ABD pazarında, Türkiye örnekleri konuşuluyor

"En büyük gücümüz lokal ofisimizle, lokal Ar-Ge laboratuvarımızla, lokal kanal ekosistemimizle oluşturduğumuz güçlü ve kapsayıcı yapı."

Yapay zeka ile BT operasyon yönetimi denince akla ilk gelen Micro Focus’un BT Operasyon Yönetimi WW Strateji Lideri Deniz Kırca, hem teknolojileri hem de uzmanlaşmış kadroları ile Türkiye’de yürütülen BT Operasyon yönetimi örneklerinin ABD pazarında da konuşulduğunu söyledi. 

Micro Focus’da kısa bir süre önce önemli bir atamayla yeni bir pozisyona geldiniz. Öncelikle yeni pozisyonunuzdan, bu pozisyonda neler yaptığınızdan bahseder misiniz?

Micro Focus’un IT operasyon yönetimi, Test, Güvenlik, Big Data, Mainframe Modernizasyonu gibi 5 temel alanda yazılım ve hizmet çözümleri bulunuyor. Yeni görevimle, BT Operasyon Yönetimi (ITOM) tüm dünya organizasyonundan sorumlu strateji lideri (Chief of Staff and Strategy) olarak atandım. Yine bu kapsamda Eylül ayında Amerika’ya transfer oldum. Özet olarak, Micro Focus’un lider olduğu BT Operasyon Yönetimi çözümlerinin sahada en doğru ve efektif şekilde konumlandırılması, pazara gidiş model ve stratejilerinin farklı coğrafyalardaki özel durumlar dahil tüm dünya için belirlenmesi ve buna uygun organizasyon ve adımların atılmasından sorumluyum. Micro Focus yaklaşık 9 ay önce tüm dünyada saha ekiplerini “uzmanlaştırma” dediğimiz şekilde yeniden organize edeceğini duyurmuştu. İlan ettiğimiz bu büyük dönüşümden önce saha satış ekiplerimizin yapısı klasik genel çözüm şeklindeydi. Uzmanlaşma ile tüm dünya satış ekiplerimizi 5 temel çözüm başlığımız altında konumlandırarak ve gerekli bilgi eğitim donanım yatırımı ile tamamen uzman bir kadro oluşturduk, böylece müşterilerimize gerçek anlamda değeri anlatıp onları daha iyi anlamanın ve en doğru çözümü sunmanın peşindeyiz. Bunu başardığımız her proje ve toplantıda, Micro Focus ile çalışan değerli müşterilerimizin olumlu geri dönüşleriyle elbette daha da büyük bir motivasyonla ilerliyoruz. Bugüne kadar kariyerimde yıllarca satış rollerinde çalıştım, ilk defa böyle büyük resim ve strateji deneyimiyle, dünyanın en büyük yazılım devlerinden birinin dönüşümün arkasında olmaktan elbette ben de büyük gurur duyuyorum.

Micro Focus Türkiye’de ve dünyada nasıl bir organizasyona sahip? Nasıl bir yapıyla faaliyetlerinizi yürütüyorsunuz?

Türkiye organizasyonu tüm bu büyük dönüşüm içerisinde çok ayrı bir yere sahip; bizim iki sene önce uyarlamaya başladığımız “Ülke Modeli” ile yönetiliyor. Bu model Türkiye’de o kadar başarılı oldu ki geçen sene bunu Brezilya’da, ardından da bu sene Orta Doğu ülkelerinde genişletiyoruz. Türkiye’nin ve buradaki modelin ve projelerin bölgeye örnek olması çok önemli bir başarıdır, burada bayrağı devrettiğim Zafer Akın’ı ve Türk ekibini daha da yukarılara taşıdıkları için gönülden kutluyorum. Bu sene Türkiye, Asya Pasifik bölgesinde olacak. Böylece yakında buradaki modelin Japonya, Singapur, Çin ve Hindistan’da yaygınlaştığını görürsek şaşırmayalım. ABD ve Avrupa gibi bölgelerde ise yapımız ürün uzmanlaşması şeklindedir. Türkiye’de ciromuzun büyük kısmı BT Operasyon Yönetimi ürün satışlarından geliyor. Burada ekiplerimiz yapay zekâ ile operasyon yönetiminden servis izleme ve yönetimine kadar müşterilerimizin ihtiyacı neyse bunu tespit eden ve sunan çok tecrübeli uzmanlar oldular. Böylece kazan-kazan politikası devreye girdi. 

Yapay zeka ve servis yönetimi alanında ne tür hizmetler sunuyorsunuz? Bu alanda pazardaki konumunuz ve büyüme performansınız nasıl?

Yapay zeka ile BT operasyon yönetimi konusunda çalışmak isteyen şirketlerin aklına ilk olarak Micro Focus geliyor. Bu alanlardaki varlığımız çözüm değişikliğimiz sayesinde yüzde 25 oranında büyüme yakaladı. BT operasyonu ile önemli bir ivme kaydettik. Güvenlik ve yapay zeka sürekli yenilenen konular. Mesela bu bağlamda Türkiye’nin en büyük telekom operatörüyle önemli bir başarıya imza attık. Tüm merkezlerinde 30’dan fazla farklı teknolojiyi Micro Focus Operations Bridge yazılımıyla entegre ettik ve böylece performans metrikleri, topoloji ve olay tespitleri tek bir doğruluk kaynağında toplandı. Bir de belirtmem lazım ki 2022’nin Servis Yönetimi eskisi gibi değil. Tüm servislerin uygulanmasında yapay zeka kullanılıyor, servis yönetimi artık kurumsal düzeyde tüm ekiplerin birlikte çalışması ve böylece daha verimli sonuçlar üretmesini sağlayan zorunlu bir araç haline geldi. Micro Focus bunu uçtan uca yapay zeka destekli yapabilen nadir firmalardan biri. BT operasyonunda burada derinleşmeye devam edeceğiz. Her bir proje başarılı referans olmalı. Müşteriler hem teknolojimiz hem de uzmanlaşmış kadromuz ile donanımlı saha ekipleriyle çalışıyorlar. ABD pazarında da Türkiye BT Operasyon yönetimi örnekleri konuşuluyor. 

IT dünyada nasıl değişiyor ve gelişiyor? Türkiye bu değişimi nasıl yaşıyor?

Çok basit bir örnek vereyim: On yıl önceki BT servis yönetimi aslında eksikmiş, kurumsal servis yönetimi doğru konu. Biz aynı ürünle bazı müşterilerimizle filo yönetimi konuşuyoruz, bazılarıyla klasik IT servis yönetimini konuşuyoruz. Bu hem endüstriye bağlı hem de teknoloji olgunluk düzeyiyle ilgili. Ancak hangi sektörde olursak olalım, AIOPS konusu BT operasyonunun olmazsa olmazı oluyor. Esasen bu işin kaskosu gibi düşünebilirsiniz. 90’lardaki IT’ciler “bunun sisteme katma değeri ne kadar” diyordu. Kaskonun katma değeri ne ise o kadar. Yarın sizin, işinizin ayakta kalmasını sağlayan sistem bu. Dünyanın en büyük havaalanlarından İstanbul’da yürüyen merdivenden asansöre kadar bu sistemlerle izliyoruz. Network’ü izliyoruz. Klasik banka, holding, telekom ile çalışmaya alışkınız. E- ticaret, oyun şirketleri alanında dönüşüm var. E-ticaret şirketleri, ne zaman “dijital banka kuruyorum” demeye başlıyor, klasik çözümler yerine yenilikçi çözümler gerekiyor. Network katmanını sanallaştırıyoruz. Test ortamı için network laboratuvarını genişlettik. 5G, 3G’den bağlandığınız wi-fi senaryolarını sanallaştırabiliyoruz. 

Önümüzdeki dönemde Micro Focus Türkiye’de nasıl bir büyüme yolculuğu yaşayacak?

Türkiye pazarı çok dinamik. Biz de Micro Focus olarak bu dinamizmle yaşamaya çok alışmış durumdayız. Buradaki en büyük gücümüz lokal ofisimizle, lokal Ar-Ge laboratuvarımızla, lokal kanal ekosistemimizle oluşturduğumuz güçlü ve kapsayıcı yapı. Pazarın ani hızlanma ve duraksamalar yaşamaya gebe olduğu aşikar. Bu ortamda yerleşik olmamız ve bu değişimleri zamanında yakalayabilmemiz, aynı zamanda güçlü iş ortaklarına sahip olmamız ve onlarla proje devamlılığını ve kalitesini her durumda yakalayabilmemiz en büyük şansımız ve gücümüz. Bunun bir yansıması olarak da kamudan yeni nesil dijital firmalara, telekomdan finans ve bankacılığa ayak izimizin ve projelerimizin sayısının arttığını görüyoruz. Bunların hepsinin yanında üretim, perakende ve operasyon firmalarında da ciddi bir teknoloji yatırımı görüyoruz. Bu firmalar eskiden de teknoloji yatırımları yapardı ancak bizim içinde bulunduğumuz ürün gruplarına yönelimi çok limitli idi. Halbuki son birkaç yıldır ve bundan sonraki dönemde teknolojik yatırımların ve dijital dönüşümlerin bizim bildiğimiz ve alıştığımız sektörlerin yanı sıra az önce bahsettiğim otomotivden enerjiye, taşımacılıktan FMCG ve perakendeye kadar birçok sektörde yatırım planlarının tam ortasında yeni ve yaratıcı projelerimizle yer alacağız.

Özellikle hangi ürün ve çözümlerle hangi sektörlerde ön plana çıkacak?

Birkaç konu çok ön planda. Bunlardan birincisi izlenebilirlik ve otomasyon. Şirketler altyapılarından tutun da müşteri deneyimine, iş süreçlerinden tutun da tedarikçi ve çalışan yönetimine kadar birçok kritik süreci, bu süreçlerle ilintili servisleri ve altyapıları hem izleyebilmek hem de gerekli noktalarda kolayca otomatize edebilmek istiyorlar. Bunun doğal sonucu olarak son dönemde AIOps projelerinin, Cloud Observability yatırımlarının, SMAX çözümümüzle İK süreç yönetiminden filo yönetimi ve müşteri hizmetleri yönetimine varana kadar birçok konunun öne çıktığını görüyoruz. İkinci olarak, güvenlik tabi ki giderek önemini ve şirketlerin gündeminde kapladığı yeri artırmakta. Klasik anlamda çalıştığımız altyapı güvenliğinin yanına OT güvenliği eklenmiş durumda ve firmalardan giderek daha fazla talep görüyoruz. Yazılım güvenliği çerçevesinde statik kod analizi ve penetrasyon testlerine duyulan ihtiyaç; benzer şekilde veri güvenliği ve veri şifrelenmesi ile ilgili birçok projeye imza atıyoruz. Son olarak analitik ve verinin anlamlandırılması bütün şirketlerin ve bizim ana gündem maddelerimizden birisi ve böyle kalmaya devam edecek.Siz önümüzdeki dönemde yeni görevinizde özellikle hangi konulara odaklanacaksınız? Ajandanızda neler olacak?

Öncelikli olarak BT Operasyon Yönetimi çözümlerimizin tüm dünyada etkin satış ve proje stratejileriyle desteklenmesi ve müşterilerimizi dinleyerek onlara uygun geliştirmeleri hızlı şekilde sahaya sunmamız olacak. Bununla beraber trendler doğrultusunda hemen her çözümümüzü hem klasik hem de abonelik ve SaaS olarak farklı coğrafyalardaki regülasyonlar doğrultusunda sunmaya devam etmek. Şirketin uzmanlaşması ekiplerde yaygınlaşacak. Elbette önemli bir konumuz da OpenText satın almasının da ilk çeyrek sonunda tamamlanması ve bu yönde yeni fırsatlarla stratejilerimizi büyütmemiz olacak. Özetle, BT gündemi her zaman hareketli, heyecanlı ve yapılacak çok şey var.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu