Sosyal medyanın kişilerin yaşamlarındaki önemi ve etkileri giderek artmaya devam ederken kurumlar kalabalıkların çok daha fazla toplandığı ve uygulama bazlı aktivitelerin daha fazla yapılabildiği Facebook’a ilgilerini artırıyorlar.
Twitter reklam kampanyaları ve müşteri ilişkileri tarafında yine önemli paydalardan birine sahip. Öte yandan birçok kurum tarafından ihmal edilen Instagram, 2014’ün son aylarında kurumsal faydaya çok daha fazla katkı sağlayabileceğini ispatlamış oldu. Haliyle akla şu soru geliyor; yalnızca fotoğraf ve kısa video paylaşmak, başarılı sosyal medya aktivitelerinin anahtarı olabilir mi?
Kullanıcıların günlük yaşamlarından fotoğraflarını paylaştıkları Instagram kısa bir süre içerisinde adeta zengin bir yemek menüsünü döndü. Yaşamdan komik anlar ve bolca yemek fotoğrafı yine de bu mecrayı kurumsal kullanımın dışına çıkarmaya yetmedi. 300 milyondan fazla kullanıcısı, günlük 55 milyon fotoğraf paylaşımı ve hızla artan aktif kullanıcı sayısı ile Instagram kurumların da gözdesi olmaya başladı.
Instagram’ın hem kullanımında hem de içeriğinde diğer sosyal paylaşım platformlarından farklı bir yapıda olması onu eksik değil tam tersine daha güçlü kılmaya başladı. Gereksiz uygulamaların, daha interaktif yaklaşımların olmaması bir eksiklikten ziyade, mesajı iletmenin daha sade ve potansiyel müşteriler için keyifli bir yolu haline geldi. Kimse Instagram’da size binbir takla attırmaya, gereksiz üyeliklere, uzun videolar izlemeye zorlamıyor. Bir resme bakıp, açıklamasını okuyor ve hemen yorumları takip edebiliyorsunuz. Hızlı, kesintisiz ve zahmetsiz bir yöntem.
Instagram’ın bu kolaylığını ve kullanıcıları zahmete sokmayan yapısını keşfeden kurumlar yine yalın paylaşımlar ile ürünlerini, çözümlerini ve kampanyalarını doğru bir şekilde aktarabilme fırsatı yakalamış oluyorlar. Bir müşterinin ihtiyaç duyduğu ve Instagram’a girme sebebi fotoğrafın ta kendisidir. O halde bunu dolambaçlı yollardan ve karmaşık sitelerden sunmaya gerek yok. Bir otomobil sitesinde gezinip, satın almak istediğiniz aracın görsellerini ve teknik özelliklerini araştırmak yerine, Instagram hesabında biraz resimleri gezerek çok daha hızlı bir şekilde bilgiye ulaşmak mümkün.
Geçtiğimiz günlerde bu konuda yurt dışında yapılmış en başarılı örnekleri ve başarı öykülerini okurken Toms ayakkabılarının teknoloji yöneticisinin söyleşisine rastladım. Toms yalnızca ürünlerini tanıtmak için değil, elle üretimleri ve her bir ürün satışında yaptığı bağışları da Instagram hesabı üzerinden yapılan paylaşım sayesinde marka ile kullanıcı etkileşimi en yükseğe çıkıyor. Bu yaklaşım sayesinde Toms sosyal medya hesaplarının etkileşim oranı %60 seviyelerine çıkmış durumda.
Instagram kurumlara müşterileri ile yalın ve doğrudan iletişime geçebilmeleri için inanılmaz bir fırsat sunuyor. Müşterilerinin taleplerini iyi anlayan, onların ihtiyaçlarına ve bilgi taleplerine cevap verebilen, resim paylaşmanın ötesine geçebilen markalar Instagram’da büyük fayda elde edebilirler.