Hedefimiz İstanbul’un dijital ikizini oluşturmak

"Hedefimiz; İstanbul’un, suyun ve İSKİ’nin dijital ikizini oluşturarak bu alandaki yatırımlarımızı 2023 yılında da devam ettirmek."

16 milyon İstanbullu’nun su döngüsünü kaynağından itibaren etkin bir şekilde yöneten İSKİ Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Tayfun İşbilen, pandemi döneminde kurum olarak yaşadıkları zorlukları, gelecek yatırımlarını, siber güvenlik çalışmalarını, yapay zekanın kuruma nasıl entegre edileceğine dair merak edilenleri ve Trend Micro ile iş birliklerini anlattı.

İSKİ teknoloji birimini kısaca anlatır mısınız? Kaç kişilik bir yapıdan oluşuyor, hangi süreçleri yönetiyorsunuz?

İSKİ teknoloji birimi, dört adet müdürlükten oluşan ve yaklaşık 300 kişinin çalıştığı bir birimdir. Bu çatı altında operasyonel teknoloji ve bilgi teknolojileri tarafında hizmet veriyoruz. İSKİ önemli ölçüde kendi yazılımlarını geliştirdiği için yaklaşık 100 kişilik Yazılım Müdürlüğümüz bulunuyor. Tüm teknik servis tarafının yürütüldüğü Bilgi Teknolojileri Müdürlüğümüz var. Burada sunucu, ağ yönetimi ve 6000’e yakın istemci yönetimini sağlayan ve tüm siber güvenlik tarafını yürüten birimimiz bulunuyor. Bir de tüm UPS, yangın algılama, kamera sistemleri, kapı giriş sistemleri, tüm telefonlar, santraller kısacası tüm haberleşme bağlantılarının yürütüldüğü Elektronik Haberleşme Müdürlüğümüz var. Toplamda; genel müdürlük ve 32 tane şubemizin dışında da arıtma tesisleri, terfi istasyonları birimlerinin yer aldığı ve 12 bini aşkın kişinin çalıştığı bir organizasyonuz.

Pandemi döneminde nasıl zorluklar yaşadınız? Uzaktan çalışma, iş sürekliliği konularında neler yaptınız?

Pandemi döneminde biz Bilgi İşlem birimi olarak uzaktan çalışmayı biraz esnettik. IT ekibimiz de burada çalışmaya devam etti. Aslında bu dönemde kurumlar şu düşünceyi kazanmış oldu: Birçok sektörde uzaktan çalışmak mümkün. Örneğin, bir muhasebe personeli evden de çalışabileceğini öğrendi. Kamuda ise uzaktan çalışma çok bilinen bir şey değil ancak bu dönemde belirli birimlerimiz uzaktan çalışma modelinden yararlandı. Ayrıca elimizdeki 20-30 adet bağlantımızı 1000’e çıkardık ve bu VPN bağlantısıyla bütün muhasebe, İK ve diğer birimleri evden bağlanarak çalışmalarını rahatlıkla sürdürdüler. Bir de bu dönemde yıllarca anlatamayacağımız uzaktan çalışma modeline de ikna olduk. Artık pek çok kişi dizüstü ve bağlantısıyla sisteme giriş yapıp çalışabiliyor.

Ancak bazı birimlerde uzaktan çalışma modelini uygulamak mümkün değil tabii. O dönemde sokakların boş olmasını fırsata çevirerek şu anda çalışma yapamayacağımız yerlerde çok önemli işlere imza attık. İnşaat birimlerimiz Ortaköy’de ve Beşiktaş’ta yaklaşık 40-50 yıllık boruları yenileriyle değiştirdi.

Siber güvenlik günümüzde en büyük sorunlardan biri. Bu alanda nasıl yatırımlar yapıyorsunuz?

Uç nokta, sunucu, ağ, e-posta ve veri güvenliği alanında ağırlıklı olarak Trend Micro ile iş birliği yaptık ve Trend Micro’nun ürün ailelerinden ürünler kullanıyoruz. Siber tehdit risklerinin hızla tespit edilerek müdahale edilmesi ve saldırı yüzeylerinin azaltılmasına yönelik olarak kullandığımız bu ürünler ile zararlı yazılım tespiti ve davranış analizi, zararlı web sitelerine erişim kontrolü, dosya bütünlük kontrolü, sanal yama, aygıt kontrolü (USB, Harici Disk), gelişmiş ve hedeflenmiş saldırıların tespiti, protokollerin zararlı yazılımlara karşı izlenmesi, anormal trafiklerin tespit edilmesi, şüpheli dosya ve url tespiti, zararlı IP adres ve URL kontrolü, zararlı eklerin kontrolü, dosya şifreleme saldırıları, içerik kontrolü ve kum havuzu analizleri yapmaktayız.

Trend Micro ile birlikte neler yaptınız? Hangi sorunları çözmeniz gerekiyordu, nasıl bir yol izlediniz?

Günümüzdeki en büyük tehditlerin başında, oltalama (phishing) , Gelişmiş Kalıcı Tehdit (APT) ve Hedefli Fidye yazılımı (Ransomware) gelmektedir. Bunlar kurumların en çok siber saldırı ve atak yaşadıkları alanlardır. Biz de bu sorunları çözmek amacıyla Trend Micro ile işbirliği içerisindeyiz. Aynı zamanda uç nokta, sunucu, ağ, e-posta güvenliği ve veri güvenliği alanlarında yeni teknolojiler takip edilmekte ve Trend Micro ile çalışmalarımız devam etmektedir. Bazen kurumlar siber saldırılara maruz kalabiliyor, saldırı risklerinin azaltılması ve kullanılan ürün çıktılarının detaylı olarak analiz edilmesinde Trend Micro ile olan iş birliğimiz bize oldukça yardımcı oldu.

Yapay zeka, IoT, M2M gibi teknolojilerde nasıl örnekler var?

İstanbul’da 16 milyon kişi yaşıyor ve yaklaşık 6 milyon abone bulunuyor. Günde 3 milyon m3 su şehrin kullanımına sunuluyor. Suyun üçte ikisi Asya’da, nüfusun üçte ikisi Avrupa’da. Bu nedenle günde 1 milyon m3 suyu denizin altından geçiriyoruz. Asıl mesele, insanlar evlerine gittiğinde suyun kaliteli olarak doğru basınçta akması. Biz de bu alanlarda yapay zeka, IoT ve makine öğreniminden yararlanmak istiyoruz. Biz de bu bağlamda, tüm mekanizmayı oluşturmak için sahadan daha çok veri topluyoruz. Bunları artık yapay zekayla işlemeye başladık. Hedefimiz; İstanbul’un, suyun ve İSKİ’nin dijital ikizini oluşturmak. Bu alanda yatırımlarımız 2023 yılında da devam edecek.

Teknoloji ajandanızda neler bulunuyor? 2023 yılında hangi projelere odaklanacaksınız?

Su yönetimi uygulamalarından başlayacak olursak, abone yönetim sistemini yeniden yazıyoruz. Yeni teknolojiyle birlikte servis mimarisinden başlayarak 40 kişilik ekibimizle tüm sistemi sıfırdan inşa edeceğiz. Ayrıca saha operasyonu alanında Ortak Sayaç Okuma (OSO) projemiz bulunuyor. Sayaç okuma için görevlendirilmiş bir İSPER personeli hem suyu hem de doğal gazı okuyabiliyor. Bunlar dışında kurum içi uygulamalar, İK, finans ve depo bölümleri için yeni sistem projelerimiz var. Bunların yanı sıra tüm donanım ve ağ mimarimizi İsttelkom ile iş birliği yaprak yeniden kurguluyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu