TELKODER yanıtlıyor

 

Bilindiği üzere 2015 yılında elektronik haberleşme sektöründeki en göze çarpan konu 4G ihalesi. 4G teknolojisinin tüketicilere getireceği en büyük avantajlar arasında, 3G teknolojisine göre çok daha büyük hızlarda veri taşıma kapasitesinin olması ve bu sayede İnternet’e çok daha hızlı erişim sağlanması bulunuyor. İhalenin gerçekleştirilmesi gündemdeyken, sizce ülkemiz altyapısı 4G’ye hazır mıdır? Neler yapılmalıdır?

 
Mevcut uygulamada cep telefonu ile baz istasyonu arasındaki iletişim telsiz sinyalleri kapsamında sağlanmaktadır. Baz istasyonundan sonraki adımda ise 4G ile ortaya çıkacak olan büyük kapasitenin taşınabilmesi için her baz istasyonunun fiber ile birbirine bağlanması gerekmektedir. Ülkemizde yurt çapına yayılmış toplam 60.000 civarında baz istasyonu olduğu düşünüldüğünde fiber şebekelerin neden hızla yaygınlaştırılmasının gerekliliği açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Son BTK raporuna göre ülkemizdeki fiber şebekelerin toplam uzunluğu 240.000 km olarak tespit edilmiştir. 60.000 adet baz istasyonunun bağlanabilmesi için ise bu uzunluğun en az 7-8 kat arttırılması gerekmektedir.
 
Kaldı ki, fiber şebeke sadece 4G trafiğinin taşınmasına önemli role sahip değil, fiber şebeke tesisi ile genişbant internet pazarına ve telekomünikasyon alanına ivme kazandırılması, Türkiye’nin uluslararası düzeyde rekabet gücünün arttırılması ve Türkiye ekonomisinin sayılı ekonomiler arasına girebilmesi için sanılandan çok daha büyük önem sahip. Bu nedenle siyasetin, devletin yetkili tüm kurumlarının fiber şebeke yatırımlarının rekabetçi bir ortamda teşvik edilmesi konularında gereken ilgiyi göstermesi gerekmektedir.
 
Fiber şebekenin hızla ve yaygın olarak tesis edilebilmesi için şu konular çok büyük bir öneme sahiptir;
 
1- Tesis Paylaşımı – Mevcut milli yeraltı kablo kanallarından isteyen işletmecilerin makul bir bedel karşılığı faydalanması anlamına gelmektedir. Bu yolla her işletmecinin kendi kazısını yapmasının yerine, mevcut kurulmuş fiber şebekesinin herkes tarafından kullanılması sağlanmakta, bu sayede fiber şebekelerin yaygınlaşması büyük hız kazanabilmektedir.
 
BTK tarafından Türk Telekom’a erişim şebekesinde yer alan kanal ve gözlerini paylaşıma açma yükümlülüğü getirilmiştir. Bu düzenlemenin doğru uygulanması hem Türk Telekom boş duran kanal ve gözleri kullandırarak para kazanmasına, hem de alternatif işletmeciler de kazı izni alma, kazıya para harcama gibi külfetlerden kurtulmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak da ülkenin fiber şebekesinin daha hızlı kurulması beklenebilir.
 
Ancak, uygulamaya alınan Tesis Paylaşımı düzenlemesinden henüz beklenen sonuç alınamamıştır. Bugüne kadar TELKODER üyesi işletmeciler tarafından BTK’nın yaptığı düzenlemeye uygun olarak Türk Telekom’a yaptıkları toplam 319 tesis paylaşımı başvurusu içerisinde de sadece 31’inin olumlu, 135’inin olumsuz sonuçlandığını, 153 tane de bekleyen başvuru olduğunu görmekteyiz.
 
2- Geçiş Hakkı – Bir işletmecinin kendi şebekesini (fiber kablo, kanal, göz) kurabilmesi ve kamu/özel mülkiyet altındaki arazilerden geçebilmesi için kazı yapma izni anlamına gelen “Geçiş Hakkı”na ilişkin düzenlemeler UDH Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak yapılan düzenlemeler henüz beklenen sonucu vermemiştir. Bugüne kadar TELKODER üyesi işletmeciler tarafından geçiş hakkı istemiyle Bakanlık’a yapılan 55 başvuru içerisinden sadece 9 tanesinin olumlu, 4 tanesinin olumsuz sonuçlandığını, 42 tane de bekleyen başvuru olduğunu görmekteyiz.
 
Fiber alanına yatırımların, karşılaşılan engeller nedeni ile yeterli hızda ilerlemediği değerlendirilmektedir. Örneğin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alınan verilere göre, kazı izni verilen fiber optik metrajları 2008’den 2014’e kadar büyük ölçüce düşmüş gözükmektedir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDH Bakanlığı) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bu durumun çözümü için çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Ancak fiber şebekelerinin yaygınlaşması konusunda büyük sorunların devam ettiği açıkça görülebilmektedir.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YILLARA GÖRE KAZI İZNİ VERİLEN FİBER OPTİK METRAJLARI
2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
TOPLAM 677.785 m 355.302 m 531.844 m 250.310 m 20.155 m 17.407 m 16.918 m

3- Fiber Muafiyet Kararı – BTK tarafından 2011 yılı sonunda alınan karar ile Türk Telekom, fiber yatırımı yapması halinde, 5 yıl boyunca tüm düzenlemelerden muaf tutulmuştur. Ancak, gerçekleşen tabloya bakıldığında aslında bu karar sonrasında Türk Telekom’un yatırımlarında önemli bir miktarda artış yaşanmadığı görülmektedir. Bu kapsamda, BTK kararı ile getirilen muafiyet kararının beklenen faydayı sağlayamadığı açıktır. Yatırımlar ancak ve ancak öngörülebilir düzenlemelerle teşvik edilebilir. Muafiyet kararı, işletmeciler için belirsiz bir ortam yaratmakta ve rekabeti engellemek dışında başka bir şeye hizmet etmemektedir. Bu nedenle yatırımların arttırılması için, bu kararın bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir.

İlgili Makaleler
Önceki sayfa 1 2 3 4 5 6Sonraki sayfa

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu