“Dünyanın ilk ve tek tam otomatik iç mimari tasarım uygulamasını geliştirdik”

Homster, yapay zeka ve kuralların birleşimi olan birçok servisin bir araya gelmesinden oluşuyor.

Homster Kurucu Ortağı ve CEO’su Barış Bal: “Konut satan müteahhit, aracı ve emlak danışmanı gibi müşterilerimize sadece bir kat planından otomatik olarak, dakikalar içerisinde ve el değmeden sanal turlar üretiyoruz.”

Barış Bey sizi tanıyarak başlayalım…

2003 yılında Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. İlk masterımı Koç Üniversitesi’nde tamamladım ve sonrasında, yaklaşık 13 sene Türkiye’de çeşitli çok uluslu şirketlerde satış, pazarlama ve strateji rollerinde görev yaptım. 2017 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne gittim ve The Wharton School of the University of Pennsylvania’da MBA eğitimimi tamamladım. Aslında Amerika’da kalmayı planlıyordum ama okuldayken Samsung Electronics’in genel merkezinden çok iyi bir teklif aldım ve yaklaşık 4 sene Seul’de yaşadım. Homster fikrinin başına geçmeye de oradayken karar verdim.

Homster fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı?

“Homster” ismi; ‘home’ yani evle ilgili iç mimariye olan odağımızı gösteriyor. Homster da evle uğraşmayı seven ve evle ilgili konulara ilgisi olan kişi anlamına geliyor. Böyle bir kelime aslında İngilizce’de yok ama biz bunu türetmiş olduk. Homster’ın kuruluş hikayesi ise şöyle gelişti: Seul’deyken, çocukluk arkadaşım Arda Kaya ile bir telefon görüşmesi yapıyorduk. Bana bir iç mimari otomasyonuyla ilgili olan fikrinden bahsetti ve çok ilgimi çekti. Yaklaşık 2-2,5 ay literatür çalışması yaptık ve bu konuda yapılmış herhangi bir çalışmaya rastlamadık. Yapay zekanın aşk şiirleri yazdığı, hatta yeni viski tarifleri verdiği bir dünyada, iç mimari gibi bir alanın manuel metotlara sıkışıp kalması gerçekten çok ilgimizi çekti ve bu konunun üzerine gittik. Çeşitli servislere, rekabet ortamına, firmalara, patentlere, üniversitelerdeki white paperlara baktık ve gerçekten bu alanın çok bakir olduğunu görerek bu konu üzerinde çalışmaya karar verdik. Bir süre prototipimiz ve temel teknolojimiz üzerinde çalıştıktan sonra, 2022 yılında ABD’de hukuki yapılanmamızı gerçekleştirdik. 

Müşterilerinize nasıl bir çözüm ve hizmet sunuyorsunuz?

Homster olarak, dünyanın ilk ve tek tam otomatik iç mimari tasarım ve görüntüleme uygulamasını geliştirdik. Önümüze konut sahnelemeden mobilya perakendesine, profesyonel iç mimari servislerinden tüketiciler için uçtan uca iç mimari servisine kadar birçok kullanım alanı açıldı. Fakat biz konut sahneleme tarafını önceliklendirdik çünkü elimizdeki ürünün en kısa sürede, en doğru şekilde ve en başarılı çözeceği taraf burasıydı. Şu anda konut satan müteahhit, aracı ve emlak danışmanı gibi müşterilerimizin sattıkları konutları daha yüksek bir fiyata ya da indirim yapmadan ve daha kısa sürede satmasına yardımcı oluyoruz. Sadece bir kat planından otomatik olarak, dakikalar içerisinde ve el değmeden sanal turlar üretiyoruz. Bu sanal turlar statik değil; her bir potansiyel konut alıcısının stil ve yaşam tercihlerine göre gerçek zamanlı olarak güncellenebilen, o anda kişiselleştirilebilen sanal turlar. Buradaki amacımız ise gerçek zamanlı hiper kişiselleştirmeyi emlak pazarlamaya getirmek. 

Bu alandaki rakiplerimiz genellikle konvansiyonel hizmetler veriyor. Prodüksiyon evler, pazarlama ajansları, sanal turlar, konutların proje bazlı gösterimi, broşür, web sayfası gibi çeşitli uygulamalar tabii ki var ve olmaya da devam edecek. Ancak biz sağladığımız %99 maliyet ve binlerce kat hız avantajıyla, bütün sektörü alaşağı ediyoruz ve rakiplerimizden farklı bir noktada kendimizi pozisyonlama şansı buluyoruz.

İç mimari ekosistemindeki trend teknolojiler neler?

Son 10-15 yıldır artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojilerinde ciddi ilerlemeler var. Özellikle teknoloji devlerinin son dönemde sanal gerçeklik gözlükleri vb. cihazlara yatırım yapmasıyla, bu taraftaki ilerlemenin daha da gelişeceğini tahmin ediyorum. AR/VR teknolojileri, tasarım yapanların hem yaptıkları tasarımları daha iyi yapmasına hem de bu tasarımları müşterilerine anlatırken daha güçlü sunumlar yapmasına yardımcı oluyor. Bir diğer taraftan, özellikle parametrik tasarım araçları da var. Yine sektör profesyonellerinin kullanımında olan bu araçlar, özellikle kompleks şekillerin ya da tasarımların çok daha rahat oluşturulmasına yardımcı oluyor. Yine iç mimarinin kapsamına giren akıllı evlerde de önemli gelişmeler var. Burada tabii nesnelerin interneti işin içine giriyor. Son olarak, özellikle son bir yıldır jeneratif yapay zeka, Midjourney, DALL·E gibi araçların gelişmesi birçok fotoğraf işleme yöntemini ve hizmetini ortaya çıkardı. Tabii burada bir iç mimar hizmetinden bahsedemeyiz ama alışverişe çıkmadan önce bireysel kullanıcılara ilham verecek uygulamalar kapsamına dahil edebiliriz. 

Peki Homster’da hangi yeni nesil teknolojileri kullanıyorsunuz?

Homster, yapay zeka ve kuralların birleşimi olan birçok servisin bir araya gelmesinden oluşuyor. Bu katmanların tamamı birbiriyle haberleşmek durumunda. Böyle bir hizmeti verebilmek için kat planını otomatik olarak anlamlandırıyor, sonrasında bir konutun içerisindeki duşakabin, banyo, mutfak dolabı, gardrop gibi entegre elemanlar ve çeşitli mobilya, dekorasyon ürünlerini otomatik olarak yerleştiriyor ve en sonunda da bunlar görüntülüyoruz. Bunların tamamı aslında birbiriyle haberleşebilen farklı katmanlar. Bu servisler için elbette bulut teknolojisi kullanıyoruz. 

Bahsettiğim gibi Homster’ın sanal turları statik değil, tamamen dinamik. İnsanların isteklerine, tercihlerine göre o anda güncellenebilen sanal turlar üretiyoruz. Müşterilerimize “pixel streaming” dediğimiz, tıpkı bir YouTube videosunu izlemek gibi bir deneyim sunuyoruz. Bu bize iki avantaj sağlıyor. İlki, insanların rahatlıkla bu servisi kişiselleştirebilmesi ve görmek istedikleri şeyleri görebilmeleri. İkincisi de bilgisayarların, cep telefonların ya da tabletlerin işlem kapasitesine bağlı kalmamamız. Çünkü bütün işlemler bulut üzerinde oluyor ve insanlar bu hizmete YouTube’ta video izler gibi aynı performansla erişebiliyor.

Uluslararası pazarda genişleme stratejileriniz neler? Çeşitli kültürlerden müşterilerinizin olması hizmetlerinizi bölgesel olarak farklılaştırıyor mu?

Homster’ı kurarken ve hala da aklımızda olan şey, Homster logosunun altında yer alan “Stylish living for everyone” yani herkes için stil yaşam mottosunu sunabilmek. Uzun dönemli misyonumuz da iç mimariyi demokratize etmek. Yani ulaşılması biraz güç ve pahalı olan bu servisleri herkesin kullanımına açmak. Önümüzdeki dönemlerde bu hizmetimiz mobilya perakendesinden başlamak üzere, uçtan uca bir iç mimari servisine doğru evrilecek. Şu anda yaptığımız çalışmalar da bu doğrultuda ilerliyor. Bahsettiğim gibi, ilk aşamada B2B servis olarak hayata geçtik. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi, gitmek istediğimiz yolda daha büyük kaynaklara ihtiyacımızın olması. Bu kaynaklar için de tabii ki yatırımcılara başarılı olduğumuz şeyleri, verdiğimiz üründen tatmin olan müşterileri göstermemiz gerekiyor. Şu an tam olarak bunun için çalışıyoruz. 

Homster satışlarına önümüzdeki ay başlayacak. Şu anda dünyanın birçok yerinde ise pilot projelerimiz devam ediyor. Geçtiğimiz ay CES 2024’teydik. Şubat ayı sonu itibarıyla da International Builders’ Show’da yerimizi alacağız.

Hedef pazarımız ise birinci aşamada Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa yani gelişmiş pazarlar diyebilirim. Çünkü hem pazar buralarda çok olgun hem de risk sermayesine erişimimiz buralarda çok daha rahat. Şirketi ABD’de kurmamızın nedeni de aslında bu. Dolayısıyla faaliyete ilk geçtiğimiz andan itibaren globalde hizmet veren bir firma olacağız. Türkiye’de de başladığımız projeler var. Türkiye bizim ülkemiz ve burada da güçlü olmamız gerekiyor.

Farklı kültürler konusuna gelecek olursak, aslında kültürlerin farkındansa insanların yaşadıkları konutların birbirinden farklılığı daha önemli. Örneğin ABD’deki, Avrupa’daki ya da Japonya’daki konutlar birbirinden çok farklı. Mesela Japonya’da insanlar çok ufak alanlara yerleşmeye, sığmaya çalışıyorlar. Bu da insanlar için çok önemli bir problem. Biz aslında insanların bu problemlerini çözecek iç mimari danışmanlık hizmetini getiriyoruz. En uygun kullanım aktivitelerine göre, istenen şekilde ve stilde konuta yerleşebilme özellikleri üzerinde çalışıyoruz. Ülkelerin, kültürlerin tercihleri ve ihtiyaçları çok farklı olabiliyor. Bunun için yazılımcılarımız iç mimarlarla çok yakından çalışıyor ve geliştirmelerine devam ediyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu