80 kuşağının teknoloji, daha doğrusu bilgisayarlar ile ilişkisi hemen herkesin aşina olduğu bir konu başlığı. Genellikle Commodere 64 ile başlayan ilişki -ki benim ilkim Amstrad olmuştur, Amiga ve x86 düzleminde ilerler.
80 kuşağının bir temsilcisi olmanın, özellikle teknoloji anlamında çok zorlu bir süreç olduğunu düşünürüm. Çevremde bulunan herkes, özellikle yaşça daha büyük olanlar kullanması gereken teknolojik aygbalcıtın ne olacağını, ne olması gerektiğini ve her zaman da iki adet alternatifle sordu: ‘O mu yoksa bu mu?’ Bu soru herhalde hayatım boyunca en sık yanıtladığım, yanıtlamak zorunda kaldığım soru oldu. İhtiyaçların farklı, herkese göre en iyi veya en doğru seçimin farklı olabileceğini anlatmaktan dilimde tüyler bitti.
Amacım asla bir ürünü seçtirmek olmadı. En yakınımda bulunanlara dahi körü körüne bir öneride bulunmak eskiden yapamadığım bir şeydi, belli bir zamandan sonra da mesleğim gereği bunu yapamazdım. Doğruları yazmalıydım ve bireysel zevklerimi ya da alışkanlıklarımı da bunun dışarısında tutmalıydım. Teknolojileri ya da cihazları tanıtmak, objektif olarak iyi ve kötü yanlarını ortaya koymaktı görevim. Ancak günün sonunda hep yukarıdaki o soruyla karşılaştım. Malum sorunun son dönemlerde en sık rastladığım çeşitleri şunlar oldu: Android mi yoksa iOS’mu? iPhone mu yoksa Samsung Galaxy mi? iPhone mu yoksa BlackBerry mi? Windows 8 mi yoksa iOS mu? Crome mu yoksa Firefox mu? 4K mı yoksa 1080p mi?
Ve sonunda anladım ki, bu malum soruyu soranlar laf olsun diye soruyor. Eminim böyle düşünen tek ben değilim. Meslektaşlarım içinde de bana epey katılacak olanlar olduğunu düşünüyorum. Genellikle bu tür seçimler benim/bizim düşündüğümüzden çok daha yüzeysel bir şekilde gerçekleşiyor. Her ne kadar bunun aksini iddia etseler de, bir çokları için seçim bu şekilde yapılıyor. Genel eğilimlerden farklı oluğunu düşünenler dahi aslında bu eğilim içerisinde yer alıyor.
Aslında bunun bir yansıması da son dönemlerde kurumlarda görmek mümkün. Çalışanlar kendilerine verilen cihazlardan ya da sunulan teknolojilerden memnun değil. Şirketlerinin farklı olması gerektiğini savunan bu teknoloji kullanıcıları, genel eğilimlerden uzakta olmak istediklerini belli ederken, aslında tam da o eğilimin göbeğinde yer aldıklarını göremez. İşte bu yüzdendir ki simitçiler de iki tane akıllı telefon bulunur ve her ne kadar dalga geçilse de telefonlarının birini iş için kullanırlar. Simitçiler ‘O mu yoksa bu mu?’ sorusunun cevabıdır aslında, iki alternatif arasında kalmazlar ve direkt ikisini birden seçip kullanırlar.