Gördüğünüz her şey gerçek mi?

1999 yılında Matrix’i izleyip sinemadan çıkarken aklımızdaki ilk şey, dokunduğumuz, hissettiğimiz, kokladığımız her şeyin ne kadar gerçek olduğuydu. Elbette bu çok karmaşık bir konu ve teologlardan felsefecilere kadar herkes görüşlerini açıklıyor. Ancak teknolojinin gelişimi gösteriyor ki sanal hayatlar yaşamamıza az kaldı. 2013 yılının en güncel konularından biri olan Augmented Reality, yani başarısız bir çeviriyle “Artırılmış Gerçeklik” sanayi, turizm, eğitim, pazarlama ve tabi ki eğlence sektörlerinde hızla yükselmeye başladı.
Basit bir anlatımla Augmented Reality, bir ek cihaz aracılığıyla gerçek dünyada sanal nesneleri görebilmenizi sağlıyor. Daha da yalın bir anlatımla, Robocop benzeri bilimkurgu filmlerindeki gözlük veya kasklarda görünen bilgileri, akıllı telefonunuz veya tabletinizin ekranında görebiliyorsunuz. Örneğin yüklediğiniz bir Augmented Reality uygulaması sayesinde cep telefonunuzun kamerasını bir sokağa çevirdiğinizde, ekranınızda yalnızca sokağın resmini değil aynı zamanda en yakın lokantaları, butikleri veya benzin istasyonlarının görebiliyorsunuz. Mağazada bir vitrine çevirdiğinizde ise ürünlerin fiyat etiketlerini veya içeriklerine ulaşabiliyorsunuz.
Augmented Reality, cep telefonu ve tabletlerde keyifli birer eğlence aracı olarak sunulmuş olsa bile, şimdilerde çok daha yaygın kullanım alanına sahipler. Özellikle Google tarafından, piyasaya sunulacak olan Google Glass ile artık tüm dünyayı artırılmış gerçeklik ile görmeye başlayacağız. Daha da ilerisinde ise bu gerçekliği size 24 saat sunacak olan lensler geliyor. Bu hafta Dünya Ekonomi TV’de işlediğimiz konuya ait videoları www.dunyaekonomi.tv adresinde izleyebilirsiniz.
Komşu ekonomisi
Apartman sakini ev hanımlarının en büyük merakı, elektrik, su, doğalgaz faturalarını karşılaştırmaktır. Bu aynı zamanda doğal bir tasarruf alışkanlığı oluşturur. Yeni dönemde hizmet sağlayıcılar bunu size sunuyor olabilirler. M2M sayesinde artık sayaçlar otomatik olarak okunuyor ve tüm bilgiler merkezde toplanıyor. Ve servis sağlayıcılar daha geniş ölçekte ortalama kullanım verilerine sahip oluyorlar. Bunu müşterileri ile paylaşmalarında hiçbir sakınca yok. Örneğin 100 kişi çalıştıran fabrikalar arasında su tüketim oranınız ne seviyede olduğunu öğrenebileceksiniz. Geçtiğimiz fuarların en gözde konularından biriydi akıllı kentler ve ekonomi. Dün gerçekleştirdiğimiz bir toplantıda sohbet ettiğim İSKİ CIO’su Çetin Çibuk, buna benzer bir yaklaşımın İSKİ bünyesinde uygulanmaya başlandığını belirtti. Darısı diğer kurumların başına.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu