Bulut, veri parçalanmasını artırıyor

Pek çok işletme, ERP ve veri merkezleri gibi geleneksel tesis içi veri tabanları ve mimarilerini buluta taşıyarak buluta geçişin son kilometresini kat ediyor olacak. Bu da veri buluta gittikçe ve farklı yerlerde kaldıkça veri parçalanması artacaktır. En nihayetinde bu parçalanma veri kontrolü, erişimi ve işletimi söz konusu olduğunda büyük zorluklara neden olacaktır. Başarılı işletmeler, bulunduğu yere bakılmaksızın bu verileri bir araya getirmeye, verilere erişmeye ve verileri işletmeye çalışırken “daha hızlı ve atik” olabilenler olacaktır. Verilerinin nerede olduğunu anlamaya çalışan işletmelerse veri varlıklarını kontrol etmede, güvenliğini sağlamada ve işletmede başarısız olacaktır.
Sürekli yeni platformlar, diller ve kaynaklar ortaya çıkıyor. Yalnızca sosyal medya platformlarının ön plana çıkardığı ve sonra karanlığa gömülen hıza bakın. İşletmelerin yepyeni bir veri kaynağına erişim sağlamak ve bu kaynağı anlamak söz konusu olduğunda inanılmaz ölçüde atik olması gerekiyor. İşletmelerin kaynakların bu denli hızla ortaya çıktığı bir zamanda, verileri bütünleştirmek için bir yıl ya da daha fazla zaman harcamaya güçleri yetmez. Tek kelimeyle insan gücü bunu yapamaz. İşletmelerin bilgi dolaşım çağını sindirme ve analiz etme hacmi ve karmaşıklığıyla başa çıkmalarına yardımcı olması için akıllı teknolojiye sahip olması gerekiyor.

Şirketlerde veri güvenliği için bir CSO (Güvenlikten Sorumlu Yönetici) ya da “iyi niyetli bilgisayar korsanı” istihdam edilmesinin gerekli olduğunu düşünüyor musunuz?

Bulut ve mobil bilişimin geniş ölçüde benimsenmesi, küresel ve taşeron iş güçleri ve büyük verinin gelişi CIO’ları (Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkanları) ve risk yöneticilerini, veri konaklama ve gizlilik yönetmeliklerine uygunluk sağlarken hassas ve şirketin gizli bilgilerini konumlandırmaya, izlemeye ve korumaya zorluyor. CEO’lar ve yöneticiler tarafından genel olarak sorulan bir soru olarak “Verilerimiz ne kadar güvenli?” sorusunu cevaplamak “imkansız” denecek kadar zor. Mevcut ağ tabanlı güvenlik önlemleri yetersiz, çünkü çevre birimi tanımı artık geçerli değil. Giderek daha fazla kullanıcı daha iyi kararlar ve sonuçlar için olsun ya da olmasın bütün verilere erişmek istiyor. Teknolojinin evrimleşme hızı, IT’nin kaynakları güncel tutma hızından daha hızlı. Veri güvenliği uzmanlığı bir süredir, ciddi ölçüde yaşanan kıtlıkta dikkate alınan beceri gruplarından biri oldu. Kuruluşlar, veri güvenliği ekiplerini güçlendiriyor ve en son tehditlere karşı hazır olmak için eğitime yatırım yapmaya devam ediyor.
Bu röportaj IT PRO’nun 183. sayısında yayınlanmıştır.
 

İlgili Makaleler
Önceki sayfa 1 2

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu