5G uyumlu cihazlara erişimin kolaylaştırılması önemli

Türkiye’de akıllı cihaz sayısının artmasının çok önemli olduğunu belirten Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Akıllı cihazların sayısının artması gerekiyor ki, teknolojiler anlamlı hale gelebilsin. Türkiye’de akıllı telefon penetrasyonuna baktığımız zaman istediğimiz düzeyde değil. Bunun önünde bazı bariyerler var. 5G teknolojili ürün, akıllı cihaz diyorsak, buradaki bariyerlerin periyodik olarak yenilenmesi gerekiyor” dedi.

Kurumsal ve bireysel müşterilerinin bazı alanlarda farklı seviyelerde ihtiyaçları olabildiğini belirterek sözlerine başlayan Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, kurumsal tarafta vizyonlarının; Türkiye’nin ve Türkiye’deki şirketlerin dijitalleşmesine öncülük eden bir şirket haline gelmek olduğunu söyledi. “Bunu yaparken amacımız; Türkiye’deki küçük, orta, büyük ölçekli şirketlerin teknoloji ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve o şirketin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler üreterek şirketlerin verimliliğini arttırmasını sağlamak” diyen Aksoy, Türkiye’deki hem kamu hem de özel şirketlerin dijitalleşmesini artırmayı hedeflediklerini kaydetti. Dijitalleşmenin artmasının aynı zamanda verimlilik ve kârlılığın artması anlamına da geldiğini ifade eden Engin Aksoy, “Bireysel tarafta temel ihtiyaç bağlantı hizmetleri yani internet kalitesinin yükseltilmesi, dijital kanalların oluşturulması ki burada Vodafone Yanımda kanalını oluşturduk ve bugün oldukça güçlü bir uygulama haline geldi. Aylık 14 milyon aktif kullanıcısı var. Altyapının ve altyapı üzerindeki dijital kanalların kuvvetlendirilmesi bir ihtiyaç. Bunun yanı sıra ürün ve servislerin çeşitlendirilmesi önem taşıyor. Bireysel tüketicilerin kullandığı ürün ve servisler, daha çok içerik ürünleri, eğlence ürünleri, oyunla ilgili ürünler, e-ticaret, sigorta hizmetleri alanlarında yoğunlaştığından şirket içerisinde yapılanmaya giderek bireysel tüketicinin ihtiyaçlarını karşılayacak ürün ve servisleri geliştirdik. Kurumsal veya bireysel, her ikisi de kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verme ve öngörerek şirketi hazırlamayı gerektiriyor” dedi.

Yıllar önce kurdukları dijitalleşme endeksini hatırlatan Aksoy, orada gördükleri temel sorunlardan birine değindi. Özellikle KOBİ’lerin teknolojiye çok ihtiyaç duyduğunu ve bunun da farkında olduklarını belirten Aksoy, “Fakat teknoloji çok geniş bir kavram. Teknolojinin hangi alanında, hangi ürün ve servislerle kendilerini geliştirebileceklerini, işlerini büyütebilecekleri bilmiyorlar. Teknolojiye ihtiyacı var ama teknoloji nedir, hangi ürün ve servisler kullanılmalı, bu konuda bilgi eksikliği var. İkincisi de bilseler dahi nereden ulaşırım, kaliteli ürüne nasıl ulaşırım, bilemiyorlar. Bazen mahalledeki bilgisayarcı bu işi yapıyor. Bazen bu konuda uzmanlığı çok derinleşmemiş, küçük işletmelerden hizmet almayı tercih edebiliyorlar. Bizim birinci amacımız kurumlara teknolojiyi tanıtmak. Örneğin küçük bir KOBİ, üç tane satış temsilcisiyle, araçlarıyla, en büyük maliyet kalemi satış temsilcileri, aracı ve seyahatleri ise, basit bir teknoloji olan araç takip uygulamalarıyla verimliliğini artırabilir veya CRM uygulamaları ile müşteri verilerini takip ederek müşterinin ihtiyacını anlayacağı ve yönlendireceği uygulamalarla iş verimliliğini artırabilir. Teknoloji denince akıllarına çok büyük ve karmaşık bir şey gelmemesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

O günden bugüne çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Engin Aksoy, bu alanda TOBB ile birlikte çalıştıklarını, TOBB Türkiye 100 programına dahil olduklarını ve bu programa katılan tüm işletmelere hedefli SMS uygulamalarını hediye ettiklerini anlattı. Aynı zamanda; ilk 100’e giren tüm KOBİ’lere e-ticaret uygulamalarını hediye ettiklerini anlatan Aksoy, “Bunun dışında Vodafone müşterisi olsun olmasın, Türkiye’deki tüm KOBİ’lere dijital pazarlama danışmanlığı veriyoruz. Türkiye’deki tüm KOBİ’ler Vodafone’u arayarak bu konuda eğitim alabiliyorlar. Biz bunun çok önemli olduğu düşünüyoruz. Özellikle pandemide hızlanan dijitalleşme yolculuğunda KOBİ’lerin büyüyebilmesi, rekabet edebilmesi ve hayatta kalabilmesi için gerekli. Biz her ölçekten KOBİ’ye bu eğitimi, bu danışmanlık hizmetini ücretsiz veriyoruz. Şu ana kadar bu uygulamamızdan yararlanan çok fazla KOBİ oldu. Biz daha da yaygınlaşmasını istiyoruz; çünkü Türkiye ekonomisinin %99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. KOBİ’ler bu ihtiyacın farkında. Biz de burada bu hizmeti ücretsiz olarak vermek için yanlarındayız” şeklinde konuştu.  

“Akıllı cihaz artık temel bir ihtiyaç, erişiminin kolay olması gerekiyor”

Akıllı cihazlara da değinen Engin Aksoy, Türkiye’de akıllı cihaz sayısının artmasının çok önemli olduğunu belirtti. Aksoy şöyle devam etti: “4.5G teknolojisinden bahsediyoruz, yakında 5G teknolojisi olacak. Bu teknolojileri hayata geçiren, yani tüketiciye ve kurumsal müşterilere bu teknolojinin sunulmasını sağlayan unsurlar cihazlar. Bu akıllı cihazların sayısının artması gerekiyor ki, teknolojiler anlamlı hale gelebilsin. Türkiye’de akıllı telefon penetrasyonuna baktığımız zaman istediğimiz düzeyde değil. Bunun önünde bazı bariyerler var. Bu bariyerlerden bir tanesi getirilen taksit kısıtlamaları. 5G teknolojili ürün, akıllı cihaz diyorsak, buradaki bariyerlerin yenilenmesi gerekiyor. Sektör olarak, bu sektöre hizmet veren binlerce KOBİ ve milyonlarca müşterimiz adına buradaki bariyerin tamamen kaldırılmasını ya da cep telefonu taksit bareminin ekonomik koşullara endeksli olarak periyodik olarak belli bir oranda artırılmasını talep ediyoruz. Buradaki amaç teknolojiyi kullanabilecek insan sayısının artması. Akıllı cihazlar insanlar için hem bir iş aracı hem bir iletişim aracı, hem de bir işlerini kolaylaştırma aracı. Akıllı cihazlar temel bir ihtiyaç haline dönmüş durumda. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için akıllı cihazlara erişimin kolaylaştırılması çok önemli.”

“Beş yıl önce ne gerek var denen teknoloji, bugün hayatımızın temel ihtiyacı oldu”

5G’nin hayata etkin bir şekilde geçebilmesi için tüm operatörlerin baz istasyonlarının fiberle birbirine bağlanmasının gerekliliğine işaret eden Engin Aksoy, “Fibere erişim koşullarının ve fiber erişim maliyetinin çok makul düzeylerde olması lazım. 5G teknolojisinin hayata geçmesine Türkiye’nin hazır olduğunu düşünüyoruz. Bugün konuşulan teknolojiler yarın eskiyebiliyor. Türkiye 4.5G ile 2016 yılında tanıştı. 2016 yılında Teams, WebEx, Zoom gibi görüntülü konuşma hayatımızda yokken bazıları 4.5G’nin hayatımıza ne katkısı olacağını tartışmıştı. 4.5G ile internet daha hızlı hale geldi. Günümüzde 3G standartlarında bir internet bugünkü hayatımızı çok zorlu bir hale getirirdi. Sadece 5 yıl içerisinde ne gerek var denen teknoloji bugün hayatımızın temel bir ihtiyacı haline geldi. 5G teknolojisi en az on kat daha fazla hız sağlıyor. Bu sayede bireylerin hayatı değişecek. Bireylerin sağlık hizmetlerine, eğitime erişimi değişecek. Örneğin; bir cerrah 5G ile uzaktan erişimle farklı bir yerdeki ameliyatı yapabilecek. Kurumların hayatı değişecek. Hızlı internet, özelleştirilmiş şebekeler, yani kuruma, fabrikalara özel şebekelerle otomasyon sağlanacak. Çünkü 5G’nin en önemli özelliği hızlı internet sayesinde gecikmelerin olmaması. Uzaktan bir robotun kolu milisaniyeler içerisinde kontrol edilebilecek. Kurumların da verimliliğini artıracak. Artık bu bir zorunluluk haline geldi. 5G bir lüks değil. Ayrıca; geleceğin teknolojisi değil, bugünün teknolojisi. Bugün 5G, dünyada 70’in üzerinde ülkede, 180 civarında ticari şebeke tarafından canlıya alınmış bir teknoloji. Ülkemizin gelişmesi için 5G çok önemli. Diğer yandan da frekanslar, spektrumlar operatörler için ve tüketiciler için oksijen değeri taşıyor. 5G’ye geçmeyi beklemeden birtakım frekanslar transfer edilebilir. Önemli olan, yatırımı teşvik edecek kararların alınması. . Frekans tahsislerinin, ülkemizde teknoloji yatırımları ile toplam değerin nasıl arttırılabileceği düşünülerek yapılması gerekiyor” dedi.

“En az 15 milyon haneye daha fiber götürülmesi gerekiyor”

“Ülkemizde bugüne kadar dijitalleşme vizyonu anlamında önemli adımlar atıldı. Bunlardan bir tanesi ulusal genişbant stratejisi ile ilgili olan eylem planı. Bu eylem planındaki hedef Türkiye’deki tüm hanelere ve tüm kurumlara geniş bandı en hızlı şekilde ulaştırabilmek. Ancak, bu eylem planının hayata geçmesi en yeni teknolojilerin herkese ulaştırılması ile ve bu konuda aksiyon alınması ile mümkün. Bugün Türkiye’de fiber erişime hanelerin %32’si ulaşabiliyor. Çoğu büyük şehirde, şehrin merkezinde dahi fibere erişim yok. Bizim yaptığımız hesaplamalara göre Türkiye’de en az 15 milyon haneye daha fiber götürülmesi gerekiyor ve bu yatırım maliyeti en az 5 milyar dolar. Eğer Türkiye’deki tüm hanelere fiber götürülecekse, bir inisiyatif alınması, eylem planının hayata geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin her yerine fiberi hep beraber ulaştıralım, tek bir operatörün bu yatırımların altından kalkmaya çalışması verimli değil. Aksi takdirde fiberin hanelere ulaşması çok uzun yıllar sürecek.”

Kutu2:

“Kırmızı Çizgi ile dilimizdeki tüm eril kelimeleri yazı dilimizden attık!”

“Şirket olarak cinsiyet eşitliği bizim için çok önemli. Sene sonuna kadar kendi liderlik kadrolarımızın %50’si kadın çalışanlardan olacak. 2025’e kadar da tüm çalışanlarımızın %50’sini kadınlar oluşturacak. Bu yolda giderken de kullandığımız dildeki kelimelerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Dilimizdeki tüm ayrımcı kelimeleri kaldırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Kırmızı Çizgi diye bir uygulama geliştirdik. Kırmızı Çizgi uygulaması dilimizdeki eril kelimeleri yazı dilimizden atıyor. Örneğin; bir e-postada iş adamı yazıldığında adamın üzerini çizip otomatik olarak iş insanı yapıyor. Bu uygulama sayesinde bunun önüne geçmeyi planlıyoruz. Teknolojinin çok geniş bir yelpazesi var. Önemli olan, teknolojiyi ne için kullandığımız.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu