En iyi bulut projeleri

AWS buluta olan geçişte organizasyonlara makul bir yardım sağlayabilir. Griffin profesyonel bir destek üyeliği alınmasını ve ardından AWS’nin organizasyonunuzun ne kadar harcama yapmayı planladığını bilmesini tavsiye ediyor. Griffin, Harvard Business Publishing operasyonlarını AWS üzerinde çalıştırmak için yıllık 50,000 dolara kadar harcayabileceğini işaret ettiğinde Amazon’un sorularının yanıtlandığından emin olması sağlandı. Her ne kadar teknoloji üzerinde yeniden düşünülmesi gerekebilse de, Griffin en büyük zorluğun mevcut IT ekibini bir bulut düşünce yapısına geçirmekte olduğunu gördü.
Bulut içinde sistem yönetimi görevleri yerinde sistem yönetiminden önemli oranda değişebilir. Söz gelimi S3’ün yönetimi depolama dizilerinin ayarlanması ve çalıştırılmasında ihtiyaç duyulanla karşılaştırıldığında yazılıma daha fazla dayanan tamamen farklı bir yetenek takımı gerektiriyor.
“İnsanlardan kendilerini yenilemelerini istedik” diyor Griffin. Onlar bir yandan eskilerini idare ederken yeni teknolojiler öğrenmeye teşvik edildi. Eğitim mecburi değildi ama Griffin proje başladığında üç yıl zarfında buluta yönelik eğitim almadıkları takdirde yetersiz kalacaklarını, bu durumda yollarını ayırabileceklerini, ifade etti çalışanlara. Buluta geçiş sebebiyle üç IT çalışanı ayrıldı ve onların yerine bulut ortamlarına daha uygun olan “devops” tarzı geliştirmede uzman insanlar getirildi, diyor Griffin.

Bilinmeyen bir süreç

Servis süresi, üzerinde yeniden düşünülmesi gereken bir sorundu. Griffin Amazon’a spesifik SLA’leri (servis düzeyi anlaşmalar) veya bir yıl için AWS’nin garantili çalışır durumda olma süresini sordu. Amazon teknisyenleri sistemi gerekli dirençliliğe yapılandırarak, kaynakları farklı coğrafi bölgelerine yayarak, birden fazla yedek operasyonlar oluşturarak vs. firmanın ihtiyaç duyulan herhangi bir SLA’i sağlayabileceğini söyledi.
Her şeye rağmen aksaklıklar oluyor. Bu yüzden ekip e-posta gibi sistemler offline olduğunda çalışanları uyaran bir bildirim sistemi yerleştiriyor. Griffin, yayıncılık firmasının AWS kullanırken bir dizi bilinmeyenle yüzleştiğini itiraf ediyor. Her şeyin AWS üzerinde çalıştırılmasının tam olarak ne kadara mal olacağını bilmiyor her ne kadar yerinde mimari çalıştırmayla yaklaşık aynı maliyette olacağını tahmin etmiş olsa da. Griffin ayrıca operasyonları AWS’den çıkarmak için belirgin bir ayrılma stratejisine sahip değil. Bir sistemi AWS’ye yapılandırmak özel yöntemler kullanılması manasına geliyor ki bunlar başka bulut sistemlerinin yöntemlerine kolaylıkla tercüme edilemez. “Tüm kaynaklarımız tek bir pota içerisinde” şeklinde konuşuyor.
Genel olarak Griffin Amazon’un güvenirliği konusunda rahat. “AWS’nin aksayabileceği senaryolar mevcut fakat bizim veri merkezlerimizin aksayabileceği daha fazla senaryo bulunuyor” diyor Griffin.

Oxfam içeriklerini Box üzerinden paylaşıyor

Uluslararası yardımlaşma şirketi mantığında çalışan Oxfam, çalışanlarını bulut tabanlı işbirliği platformu olan Box’a taşıyor. Bu sayede 90’dan fazla ülkede çalışanlarının içerik paylaşımını ve işbirliği sürecini kolaylaştıracak olan şirket, mobil platformlardan paylaşımları da geliştirmeyi amaçlıyor. Yapılan anlaşmayla Box, Oxfam’ın farklı ülkelerdeki 17 iştiraki için merkezi bir yönetim ve güvenlik hizmeti de sunacak.
Oxfam Teknik Altyapı Yöneticisi Grant Holton-Picard, “Dünyanın çeşitli ülkelerinde yüzlerce projeyi yürüten takımlarımız var. Box, içeriğe erişim ve işbirliğinde tek bir bütüncül platform sunacak” diyor.
Box ise 240 bin işletmeye ve 27 milyon kişiye sistemini açtığını söylüyor. Box’un sistemini kullanan Oxfam gibi kâr amacı gütmeyen şirketler arasında Uluslararası Kurtarma Komitesi, Birleşmiş Milletler, İyi Yaşam Vakfı yer alıyor.
Bu yazı IT PRO’nun 182. sayısında yayınlanmıştır.

Önceki sayfa 1 2 3 4

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu