‘OKR’ ile yöneticiler ve çalışanlar artık daha mutlu ve verimli

OKR (Objectives and Key Rusults) yöntemini kendi startup’ında uygulamaya başlayan Paraşüt Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Sean X. Yu, hızla tırmanan başarının sırlarını paylaşıyor:

Sean_Yu_cw
Paraşüt Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Sean X. Yu

OKR (Objectives and Key Results) kısaca; hedeflerin ve anahtar sonuçların takip edildiği bir metodoloji anlamına geliyor.
Ana amacı, şirketin, şirket içi takımların ve bireylerin, hep birlikte doğru yöne hareket etmesini sağlayarak, onları ölçülebilir sonuçlar etrafında birleştirmek. OKR’nin en büyük avantajı, her bir bireyin şirket hedefleri doğrultusunda, kendisinden ne beklendiğini çok iyi bilebilmesi.. Kişilere verilen OKR’ler, herkesin görebileceği platformlarda duruyor ve böylelikle herkesin tek bir yöne doğru gidip gitmediği gözler önünde oluyor. Yine herkes diğerlerinin neyle ilgilendiğini, hangi görev üzerinde yoğunlaştığını takip edebiliyor. Bu müthiş metodoloji, hedef odaklı takip edilebilir bir yol haritası gibi aslında. Ve bu, özellikle bizim gibi dinamik ve genç yapılarda başarı sağlayan güçlü bir yöntem. Startup’lar için çok gerekli olan bu metodolojinin, bugün Silikon vadisinde dünyaca bilinen markalar tarafından da kullanıldığını ve başarılarına başarı kattıklarını biliyoruz. Şirketin stratejik planı ile çalışanların işlerini birleştiren bir yönetim metodolojisi olarak OKR’yi biz de Paraşüt’te son bir yıldır uyguluyoruz ve sonuçlarını çok net görüyoruz.

En kritik detay sanırım şu; şirketimizdeki tüm takımlar ve çalışanlar şirketin hangi yöne gitmek istediğini büyük resimden, bireysel detaylara kadar görebiliyor. Tüm bu açık bilgi ışığında da, daha rahat ve güvenli adımlar atarak aksiyon alabiliyorlar. Tasarım ekibimiz, yazılım ekibimiz, müşteri ekibi, tüm yöneticiler, kısaca herkes bu sistemin içerisindeler.
Dikkat ettiğimiz en önemli noktalardan biri; hedeflerin ölçülebilir, odaklı ve anlamlı olması. Bir çeyrek içerisinde her birey için 4 ila 6 OKR planlıyoruz. Her bir hedefe ne kadar ulaşıldığı yüzdesel olarak not ediliyor ve böylelikle hem bireysel hem de şirket içi bir puanlama sistemi ortaya çıkmış oluyor. Eski KPI yöntemlerinden farklı olarak; herkes herkesin ne yaptığını nasıl çalıştığını açıkça görebiliyor ve birbirlerinin çalışmaları ile ilgili yorumlarını, takdirlerini aynı platform üzerinden paylaşabiliyor. Buradaki paylaşım motivasyonun, sosyal medya üzerinde yaptığımız paylaşım alışkanlıklarımızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Yani bu aynı zamanda çok da eğlenceli. OKR sayesinde şirketimizdeki liderler, takımlarının önemli hedeflere doğru hareket ettiklerini görebilirken, diğer taraftan çalışanlar da kendilerinden tam olarak ne beklediğini biliyor. Ve sonuç olarak, hedef odaklı, net ortamlarda çalışmanın mutluluğu ve verimliliği, başarıyı getiriyor.
OKR sisteminin ilk kullanıcısı 1970’lerde İntel’in Başkanı Andy Grove olmuş. Daha sonra Google takip etmiş ve teknoloji firmaları arasında hızla popüler hale gelmiş.

Paraşüt olarak başarı yolunda en önemli gerekliliğin sağlam bir ekip olduğuna inanıyoruz. Tabi ki ekibin doğru yönetimi ve mutluluğu başarıyı tetikleyen önemli unsurlar. Yönetim sistemlerimizi devamlı gözden geçiriyor, değerlendiriyor ve gerekiyorsa yeniden yapılandırıyoruz. Araştırmayı ve başarıya ulaşmış yeni yönetim modellerini denemeyi seviyoruz.
Startup’ların hayatlarını sürdürebilmeleri gerçekten oldukça güç süreçler gerektiriyor. Günümüzde başarılı olamayan birçok startup var. Doğru ekiple çalışmayan ve projelerini ileri seviyeye taşıyamayan şirketler maalesef belirli bir süre sonra yok oluyor. Ekip ruhu ve mutluluğunun önemi startup şirketlerde daha çok hissediliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu