Yeni nesil çalışma ortamları ofislerden paylaşımlı kampüslere dönüşüyor

JUSTWork CEO’su ve Kurucu Ortağı Roy Kömürcü, pandemiyle birlikte çoğu şirketin paylaşımlı ofis konseptini tercih ettiğini söylüyor.

JUSTWork CEO’su ve Kurucu Ortağı Roy Kömürcü: “İşletmeler artık tek merkez yerine farklı lokasyonlarda erişimlerinin olduğu, çalışanlarının da hangi gün nerede çalışacaklarına karar verebildikleri daha özgürlükçü bir çalışma ortamına yöneliyor.”

Pandemi döneminde iş dünyası yepyeni bir şeyle tanıştı. Uzaktan çalışma birçok şirketin kurum içerisinde tartışığı bir konu olsa da bazıları bunu ilk defa pandemi döneminde deneyimledi. Salgının çalışanları ofislerden dışarıya çıkarması da akıllara ofislere ne kadar ihtiyaç olduğu, ofislerden kampüslere geçmenin daha efektif olabileceği gibi soruları getirdi. Peki yeni çalışma ortamı nasıl olmalı, teknoloji çalışanları bu çalışma ortamlarından neler bekliyor? Tüm bu soruları JUSTWork CEO’su ve Kurucu Ortağı Roy Kömürcü yanıtladı…

Yurt dışında uzaktan ve esnek çalışma ciddi anlamda tartışılan bir konuydu. Pandemi ise bu konuların hayata geçişini hızlandırdı. Salgın arifesinde faaliyete başlayan JUSTWork’ün hikayesini dinleyebilir miyiz?

Daha önce teknoloji şirketlerine yatırım yapan bir fonda çalışıyordum. Orada yeni şirketlerle görüşüp hangilerine yatırım yapabiliriz diye bakıyorduk. Bu sayede, bugüne kadar görüştüğüm şirket sayısı yaklaşık 600’e ulaşmıştı ve hepsinin ofislerini de ziyaret etmiştik. Belli bir zaman sonra çalışmakta olduğum fondan ayrıldım ve kendi girişimimi kurmaya karar verdim. 

Amerika’dan çok yakın bir arkadaşım Türkiye’ye dönmüştü ve onunla hangi alanlara yönelebileceğimizi konuşuyorduk. Dünyada ortak çalışma alanlarının hızlı bir şekilde büyüdüğünü fark ettik. Örneğin, 2019 yılında İsveç’teki ofislerin %30’u paylaşımlı ofislere dönmüştü ve dünyada ciddi bir trend vardı. O dönemde Türkiye’de de bu alanda faaliyet gösteren kurumlar vardı. Fakat biz bu alana daha farklı bir şekilde bakmak istiyorduk. Dünyadaki en iyi ofisleri, insanların nelere ihtiyaç duyduğunu araştırdık ve şunu fark ettik: Google’ın, Facebook’un, Amazon’un Amerika kampüslerindeki temel mantık, dünyanın her yerinden gelen insanları bir araya getirip onlara en güzel çalışma ortamını sağlamak. Bu model faydalı olduğu için birçok teknoloji şirketi de kendi ofisini yapmak istiyordu. Bu elbette çok ciddi bir bütçe gerektiren bir konu. Her şirketin böyle bir bütçesi yok. Biz de bu tarz bir kampüsü kendimiz organize etmek, bunu da ekiplerine iyi bir çalışma ortamı sunmak ve ekiplerini motive etmek isteyen şirketlere açma kararı aldık. Şu anda Meydan İstanbul AVM içerisinde 10 bin metrekarelik bir kampüsümüz var ve 1500 kişiye ev sahipliği yapıyoruz.

Kampüse birçok fonksiyon alanı ekledik. Keyifli bir çalışma alanı olması için tasarıma çok özen gösterdik. İnsanların günlük ihtiyaçlarından yola çıkarak, şirketlerin ekipleriyle daha sosyalleşebilecekleri müzik stüdyosu, oyun stüdyosu, podcast stüdyosu, spor salonu, uyku odaları gibi alanlar oluşturduk. Ekosistemimizin %95’ini teknoloji şirketleri oluşturuyor ve ekipler bazen bir projeyi canlıya almak için geç saatlere kadar ofiste kalıyorlar. Bu nedenle kampüsümüzü 7/24 açık tutuyoruz. Yeni nesil ofis konseptimizde aslında tak-çalıştır bir model sunuyoruz. Üyelerimiz kaydını yaptırdıktan sonra bilgisayarlarını açıp hemen kampüsü kullanmaya başlayabiliyor. Teknik konularda da hızlıca destek veriyoruz.

Co-working’in geleceğinde neler görüyorsunuz?

Paylaşımlı ofis konsepti daha önce de vardı ama yenilikçi değildi. Şu an sosyalleşecek alanlarla daha da beslenerek bir evrim geçiriyor. Öte yandan, pandemiyle birlikte kurumlar kendi ofislerini kapatıp bu tür ofis hizmetlerine yönelmeye başladı. Özellikle büyük ölçekli işletmeler genel merkez yerine farklı lokasyonlarda erişimlerinin olmasını, çalışanlarının da hangi gün nerede çalışacaklarına kendilerinin karar vermesini sağlayan daha özgürlükçü bir mantıkla ilerliyorlar. Örneğin, hibrit çalışma modeline geçen üyelerimize özel, mini departmanları olan çalışma alanları tahsis ediyoruz. Bu sayede kendi giderlerini de optimize etme fırsatı yakalıyorlar. Bu gibi modellerin önümüzde süreçlerde daha da ilerleyeceği çok açık. Co-working’in bir diğer avantajı da farklı şirketlerin birbirleriyle bu kadar yakından çalışıyor olması. Bu yakınlık yeni iş birliklerinin de önünü açıyor ve kolaylaştırıyor.

İlk kampüsümüz için fazlasıyla talep aldık ve İstanbul’da gidebileceğimiz daha çok yol olduğunu görüyoruz. Bu organik talep, bize farklı lokasyonlarda da kampüs açmamız gerektiğini söylüyor. Bu talep doğrultusunda hem Avrupa hem Asya kıtasında, mevcut kampüsümüzün 3 katı büyüklüğünde yeni kampüsler inşa etme hazırlığındayız. 

Teknoloji şirketlerinin co-working ortamlarda sinerji içerisinde olmaları ne gibi faydalar sağlıyor?

JUSTWork olarak, özellikle teknoloji şirketlerine odaklandık çünkü aynı sektörden olan firmaların iş birlikleri yapabilmesini hedefledik. Ancak farklı sektörlerdeki firmalar da dijital dönüşümleri için bu kadar teknoloji şirketinin bir arada olduğu bir ortamda bulunmayı tercih edebiliyor ve buradan yeni iş birlikleri doğuyor.

Şirketler aidiyeti artırmak için kurum içi iletişim departmanları kuruyor. JUSTWork’te de bu odakta çeşitli aktiviteler düzenleniyor. Bu cazibeyi artırıyor değil mi?

Şirketlerin hibrit çalışmaya geçmesiyle ortaya çıkan temel bir problem var. Şirkette yeni çalışmaya başlayanların kuruma adaptasyonu ve entegrasyonu. Hayatımıza giren bu yeni çalışma modelleri çalışan bağlılığını düşürebiliyor. Biz de bunun önüne geçmek için JUSTWork’te satranç turnuvası, sanat atölyeleri, yoga dersleri gibi çeşitli aktiviteler düzenliyoruz. İnsanlar hem ekipleriyle hem de farklı şirketlerden insanlarla bir arada bu etkinliklere katılarak sosyalleşme fırsatı yakalıyorlar. Şirketler de çalışanlarına bu gibi faydalar sunarken kurum içi departmanlarının yüklerini hafifletmiş oluyor.

Son olarak, altyapı konusunda neler sunuyorsunuz?

Ekiplere kapalı devre internet ağları oluşturuyoruz. Bu sayede hem üye şirketlerin birbirleri arasındaki güvenliği sağlayabiliyoruz hem de sorunsuz internet çıkışlarını organize etmiş oluyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu