IBM, buluta 7 milyar dolar yatırdı

Rashik Parmar
Rashik Parmar
IBM Avrupa Bulut Başdanışmanı Rashik Parmar, IBM’in bulut vizyonunu ve şirketlerin buluta bakışının zaman içinde nasıl bir değişim gösterdiğini anlatıyor.

Bulut alanında son dönemde yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bulut, geçmişte yenilikçi kişiler tarafından kullanılıyordu. Bu alanda yenilik yapan kişilerin çok başarılı olduğunu gördük. Facebook, Twitter, Amazon gibi girişimler bulutta doğdu. Ancak şu anda geleneksel iş alanı da bulutun sadece IT ile ilgili olmadığını, aynı zamanda işin yeniden kurgulanması, işin yapılma şeklinin, ürün tedariki ve müşterilerle iletişim kurulması şeklinin yeniden kurgulanması olduğunu anladı. 2015’te geleneksel iş yapma şeklinin bulut üzerinden sağlanan iş yapma şekline dönüştüğünü göreceğiz.
IBM olarak son on yıldır buluta yatırım yapıyoruz. Bu yolculuğumuzda oldukça dikkatli adımlar attık. Şimdiye kadar şirket satın almaları ve yapmış olduğumuz iş geliştirmeleriyle bu alana yapmış olduğumuz yatırımların toplamı 7 milyar dolar düzeyinde.
Bulut işi geceden sabaha olacak bir iş değil. Zaman alan bir iş. Şirketler IT altyapılarını kurabilmek için 50 yıl boyunca yatırım yaptı. Tüm bu altyapıyı bir anda çöpe atmalarını bekleyemezsiniz. Yapmanız gereken, neyi elinizde tutup, neyi dönüştürüp bulutta yapabileceğinize karar vermek. Bu biraz zor ve karmaşık bir yolculuk, çünkü çok farklı şekillerde başlayabiliyor. Bizim ise müşterilere, buluta giden yolda yardım etmek gibi zor bir işimiz var. Bu konuda yardımcı olan takımı kuruyor, müşterilere de bu konuda doğrudan danışmanlıkta bulunuyorum.

IBM’in bulut vizyonunda zaman içinde neler değişti?

2005’te olsaydık, IBM’in vizyonu değişmedi derdim. Bu dönemde bulutu hizmet olarak altyapı olarak tanımlıyorduk. Bu değişmedi. Değişen şey buluta zemin oluşturan teknoloji anlayışımız oldu. Çünkü, hiç kimse bir hapisteymişsiniz gibi tek bir buluta hapsolmak istemiyor. Farklı bulutlar arasında dolaşabilmek istiyor. Üstelik bunu hızlı bir şekilde yapmak istiyor. Bulut alanında en büyük değişiklik ortaya çıkan ve kabul edilen standartlarda oldu. Örneğin altyapı yaratan OpenStack, yazılım geliştiricileri bir araya getiren Cloud Foundry ya da yazılım kutusu Docker… Dolayısıyla standartları iyi tanımlanmış, açık yapılar görmeye başladık. Bu da bulutu uygulanabilir, büyük bütünleşik bir seçenek haline getiriyor. IBM bulutunu kullanıyorsanız, bu buluta bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Başka markaların bulutuna da gidebilirsiniz. Şu anda gördüğümüz en büyük değişim bu.

Türkiye’deki bulut altyapısını büyütüyor

15 ülkede 40 veri merkezi bulunan IBM, bu yıl içinde 6 yeni veri merkezi daha açmayı planlıyor. Bu veri merkezlerinin nelere konumlanacağı konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Rashik Parmar, bunun önemli bir iş kararı olduğuna dikkat çekiyor. “Bir veri merkezi için yer belirlemek bugünden yarına verilecek bir karar değil. Seçilecek yerin hem büyüme hem potansiyel anlamında doğru bir yer olduğundan emin olmanız gerekiyor. Yakın zaman önce Quebec’te açtık. Diğerleri üzerinde çalışılıyor” diyor.
İzmir’de felaket kurtarma hizmetleri sunan bir veri merkezine sahip IBM’in Türkiye pazarı için de bu konuda planları bulunuyor. Lokalde bulut veri merkezleri planladıklarını belirten Parmar, Türkiye’de de bulut altyapısını güçlendirmek için yakın zaman içinde lokal bir veri merkezi açacaklarını duyurdu. Bunun yazılım tarafının olmayacağını belirten Parmar, buradan bankalar, perakende şirketleri gibi verilerin yurtdışına çıkarılması konusunda hassas olan sektörlere bulut hizmetinin sunulacağını belirtiyor.

IBM için büyük bir değişim bu…

Bulut yolculuğunda dikkatli davranıyorduk. Atmamız gereken birçok adım vardı. Bence şu anda olmamız gereken yerdeyiz. Şu anda hizmetler, yazılım ve altyapı anlamında tamamen odaklanılmış bir buluta sahibiz. Tamamen entegre bir yapı. Bu bize şirketlerin tam olarak istediği yönde bir yapı sunmamız imkan tanıyor.

IBM bir dönem satın almalar ile baya ön plandaydı. Önümüzdeki dönemde de satın almalara devam etmeyi planlıyor musunuz?

Evet, şirket satın almalarına devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl bile çok sayıda şirketi satın aldık. Bunların arasında Silverpop, Cloudant var. Buna devam etmeyi planlıyoruz.
İş ortaklıkları için de çok çalışıyoruz. Apple ile yaptığımız işbirliği, Twitter ve SAP ile yaptığımız iş ortaklıkları bunlara örnek. Bu iş ortaklıkları kolay değil. Müşteriye en iyi şekilde nasıl hizmet sunarız üzerinden büyük bir çalışmayı içeriyor. SAP, bizi en iyi çözüm sağlayıcılarından biri olarak görüyor. Twitter, Apple gibi daha başka birçok IT şirketi, sahip olduğumuz beceriler nedeniyle iş ortağı olarak bizi seçti. Sonuç olarak satın almalar, müşterilerin beklediği becerileri yaratabilmek için gerekli tek yol değil. Bazen iş ortakları da bunu sağlayabiliyor.

1 2Sonraki sayfa

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu