Tammy Bilitzky CIO olmanın teknolojide değil de daha çok iş alanında uzman olmakla ilgili olduğunu söylüyor.
Tammy Bilitzky geçtiğimiz Mart’ta New York merkezli Data Conversion Laboratory’ye CIO olduğunda ilk kez bir CIO rolünü üstlenmişti ve DCL de ilk kez bu pozisyonu boşaltmıştı. Başka firmalarda kıdemli seviye teknoloji görevlerinde çalışmış olan Bilitzky, söz konusu geçişin kendisine bol miktarda yeni fırsatlar sunduğunu ifade ediyor. “Gerçekten harika olan şey ise eski alışkanlıklarınıza kapılmıyorsunuz. Firma için doğru yatırımları yapabilmek için tam olarak taze kan ve objektif olarak geliyorsunuz” diye konuşuyor. “Bu birçok firmada elde edemediğiniz bir fırsat” olduğunu söyleyen Bilitzky, IT yönetimi konusundaki diğer görüşlerini bizlerle paylaştı.
CIO olmayla ilgili en büyük korkunuz neydi?
Benim en büyük korkum doğru teknoloji stratejisini belirleyip yürütmek için benzersiz fırsattan en iyi biçimde yararlanmamaktı. Bu firmayı yapan da bozan da teknolojidir ve bu türden bir firmada teknolojiyi yürütmek gerçekten kritiktir. Teknoloji firması olmayan bir yapıda hata yapacak olursanız bunu düzeltmeye zamanınız var. Fakat buradaki durum farklı. Çünkü teknoloji bir maliyet merkezi değil, bir kâr merkezi.
İlk yılınız sırasında çıkardığınız en büyük ders nedir?
CIO olmanın teknolojide değil de daha çok iş alanında uzman olmakla ilgili olduğunu. Gerçekten efektif olmak için işletmenizi tepeden aşağı bilmelisiniz. Güvenilir bir tavsiyeci, iş stratejinizin belirlenmesi ve kabulünde bir partner ve o stratejiyi başarmak için teknolojiyi kullanan kişi olmalısınız. Herkes teknolojiyi bildiğiniz sürece iyi olacağınızı düşünüyor. Önemli olan işletmenizi tanımaktır ve tavsiyelerinizin firmanıza uygun olarak özelleştirilmesini, iş gereksinimlerinizi karşılayacaklarını, fark yaratabilecek çözümleri sağlayabileceğinizi bu temin eder.
İkinci yıl için stratejiniz nedir?
Firma üzerinde yaygın bir etkisi olan iki temel odak alanım ölçeklenebilirlik ve otomasyon. Ölçeklenebilirlik: Altyapı ve kaynaklarımızın efektif bir biçimde ölçeklemek, büyüyen işimizi ve büyüyen veri hacmini desteklemek için pozisyon aldığından emin olmak. Ardından artan otomasyon: Biz kendimizi sadece en iyi insanlara sahip olarak değil aynı zamanda problemlere karşı en iyi ve en yaratıcı yazılımlarla yaklaşımlara sahip olarak farklılaşmayı sürdürmek istiyoruz.
Bu iki alana nasıl yaklaşıyorsunuz?
Ölçeklenebilirlik için büyük bir depolama dizini satın alma sürecindeyiz. Terabyte’larca verimiz var. Firma küçük başladı ve giderek büyüdü. Dolayısıyla bu bir geri çekilip gereksinimlerimize ve veri koruma ilkelerimize bakma fırsatı. Depolama yeteneklerimizi arttırıyoruz ve sunucu topolojimize bakıyoruz. Bir miktar sanallaştırma yaptık ama biz gerçekte daha karmaşık bir sunucu mimarisini ölçekleyip uyguluyoruz; daha hızlı hazırlık için. İşleri ayaklandırıp hızlandırmamız gerekiyor. Şu anki vurgu pazara çıkma süresi. İşte altyapı tarafındaki ölçeklemeyi bunun için yapıyoruz. Otomasyon tarafında ise sistemlerimizi inceliyoruz çünkü bazı bileşenler eski teknolojiyle geliştirilmişti. .Net gibi daha yeni teknolojilere geçiş yapmayı planlıyoruz ki böylelikle işleri çok daha dinamik bir biçimde yapabiliriz.
CIO olarak en fazla hangi sertifikanın yardımı oldu?
Tümü çok yardımcı oldu ama mevcut rolümde ScrumMaster derim ve altına da PMP’mi yerleştiririm. Eğer veri dönüşümü hakkında düşünüyorsanız doğal olarak o kendisini çevik metodolojisine bırakıyor. Ancak aynı zamanda mevcut iş akışının derinliklerine dalarken Six Sigma’yı bolca kullandım.
Firmanızın büyümesi sonucu ekibinizin karşılaştığı en büyük güçlük nedir?
Kritik iş teşebbüsleri üzerine olan odağını korumak. Çok fazla hareket var. Teknolojinin farklılaştırıcı olduğu çok fazla alan var. Yeni müşteriler kazandıkça ve yeni endüstrilere daldıkça önceliklerimizin değiştiğini görüyoruz. Her zaman bir işi gerekli olduğu için değil de sadece onu başlattığınız için tamamlama riski mevcut. Bugün onları başlattığımız zamandaki kadar değerli olduklarını temin etmek için aktif projelerimizde sürekli kontroller yapıyoruz. Ve eğer öyle değilseler, önceliği yeniden belirliyoruz. Bu bence çok sayıda insanın yakalandığı bir tuzak; sadece teknolojide değil iş tarafında da.
Bu kontrol noktalarını nasıl ele alıyorsunuz?
Tüm takımlarıma haftalık toplantılar yapıyorum ve iki haftada bir tüm takımlar bir araya geliyor. Projelerin iki haftada bir durum toplantılar var. Geri çekilip sürekli her şeyi yeniden değerlendirdiğimiz bir yapımız var. Bu sayede müşterilerimiz ve iş stratejimiz için o kadar önemli olmayan görevlerle dikkatimizi dağıtmıyoruz.
Bu, büyüyen bir firmada işleri çok yavaşlatmıyor mu?
Yanlış proje üzerinde harcanan zaman değerli değildir. Vites değiştirme riski var ama onu akıllıca yaptığınız ve yönettiğiniz sürece, öyle olduğunu düşünmüyorum. Çokça iş birbiriyle bağlantılı olduğundan bir proje için yaptığımız şey yeniden kullanılabilir. Buradaki dokuz ayımda atmak zorunda kaldığımız hiçbir şeyi hatırlamıyorum. İşte bu yüzden çeviğin bu türden bir fanıyım. Yeni bir koşuyu başlattığınızda, bunun halen gitmek istediğimiz yer olup olmadığını sorarsınız. Böylelikle bütün projeleri çöpe atmıyoruz, sağlayacağınız şeye yöneliyorsunuz. Proje içine daha derine girdiğinizden daha önce bilmediğiniz şeyleri fark ediyorsunuz.
Tammy Bilitzky
Memleket: Chicago
Aile: Evli, yetişkin üç erkek ve bir kız çocuk
Vazgeçemeyeceğiniz cihazınız var mı? Samsung Galaxy S4’üm
Okuma listenizde neler var? The Sports Gene: Inside the Science of Extraordinary Athletic Performance, yazarı David Epstein
Favori kitabınız nedir? Thinking, Fast and Slow, yazarı Daniel Kahneman
Kağıt kitap veya e-book’ları okuyor musunuz? “Her ikisini de. Bunu söylememeliydim ama yapıyorum.”
Yarın emekli olsaydınız ne yapardınız? Ailem ve yardım işlerine daha fazla zaman ayırırdım.
