TELKODER yanıtlıyor

Son dönemlerde BTK tarafından yayımlanan Pazar Verileri raporlarından ADSL abonelerinin yeteri kadar artmadığı hatta azalmakta olduğu görülüyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunun en büyük nedenlerinden biri de, Türk Telekom’un mevcut Toptan ADSL tarife yapısının yeni nesil Telekom operatörlerine perakendede sunacakları paketleri oluşturma şansı tanımamasıdır. BTK tarafından 2012 yılında alınan karar ile Türk Telekom’un toptan tarifelerine göre belirlenen yeni nesil işletmecilere artık kendi tarife paketlerini özgürce belirleme imkânı sunulmuştur. Bu modeli şöyle açıklayabiliriz; eski modelde Türk Telekom toptan tarife paketlerini kendisi belirliyordu. Örn; “2 Mb hızında sınırsız, 8 Mb hızında 4 GB kotalı, vb..” . Bu toptan hizmetleri alan işletmeciler de abonelerine sadece bu tarife paketleri ile hizmet verebiliyordu. Yeni getirilen modelde, Türk Telekom artık tarife paketinin hızını, kotası gibi paket unsurlarını belirleyemeyecek, yeni nesil işletmeci örn; 5,5 Mb, hızında 43 GB kotalı, vb…” gibi istediği paketi abonesine sunabilecek. Bu uygulamanın, tüketiciye sunulacak hizmetlerin çeşitliliğini arttırması ve rekabeti geliştirmesi beklenmektedir.
Bu uygulamanın amacına hizmet edebilmesi için en önemli konulardan birisi, toptan ücretlerin uygun seviyelerde belirlenmiş olması. Aksi halde, tüketiciye daha uygun fiyat ve şartlarda hizmet sunmak mümkün olmayacak ve bu model beklenen faydayı sağlayamayacaktır. Bir diğer konu da, Türk Telekom’un bu modeli hayata geçirmek istemeyişi ve işi yokuşa sürme davranışında bulunmasıdır. Bu durumun da önüne geçilmesi, Türk Telekom’un düzenlemelere uygun hareket etmesinin sağlanması gerekmektedir.

Kablo internet sayısında son yıllarda artış yaşanıyor ancak kablo internet kullananların oranı AB ve diğer ülkelere göre oldukça düşük. Bu bilgiler ışığında, kablo TV şebekesi sizce özelleştirilmeli mi? Bu konuda karar alma yetkisi hükümette olmakla birlikte bu yönde bir hazırlık bulunuyor mu?

Kablo TV şebekesi bugün 2.5 milyon adrese ulaşan ve telekomünikasyon gelirlerinin yüzde 80’inin elde edildiği bölgeleri kapsayan büyüklüğü ile sabit telefon şebekesinin en önemli alternatifi durumunda bulunmaktadır. Kablo TV alt yapısının hakkıyla işletilebilmesi halinde ses, televizyon, video konferans, online oyun, interaktif iletişim de sağlayan bir ekonomi ortaya çıkacaktır. Ayrıca çoklu oyun olarak adlandırılan ses, görüntü, internet gibi hizmetlerin birleştirilerek paket halinde sunumu mümkün olacaktır.
Kablo TV şebekesi üzerinden genişbant internet erişimi sağlayan Kablo İnternet ise, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerde tüketicilerin genişbant internetten yararlanması için önemli bir imkân olmaya devam etmektedir. Kablo İnternet’in ADSL’in önemli bir rakibi olması da yine bu ülkelerdeki tüketicilere seçme şansı tanımakta ve pazardaki rekabetin gelişmesine yardımcı olmaktadır.
Ancak Türkiye’de, tüketiciler Kablo TV şebekesinin getirdiği bu büyük imkândan yeterince yararlanamamaktadır. OECD’nin Haziran 2013 genişbant istatistiklerine göre Türkiye 34 ülke arasında son sırada yer alıyor. Genişbant erişim teknolojilerine göre OECD ortalamaları DSL %51.5, kablo %31.2, fiber %16.6 olarak şekillenirken bu rakamların ülkemizdeki dağılımı DSL %78, kablo %5.9, fiber %16 olarak gerçekleşmektedir. Bu rakamlar bize genişbant konusunda kablo imkânımızı yeterince kullanmamış olduğumuzu göstermektedir.
Basında çıkan haberlerde Türksat’ın 2015 yılı içerisinde özelleştirilmesinin gündemde olduğu belirtilmektedir. Kablo TV şebekesinin atıl olarak kalmasının temel nedeninin, Türk Telekom’un özelleştirilmesi öncesinde Rekabet Kurumu’nun kararıyla ayrılan ve Türksat’ın kontrolüne verilen Kablo TV alt yapısının, devlet eliyle ve devletin kurallarıyla işletilmesinde zorluklardan kaynaklandığı ve ancak özelleştirilerek bu yapıdan kurtulabileceği değerlendirilmektedir.

İlgili Makaleler
Önceki sayfa 1 2 3 4 5 6Sonraki sayfa

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu