ilgi çekici projelere imza atılabiliyor. Söz gelimi AT&T araştırmacıları bagajların akıllı telefon ve tabletlerle sürekli olarak takip edilmesine yardımcı olabilecek, LTE ve GPS çipli bir “akıllı bagaj” geliştirdi. Kaliforniya’nın San Jose şehri trafik, hava ve gürültü kirliliğini takip edecek bir sensörler ağı inşa ediyor.
Sensörler müşterilere önemli bir “iş zekası” sağlıyor. Çünkü toplanan veriler onların iş süreçleri, tedarik zinciri ve müşteri deneyimi gibi alanlarda daha iyi, daha hızlı kararlar vermesine yardımcı oluyor. PwC anketine göre sensörler en çok enerji ve madencilik sektöründe, çalışan güvenliğini temin etmek üzere karbon monoksit seviyelerini tespit etmek için kullanılıyor.
Sensör kullanımı aynı zamanda elektrik dağıtımı ve hizmet firmalarında da artış gösteriyor. Akıllı saatler enerji kullanım alışkanlıklarını ölçüyor ve bunu firmaya geri gönderiyor. Böylelikle firma kullanım eğilimlerini görüntüleyerek güç ayarlarını buna göre düzenleyebiliyorlar.
Sensörler eller serbest sürüş ve sürücü güvenliği için taşıtlarda kullanılıyor. İmalat sektöründe ise tesislerdeki makine kullanımını görüntülemek ve optimize etmek üzere son uçlarda kullanılıyor. PwC verilerine göre perakende sektöründe ise tahmine dayalı analitikler için tedarik zinciri verilerini toplamak amacıyla sensörlerden faydalanılıyor.
Anket perakende sektörünün sensörleri müşterilerin takibi için kullanımından bahsetmiyor. Örneğin Apple’ın Beacon ve Qualcomm’um Gimbal donanım ve yazılım platformu özelleştirilmiş satın alma deneyimleri sağlamak üzere mağazalardaki müşterileri akıllı telefon ve tabletler aracılığıyla takip etmek için kullanılabiliyor.
PwC açıklamalarına göre sensörlerden en az, sigorta talepleriyle bağlantılı olarak telematiklerin veri transferi için kullanılabildiği finans sektöründe yararlanılıyor.
Qualcomm ve Intel gibi çip üreticileri bugün ürün kullanımının yerini belirlemeye ve tanımlamaya yardımcı olan bir dizi sensör paketleri sunuyor. IoT bağlanırlık standartları da Qualcomm ve Microsoft tarafından yönetilen AllSeen Alliance; Intel, Samsung ve Dell tarafından yönetilen Open Interconnect Consortium gibi yakın zamanda oluşturulmuş organizasyonlar üzerinden inşa ediliyor.
Nihai noktada tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlayan bu gelişmeler hayatımızın önemli bir kısmını geçirdiğimiz evlerimizin de akıllanmasını sağlıyor. Şimdi dünyanın çeşitli ülkelerinde hayata geçirilmiş olan akıllı ev projelerini ve bu projeleri destekleyen teknolojileri okuyacaksınız.
Bu yazı IT PRO’nun 182. sayısında yayınlanmıştır. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu