Büyük Veri’den sonraki adım ‘Hızlı Veri’

1840’tan bu yana ülkemizde faaliyet gösteren Türk Telekom, son dönemde yaptığı fiber yatırımları ile gündemde. İletişim konusunda dünyadaki eğilimleri takip ederek en son teknolojileri müşterilerine sunmayı hedef edinmiş olan şirketin CTO’su Timur Ceylan, günümüzde büyük veri ile ilgili projelerin yapıldığını ve önümüzdeki süreçte hızlı verinin tartışılacağını belirtti.


Kurulduğu günden itibaren en yeni iletişim teknolojilerini Türkiye’ye getiren Türk Telekom, bu görevine 173 yıldır devam ediyor. 2005 yılında özelleşen, grup şirketleriyle Türkiye’nin en önemli bütünleşik haberleşme ve teknoloji şirketi haline gelen Türk Telekom, her büyüklükteki müşterisine de uçtan uca iletişim çözümleri sunuyor.

Türk Telekom gibi büyük bir teknoloji şirketinin geleceği ise, doğal olarak şirketin teknoloji grubunun başarısına oldukça bağlı bir durumda. Türk Telekom Teknoloji Başkanı Timur Ceylan’ın yönettiği teknoloji biriminde şirketin teknoloji ile ilgili akla gelebilecek tüm operasyonları gerçekleşiyor. Ceylan, Türk Telekom’un teknoloji birimi ile ilgili şu bilgilileri veriyor: “Birimimizde IT ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm süreçler gerçekleşiyor. CRM, faturalama, veri merkezi, bilgi güvenliği, saha operasyonları, tüm grubun SAP sistemleri, yeni iletişim ağı teknolojileri, sistemlerin maliyet anlamında optimize edilmesi, tasarım ve kalitesinin arttırılması, dijital medya, IPTV gibi tüm teknik altyapılar ve bu altyapılar üzerinde kullanılan teknolojiler, cihaz teknolojileri, cihazlar üzerindeki uygulamalar, bulut sistemleri, CDM/VPN ve belki de günümüzde en önemli şey olan müşteri verileri, hem de CDR dediğimiz çağrıların, konuşmaların işlenmesi ile ilgili oluşan değerli veriler ile ilgili tüm süreçler bizim bünyemizde gerçekleştiriliyor.”

CRM her zaman zor
Timur Ceylan, iki buçuk yıldır Türk Telekom’da görev yapıyor. Daha önce üç yıl kadar TTNET’te görev yapan Ceylan, bu süreçlerden evvel de on yıllık bir süre de Amerika’nın farklı bölgelerinde teknolojiyle ilgili olarak çalıştı. Amerika’dan Türkiye’ye TTNET’te görev almak üzere dönen Ceylan, o tarihlerde küçük bir teknoloji grubuna sahip olan TTNET’te birçok projeyi hayata geçirip, kadronun da büyümesi sürecinde yer aldı. “TTNET’te on beş yirmi kişilik bir ekiple başladık, daha sonrasında modem alımından tüm servis altyapısına, IPTV ve mobil TV gibi altyapılardan bir çok farklı altyapıya geçtik. Ekibimiz de oldukça büyüdü. Daha sonrasında da Türk Telekom’a geçtik” diyen Ceylan, Türk Telekom’da ilk olarak bir CRM projesi gerçekleştirdiklerini kaydederek devam etti: “Aslında CRM projeleri dünyanın en zor projelerindendir. Müşterilerle ilgili tüm bilgiler, bunların düzgünce bir şekilde işlenmesi, aklınıza gelebilecek tüm müşteri bilgilerinin sürece dahil edilmesi konusunu burada geliştirdik. Tivibu’nun altyapısı yine bizde bulunuyor ve bunu geliştirdik. Daha geniş bir kitlenin kullanımına sunabilmek için, kalitesini artırmak için değerlendirmeler ve geliştirmeler yaptık.”

Türk Telekom Grubu, son 6 yılda 11 milyar TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirdi. Türk Telekom sahip olduğu güçlü altyapı, yıldan yıla çeşitlenerek artan katma değerli hizmetleri ve sürekli değişip gelişen teknolojik olanakları hizmetlerine hızla yansıtabilme kapasitesi ile hem bölgede hem de dünya da sayılı sabit telefon operatörleri arasında yer alıyor. Türk Telekom Grubu dokuz şirketten oluşuyor.

11 milyar TL yatırım
Türk Telekom Grubu, son 6 yılda 11 milyar TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirdi. Türk Telekom sahip olduğu güçlü altyapı, yıldan yıla çeşitlenerek artan katma değerli hizmetleri ve sürekli değişip gelişen teknolojik olanakları hizmetlerine hızla yansıtabilme kapasitesi ile hem bölgede hem de dünya da sayılı sabit telefon operatörleri arasında yer alıyor. Türk Telekom Grubu dokuz şirketten oluşuyor.

Büyük veri

“En değerli varlığımız müşterilerimiz. Müşterilerimizin bizdeki sanal iz düşümü ise veri” diye kaydediyor Ceylan, büyük veri ile ilgili gerçekleştirdikleri projeyi anlatmaya başlamadan hemen evvel ve devam ediyor: “Müşterimizin bizdeki sanal iz düşümü veri. Türk Telekom tarihinde yer alan veri ile ilgili en büyük projeyi de gerçekleştirdik. Veri ambarı dediğimiz, verinin işlenmesi, raporlanması ve araştırılmasıyla ilgili büyük bir birim oluşturduk. Teradata gibi değişik teknolojileri uyguladık. Raporlamaları geliştiriyoruz. Müşterimizi her geçen gün daha da iyi tanımak ve ihtiyacını anlamak istiyoruz. Bunun ardında da onlara değer yaratacak servisler sunabilmeyi hedefl iyoruz. Bu nedenle müşterilerimizle ilgili bilgileri ve müşterilerimizden gelen geri dönüşleri alabilmek için büyük veriye oldukça yüksek seviyelerde yatırım yapıyoruz. Bunu grupta bir sinerji projesi olarak gerçekleştiriyoruz.
Bu projeye büyük önem veriyoruz. Çünkü müşterinin bizdeki iz düşümü veri olduğu için onu işlemek çok büyük bir önem arz ediyor. Müşterilerimize uygun servisler sunmak ve de eğilimleri yakalamak bizim açımızdan ancak bu şekilde mümkün olabiliyor.”
Türk Telekom grubunda bu tip IT projelerinin informal bir şekilde hareket edilerek gerçekleştiriliyor. Yazılı bir kural olmamasına karşın grup şirketlerinin teknoloji yöneticileri bir araya gelerek, fikir alışverişi içerisinde karar alıyor.
Büyük veriden hızlı veriye

Büyük veri kavramının bir sonraki aşamaya yani hızlı veriye doğru ilerlediğini vurguluyor Ceylan, bulut veya büyük veri ile ilgili internet üzerinde beş dakikalık bir aramayla on beş farklı tanımın bulunabildiğine dikkat çekerken. “Bu tip teknolojik eğilimlerle ilgili konularda herkesin bir tanımı var” diyen Ceylan, sözlerini sürdürdü: “Büyük veri konuşuluyor. Bu sene en büyük iki eğilim büyük veri ve hızlı veri olacak. Biz de müşterilerimizi anlamak ve onlara katma değer sağlamak amacıyla bu konuda yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu araçları kullanarak müşterimizi tanımamız ve anlamamız gerekiyor.
Eğilimleri anlamamız gerekiyor. Bunlara uygun ürünleri, uygun zamanlarda sunmamız gerekiyor. Bu zamanlamaların hepsi de veriyi doğru işleyerek mümkün olabiliyor, ancak hızlı bir şekilde işleyerek. Hızlı ve doğru bir şekilde veriyi işleyerek müşterilerimizi tanıyor ve onlara uygun ürünleri sunabilme becerisi kazanıyoruz. Bir diğer önemli konu ise, veriyi kendimizi tanımak için de kullanıyor olmamız. Veriyi düzgün bir şekilde işleyip, hangi ürünümüzün ya da servisimizin nereye konumlanması gerektiğini belirliyoruz. Kendi verilerimizi daha iyi işleyip, işletmelerimizi daha da fazla optimize etmeye çalışıyoruz. Ancak belirttiğim gibi günümüzde büyük veriden artık hızlı veriye geçmeye başlıyoruz.”
Vizyonu CEO belirliyor

Türk Telekom hisselerinin yüzde 55’i Ojer Telekom’a ve yüzde 30’u Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’na ait. Geriye kalan yüzde 15’lik hissesi de halka arz edilmiş durumda. Türk Telekom hisseleri, Mayıs 2008 itibarıyla İMKB’de işlem görmekte. İngiltere’nin önemli marka değerlendirme şirketi Brand Finance’in araştırmasına göre Türk Telekom, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında üst üste “Türkiye’nin en değerli markası” olma başarısını da gösterdi.
Türkiye’nin en değerli markası
Türk Telekom hisselerinin yüzde 55’i Ojer Telekom’a ve yüzde 30’u Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’na ait. Geriye kalan yüzde 15’lik hissesi de halka arz edilmiş durumda. Türk Telekom hisseleri, Mayıs 2008 itibarıyla İMKB’de işlem görmekte. İngiltere’nin önemli marka değerlendirme şirketi Brand Finance’in araştırmasına göre Türk Telekom, 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında üst üste “Türkiye’nin en değerli markası” olma başarısını da gösterdi.



Türk Telekom’da teknoloji vizyonunun belirlenmesinin nasıl gerçekleştiği konusundaki sorumuzu yanıtlayan Ceylan, CEO’nun belirlediği vizyona paralel olarak bir hareket planı çıkardıklarını kaydetti. Ceylan, bu konuda sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Teknolojik vizyonlar yönetim vizyonuna uygun olarak bizim birimimizde şekilleniyor. Tüm teknolojiler yönetim vizyonuna paralel olarak burada belirlenip uygulanıyor.
Yeni ürünler ya da hizmetler ise ilgili birimlerle birlikte çalışarak ortaya çıkıyor. Bu tip projelerde de veri çok önemli.” Veri ile ilgili gerçekleştirilen bir çalışmadan da bahseden Ceylan, yaptıkları çalışma ile müşterilerin demografi k yapılarını incelediklerini ve müşterilerin kullanım alışkanlıklarına göre verilerinin derlenip pazarlama bölümüne bu bilgilerin iletildiğini kaydetti. Türk Telekom’un ihtiyacı olan verilerin teknoloji birimi tarafından üretildiğine de değinen Ceylan, şunları kaydetti: “Bu bilgilerin üzerinden en iyi iş nasıl yaparız? Müşteriye en efektif servisleri veya hizmetleri nasıl sunarız? Bizim en değerli müşterimiz kimler? Ve daha bir çok soruyu yanıtlayarak, bunları tespit etmek üzere gereken tüm veri madenciliğini biz gerçekleştiriyoruz.”

 

Teknoloji şirketinde teknoloji yöneticisi olmak

Türk Telekom gibi büyük bir teknoloji şirketinde teknoloji yöneticisi olmanın getirdiği sorumluluklar ile ilgili de bilgiler paylaşan Ceylan, teknoloji şirketlerinde beklentinin her zaman yüksek olduğunu kaydetti. “Türk Telekom’da teknoloji yönetici olmak son derece zevkli” diyen Ceylan şöyle konuştu: “Aslında genel olarak Türk Telekom’da çalışmak son derece zevkli. Türk Telekom demek Türkiye demek, burada yapılan işler oldukça ses getiriyor. Tabii haliyle bunun getirmiş olduğu ağır bir sorumlulukta var. Bizim buradaki grubumuz, bir sürü uzmandan oluşuyor. Silikon vadisinden aramıza katılan bir sürü çalışan var. Türkiye’nin iyi üniversitelerinden gelen pek çok çalışan var. Türk Telekom’un içerisinde yetişmiş çok değerli insanlar var. Ekip çok kaliteli, bu yüzden böyle bir ekiple çalışmakta çok zevkli. Bu açıdan ele alındığında hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz bir şirket Türk Telekom.”

Operatörler kabuklarını kırmalı
Günümüzde operatörlerin müşterilerine sundukları hizmetlerle ve servislerle rekabet avantajı sağlayabildiğine dikkat çeken Ceylan, bu konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Operatörler artık kendi kabuklarını kırmak zorundalar. Yaşamak, hayatta kalmak, büyümek ya da rekabette öne çıkabilmek için bu gerekli. Hatta zorunlu. Bunun örneklerini görüyoruz. Burada da, yani ürün ve servis çeşitliliğinde de teknoloji olmaz ise olmaz bir unsur. Teknoloji ile fark yaratmak zorundayız. Günümüzde sadece ses veya sadece veri taşımak operatörlerin hayatta kalmaları için yeterli operasyonlar değil. Bunların üzerin başka servisler koymak gerek. Biz her bölgede altyapımızla birlikte bulunuyoruz. Dolayısıyla bu altyapının üzerine bir şeyler, servisle ve hizmetler koymalıyız. Bulut sistemleri, cihazlar, IPTV ya da online sistemler gibi, biz artık bu kanallardan büyüyoruz. Tüm şirketin yükü de bu kanalların üzerinde artık. Ve bu ivme büyüyerek sürecek. Türk Telekom’un içerisinde müşteriye en yakın olan teknik birim bizim birimimiz.”

Türk Telekom, insan kaynağına yatırımlarını da kesintisiz şekilde sürdürüyor.  24 bini aşkın çalışanı bulunan Türk Telekom, Türkiye’nin 81 ilinde istihdam yaratıyor.
Türk Telekom, insan kaynağına yatırımlarını da kesintisiz şekilde sürdürüyor. 24 bini aşkın çalışanı bulunan Türk Telekom, Türkiye’nin 81 ilinde istihdam yaratıyor.

Son kullanıcıya temas eden cihaz ve bunlarla ilgili kampanyalar hakkında da bilgiler veren Ceylan, bu konularla ilgili olarak şöyle konuştu: “Son dönemde aslında DECT telefonların üzerinde duruyoruz. Kullanıcılar aslında şunu istiyor, evimizde bir kutu olsun, Apple TV ya da Android TV benzeri bir kutu, bir medya sunucu gibi, hem televizyon, hem müzik, hem de değişik uygulamaları, mesela enerji kullanımının ayarlanması gibi gerçekleştirebilsin. Bu öyle bir kutu olsun ki, yazılım geliştiriciler özgürce bunun üzerine yazılım geliştirebilsin. Böyle bir dünyaya ilerliyoruz. Örnekleri var. Bulutla buna bayağı yakınlaştık aslında, bu çerçevede büyük markalarla ortaklık yapmak istiyoruz. Yani biz platformu oluşturmak, büyük markaların da bu platformda yer almalarını istiyoruz. Bu markalar kendi uygulamalarını yazsınlar ve bu kutu üzerinden hizmet versinler. Evde sağlık ya da evde eğitim, akılınıza gelebilecek her türlü hizmeti bunun üzerinden versinler, biz de bunun altyapısını sağlayalım. Bizim amacımız platform oluşturmak. Bu platformu da konusunda en uzman firmalara kullandırmak. Sonraki süreçte de bu hizmetleri KOBİ’lerle paylaşmak istiyoruz. Bu hem maliyet efektif bir sistem, hem de daha kaliteli bir servis ortaya çıkmış oluyor.”

“Türkiye’yi bölgenin teknoloji merkezi haline getirmek istiyoruz”
Türk Telekom olarak müşterilerinin hayatını her alanda teknoloji ile kolaylaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Ceylan, bulutla ilgili olarak, ülkemizde bilincin yeni oluştuğuna ancak kendilerinin buna hazır olduklarını söyledi. Türk Telekom’un sunduğu bulut hizmetinin beklediklerinde daha fazla talep gördüğünün de altını çizen Ceylan, şöyle devam etti: “Bu tür teknolojik eğilimler bir anda hızlanıyor. Ve biz buna hazır olmak istiyoruz. Dolayısıyla tüm yatırımlarımızı yaptık. Veri merkezi konusu da aynı şekilde, tüm Türkiye’ye, tüm alanlara, tüm kamu kurumlarına veya tüm bankalara hizmet vermek istiyoruz. Onlarda bunu bizden talep ediyorlar. Çünkü biz 173 yıllık geçmişe sahip çok sağlam bir kurumuz. Altyapımız aynı şekilde, yeni teknolojilerle kendisini besliyor ve çok güzelde bir kombinasyon da oluşturulduğu için, çok büyük firmalarda bunu bizden istiyor. Bu veri merkezine bu sebeplerden ötürü büyük önem veriyoruz. Türkiye’yi bölgenin teknoloji merkezi yapmak istiyoruz. Veri merkezi yatırımlarımızı büyütüyoruz.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu